Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/6 E. 2016/6 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/6
KARAR NO : 2016/6
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 2 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza

Tire Cumhuriyet Başsavcılığınca nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından TCK’nun 142/1, 152/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesi sanığın nitelikli hırsızlık suçundan TCK’nun 142/1, 62, 51 ve 53. maddeleri uyarınca erteli bir yıl sekiz ay hapis, ibadethanelere zarar verme suçundan 153/1, 62, 50, 52. maddeleri uyarınca 6.000 TL adli para cezasıyla mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Sanık müdafiinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesince 18.03.2015 gün ve 4133-5679 sayı ile;
“İddianamedeki sevk ve nitelendirmeye, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 gün ve 2014/1 sayılı iş bölümüne ilişkin kararına, temyiz isteminin içeriğine ve tebliğnamenin düzenlenme tarihine göre, sanığa yüklenen suçlardan en ağır cezayı gerektiren TCK’nın 152/1-a maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinin Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevine dâhil olduğu,”
Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 25.11.2015 gün ve 6750-31384 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri iş bölümünü düzenleyen iki nolu bölümün, ortak hükümler başlığının üçüncü bendinde, ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğname bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonraki tebliğnameler bakımından mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır’ hükmüne yer verilmiştir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Sanığın caminin ahşap yapılı giriş kapısının göbeğini kırmak suretiyle içeriye girerek iki adet ses amfisini çaldığı iddia ve kabul edilmesi karşısında;
Temyiz incelemesine konu suçlardan nitelikli hırsızlık suçunun cezası TCK’nın 142/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis; ibadethanelere zarar verme suçunun cezası ise 153/1. maddesi uyarınca bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu nazara alındığında;
İddianamedeki anlatıma göre, Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2015/8 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesinin Yargıtay 2. Ceza Dairesinin görevi dâhilinde olduğu,”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 2 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından açılıp, nitelikli hırsızlık ve ibadethanelere zarar verme suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyiz incelemesinin hangi Özel Daire tarafından yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
İddianamede sanığın üzerine atılı suç nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme, sevk de TCK’nun 142/1, 152/1. maddeleri olarak olarak gösterilmiş ise de, anlatım kısmında; “şüpheli Hayrettin’in caminin ahşap yapılı giriş kapı göbeğini kırmak suretiyle içeriye girerek iki adet ses amfisini çaldığı” şeklinde anlatılarak nitelikli hırsızlık ile birlikte ibadethanelere zarar verme suçlarından kamu davası açıldığı ve yerel mahkemece de bu suçlardan mahkûmiyet hükmü kurulduğu anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” biçiminde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklinde değiştirilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen Geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde de; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına dair kararı Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen Geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmî Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” bölümünde de; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerdeki nitelendirme esas alınır” hükmü kabul edilmiştir.
İlkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 tarih ve 245-281 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere; Yargıtay Ceza Daireleri arasındaki görev ilişkisi, adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolan kamu düzenine ilişkin görev ilişkisi niteliğinde olmayıp, Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer verilen “hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere idari nitelikte işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler, işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümü kararındaki hükümlerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek Yargıtay’ın ilgili kurullarına aittir.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Buna göre;
09.01.2014 olan tebliğname tarihinde ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede yargılamaya konu fiil; “şüphelinin caminin ahşap yapılı giriş kapı göbeğini kırmak suretiyle içeriye girerek iki adet ses amfisini çaldığı” biçiminde anlatılarak nitelikli hırsızlık ve ibadethanelere zarar verme suçlarından kamu davası açıldığı ve yerel mahkemece de bu suçlardan mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamalarına göre, temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra tebliğname tarihine kadar yapılan değişiklikler dikkate alınıp tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenmeli, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde nazara alınmalıdır.
Somut olayda tebliğname tarihinin 09.01.2014 olduğu göz önüne alındığında, temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılıp sevk maddesi gösterilen hırsızlık suçunun müeyyidesi TCK’nun 142/1. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis, ibadethanelere zarar verme suçunun yaptırımı ise aynı kanunun 153/1. maddesinde bir yıldan dört yıla kadar hapis olup, nitelikli hırsızlık suçunun cezası daha ağır bulunduğundan, temyiz incelemesinin Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince hırsızlık suçlarına ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli Yargıtay 2. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 18.03.2015 gün ve 4133-5679 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 2. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.