Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/61 E. 2016/61 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/61
KARAR NO : 2016/61
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 15 ve 21. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının 19.12.2007 gün ve 4821-267 sayılı iddianamesi ile; sanıklar … ve … hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından TCK’nun158/1-d-e, 2014/1, 43/1 ve 53/1 maddeleri uyarınca, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının 20.02.2008 gün ve 805-54 sayılı iddianamesi ile; sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nun 204/2, 43/1 ve 53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davalarının birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılaması sonucunda, Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesince 17.06.2009 gün ve 3-223 sayı ile;
Sanık …’un atılı suçlardan beraatine, sanık …’in görevi ihmal suçundan TCK’nun 257/2, 43/1 ve 62. maddeleri gereğince cezalandırılmasına ve CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanık …’un TCK’nun 158/1-e, 43/1, 62/1, 53/1 ve 204/1, 43/1, 62/1 ve 53/1 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık … müdafii, katılan vekili, müşteki Ziraat Bankası vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 13.11.2013 gün ve 13079-17429 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır,
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 Sayılı TCK’nın 204/2. maddesinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis; nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası ise aynı Kanun’un 158/1-e maddesi uyarınca üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek, 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 8 sayılı işbölümü kararı nedeniyle, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen ve Daire Başkanı tarafından imzalanan 17.02.2015 gün ve 25250-17695 sayılı tevdii kararıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 21. Ceza Dairesince 13.01.2016 gün ve 5505-107 sayı ile;
“Tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Yasa ile değişiklikten önceki 14. maddesinde yer alan ‘Ceza dairelerinin görevlerinin tayininde, davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davalarda en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir.’ hükmü ile Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere görevli dairelerin tayininde iddianamedeki tavsif esas alınmalıdır.
19.12.2007 günlü iddianamede; sanıklar Mithat ve …’un 5237 sayılı TCK’nın 37/1. maddesi uyarınca iştirak halinde, 30.04.1994 tarihinde vefat eden Ahmet Mithat Gürel’in maaşını alabilmek amacıyla hakkında ayrı soruşturma yürütülen temyiz dışı birleşen dosya sanığı mahalle muhtarı Sadi Ersin’e adı geçenin sağ olduğunu söyleyerek 19.11.2001, 19.11.2002, 20.01.2003 ve 18.08.2005 tarihli sağ olduğuna dair belge düzenletip bankaya ibraz etmek suretiyle kamu kurumu aleyhine bankayı aracı kılmak suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinden bahisle, 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d-e, 204/1 ve 43. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları talebi ile kamu davası açılmış olduğu, iddianamedeki sevk ve tavsife göre sanıklar hakkında TCK’nın 204/2. maddesinde düzenlenen suçtan açılmış bir dava bulunmadığı anlaşılmakla,
Tebliğname tarihine, iddianamedeki tavsife, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesi’ne ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 21. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının a bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açan belgedeki nitelendirme esas alınır, açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde de; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına ilişkin kararı Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde de; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerdeki nitelendirme esas alınır” hükmü kabul edilmiştir.
Öte yandan, ilkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 gün ve 245-281 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere; Yargıtay Daireleri arasındaki görev ilişkisi adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolan ve kamu düzenine ilişkin bulunan görev ilişkisi niteliğinde olmayıp, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer alan “hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere idari nitelikte işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler, işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümündeki hükümlerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek Yargıtay’ın ilgili kurullarına aittir.
Bu bakımdan 2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin 28.06.2014 tarihinden önce tanzim edilen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Tebliğnamenin 07.07.2012 tarihinde düzenlendiği ve sanık … hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik istemle ilgili mahallinde bir karar verilmediği nazara alındığında; incelemeye konu suçlardan iddianamelerde anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen ceza miktarları karşılaştırıldığında;
1- 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d-e maddesinde 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası,
2- 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası,
3- 5237 sayılı TCK’nun 204/2. maddesinde ise 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Şu halde temyiz incelemesine konu suçlardan TCK’nun 204/2. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun cezası hapis cezasının üst sınırı itibariyle diğer suça göre daha ağır yaptırım içermektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 21. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 21. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 21. Ceza Dairesinin 13.01.2016 gün ve 5505-107 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 21. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.