Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/44 E. 2016/44 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/44
KARAR NO : 2016/44
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 15 ve 21. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza

Resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davası sonucunda Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesince 02.04.2010 gün ve 327-333 sayı ile; sanıkların eylemlerinin kamu kurumunu aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu, dolaysıyla üst dereceli ağır ceza mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermesi üzerine Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkûmiyetlerine ilişkin, 21.04.2011 gün ve 282-120 sayılı hükmün sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 10.10.2013 gün ve 1015-15336 sayı ile;
“Müşteki sanık … ve sanıklar Nizamettin ile … haklarında 03.07.2008 tarih ve 2008/631 no’lu iddianame ile nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davaları açılmış ise de, Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16.07.2008 tarih ve 2008/141 değerlendirme no ve 2008/14 K. sayılı kararı ile anılan iddianame iade edilmiş ve bu işlem sonrası kamu davasının kaynağını oluşturan ve sadece resmi belgede sahtecilik (TCK’nın 37. maddesi yollamasıyla 204/1-3, 43, 53-iki kez-) suçlamasıyla dava açan 12.08.2008 tarih ve 2008/553 no’lu iddianame düzenlenmiş olmakla;
12.08.2008 tarihli iddianame ile açılan kamu davası üzerine 02.04.2010 tarihinde görevsizlik kararı veren Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin iddianamedeki anlatım ve anlatıma uyumlu sevk maddeleriyle bağlı kalarak değerlendirme yapması gerekirken, 12.08.2008 tarihli iddianame ile açılmayan ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçunu da dâhil ederek verdiği görevsizlik kararı bu suç yönünden ‘yok hükmünde’ olduğu dikkate alındığında 12.08.2008 tarihli iddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek (11.) Ceza Dairesi’nin görevi dâhilinde olduğu…”,
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince hazırlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulunun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı işbölümü kararı uyarınca, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen ve Daire Başkanı tarafından imzalanan 17.02.2015 gün ve 23740-17457 sayılı tevdi kararıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 21. Ceza Dairesince 16.12.2015 gün ve 5269-6285 sayı ile;
“12.08.2008 tarihli iddianame ile; sanıkların katılan …’e ait nüfus cüzdanına sanık …’in fotoğrafını yapıştırıp kullanmak suretiyle katılan adına kayıtlı iki adet dükkanın satışını Gemlik Tapu Müdürlüğünde yaptıkları, yine bu nüfus cüzdanını kullanarak Gemlik 1. Noterliğinden sanık … adına vekaletname çıkarıp katılan adına kayıtlı iki adet dairenin satışını yaptıklarının iddia edilmesi, Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02.04.2010 tarih ve 2008/327 Esas, 2010/333 Karar sayılı kararı ile iddianamedeki olayın anlatılış biçimine göre sanıkların eyleminin kamu kurumu olan Tapu Müdürlüğü aracı olarak kullanılmak suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi, görevsizlik kararının iddianame yerine geçtiğinin anlaşılması karşısında; Yargıtay Yüksek 15. Ceza Dairesinin, anılan görevsizlik kararının yok hükmünde olduğu görüşüne iştirak edilmemiştir.
İddianame yerine geçen görevsizlik kararındaki sevk ve tavsife, temyizin kapsamına, Başkanlar Kurulu kararları ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu…”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 21. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açılan, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından görevsizlik kararı üzerine yapılan yargılama neticesinde sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından cezalandırılmasına ilişkin hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Daire tarafından yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen Geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde de; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına dair kararı Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen Geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmî Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” bölümünde de; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerdeki nitelendirme esas alınır” hükmü kabul edilmiştir.
Bu bağlamda, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra tebliğname tarihine kadar yapılan değişiklikler dikkate alınmalı ve tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenmeli, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilip üst sınırların eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde nazara alınmalıdır.
Buna göre;
28.12.2011 olan tebliğname tarihinde ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde esas alınması gereken ve iddianame yerine geçen görevsizlik kararında eylemin nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu belirtilmiştir.
Temyiz incelemesine konu suçlardan nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d maddesi uyarınca iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve adli para; resmi belgede sahtecilik suçunun cezası ise, aynı kanunun 204/1. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, nitelikli dolandırıcılık suçunun müeyyidesinin daha ağır olduğu, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan ve tebliğname tarihi itibariyle uygulanması gereken 12.05.2011 tarih ve 2011/1 sayılı iş bölümü kararı gereği, nitelikli dolandırıcılık suçunu temyizen inceleme görevinin Yargıtay 15. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay 21. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 10.10.2013 gün ve 1015-15336 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.