Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/5 E. 2016/5 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/5
KARAR NO : 2016/5
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 22 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza

Sanık … hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme ve dolandırıcılık, sanıklar … ve … hakkında ise hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, tüm suçlardan beraatlerine karar verilmiştir.
Hükmün Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek, 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 8 sayılı işbölümü kararı nedeniyle, Yargıtay 6. Ceza Dairesince verilen ve Daire Başkanı tarafından imzalanan 16.02.2015 gün ve 20284-19407 sayılı tevdii kararıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 22. Ceza Dairesince 24.06.2015 gün ve 871-2361 sayı ile;
“İddianame ve ek iddianamedeki sevk ve nitelendirmeler ile tebliğname tarihine, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6110 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 14. maddesi, 6110 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin 2. fıkrası ve 18.02.2012 gün ve 28208 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı iş bölümü kararına, temyizin kapsamına göre sanıklar … ve …’ne atılı hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma, sanık …’e atılı dolandırıcılık, hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından en ağır cezayı içeren ve 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesine uyan dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyizi inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 30.11.2015 gün ve 12614-31569 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun 29.12.2011 tarih ve 2011/ Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre; temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamelerde anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen nitelikli hırsızlık suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezası ise aynı Kanun’un 157/1. maddesi uyarınca bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu ve tebliğname tarihinin de, 03.10.2012 tarihi olduğu gözetildiğinde;
İddianamelerdeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek (22.) Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 22 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklinde değiştirilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde, 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgeledeki nitelendirme esas alınır” hükmü getirilmiştir.
Diğer yandan Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra tebliğname tarihine kadar yapılan değişiklikler dikkate alınıp tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenmeli, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırlarının eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Somut olayda tebliğname tarihinin 03.10.2012 olduğu göz önüne alındığında, temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen; dolandırıcılık suçunun yaptırımı 5237 sayılı TCK’nun 157/1 maddesi uyarınca bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adli para cezası, hırsızlık suçunun yaptırımı aynı kanunun 142/1-b maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olup, nitelikli hırsızlık suçunun müeyyidesi daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin hırsızlık suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 22. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 22. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 22. Ceza Dairesinin 24.06.2015 gün ve 871-2361 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 22. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.