Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/408 E. 2017/14 K. 19.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/408
KARAR NO : 2017/14
KARAR TARİHİ : 19.04.2017

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 18.01.2012
Sayısı : 9-14

Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanık … hakkında ayrıca resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesince 18.01.2012 gün ve 9-14 sayı ile, sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanık …’in ayrıca resmi belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
Hükümlerin sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.06.2013 tarihli tebliğnamesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 26.11.2015 gün ve 17889-31461 sayı ile;
“06.01.2012 tarihi iddianamedeki sevk maddeleri, nitelendirmeye ve temyizlerin kapsamı ile sanık … hakkında TCK’nın 158/1-d-son, 35 ve 204/1-3 maddeleri uyarınca sanık … hakkında ise TCK’nın 158/1-d-son 35. maddesi uyarınca ‘mahkumiyet’ kararları verilmiş olmasına göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu…”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 16.11.2016 gün ve 9442-7617 sayı ile;
“Tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Yasa ile değişiklikten önceki 14. maddesinde yer alan ‘Ceza dairelerinin görevlerinin tayininde, davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davalarda en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir.’ hükmüne göre Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere iddianamedeki tavsif esas alınmalıdır.
Ayrıntısı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 22.12.2015 gün ve 280-591 sayılı kararında da açıklandığı üzere ‘TCK’nun 204/3. maddesinin temel ceza değil artırım içerdiği ve ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde artırım maddelerinin dikkate alınamayacağı’ cihetle; iddianamedeki tavsife, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu…”
Gerekçeleriyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin a bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bakımdan Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede sevk maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d, 35, 63, 53/1, 204/1-3, 63 ve 53. maddeleri gösterilmiş, eylemler; “…şüpheli …’in gayrimenkul alım satım işiyle iştigal ettiği, Melikgazi Tapu Müdürlüğünün kayıtlarında…bulunan 16737 metrekare arsanın 1940 doğumlu olan arsanın gerçek maliki olan müşteki … adına olduğunu öğrenir ve şüpheli …’i telefonla arayarak kendisinin Germir Mahallesinde bir arsası olduğunu, bunu satın almak istediğini söyler. Şüpheli İsmail’in de kendisinin herhangi bir arsası bulunmadığını söylediği ve şüpheli Volkan’ın şüpheli İsmail’e arsası olduğuna inandırır. Birlikte Melikgazi Tapu Müdürlüğüne giderler, şüpheli İsmail kendisi adına arsa olup olmadığını sorar. Tapu Müdürlüğünce de Hasan oğlu … adına belirtilen yerde arsaya ilişkin tapu senet fotokopisinin verildiği, şüpheli İsmail’in gerçekte hiç almadığı ve kendisine herhangi bir kimse tarafından da miras olarak bırakılmadığı, miras bırakılsa dahi miras intikal vergilerini yatırarak sözkonusu taşınmazın tapu kayıtlarını üzerine almadan hayatın olağan akışına aykırı olarak hiçbir bedel ödemeden arsa sahibi olduğu iddiasıyla söz konusu arsayı müşteki …’e 55.000 TL’ye sattığı, müşteki Mahmut Safa’nın da söz konusu almış bulunduğu arsayı şüpheli Volkan ile Konaklar Mahallesinde bulunan bir daire ile değiştirmek üzere anlaştığı,…şüpheli İsmail’in Kayseri 6. Noterliğinde gerçekte sahibi bulunmadığı Melikgazi ilçesi Germir Mahallesi Ruşen Bağları mevkii 11270 ada, 3 parselde bulunan tarla vasfındaki gayrimenkulün satış ve değiştirme yetkisini Mustafa Adıgüzel ve Caner Batuhan’a 08.12.2011 tarihinde verdiği, satış yetkisini alan Mustafa Adıgüzel ve Caner Batuhan’ın ise söz konusu arsanın tapu devir işlemlerini yapmak üzere Tapu Müdürlüğüne gittikleri, Melikgazi Tapu Müdürlüğünce söz konusu taşınmazın gerçek malikinin 1940 doğumlu müşteki … olduğunu, satış için vekaletnamedeki vekaleti veren şüpheli …’in de 1983 doğumlu olduğunu farketmesi üzerine tapuda satış işlemleri gerçekleşmeden şüphelilerin ihbar edildiği, …Şüpheli … başkasının gayrimenkulünü isim benzerliğinden faydalanmak suretiyle tapuda devir işlemlerini yapmak üzere şüpheli … ile birlikte hareket ettiği, kamu kurum ve kuruluşlarının kamu meslek kuruluşlarını aracı olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlemeye teşebbüs suçunu birlikte işlediği, şüpheli …’in ise Kayseri 6.Noterliğinde gerçekte malik olmadığı bir taşınmazı malikiymiş gibi kendisini gösterip Mustafa Adıgüzel ve Caner Batuhan’a satış yetkisini vererek ve bu kişilerin de satış yetkisine istinaden suça konu taşınmazın tapu devir işlemlerini yapmak üzere girişimde bulunmaları eylemini resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının kamu meslek kuruluşlarını aracı olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçuna teşebbüs suçunu işlediği” şeklinde anlatılarak resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kamu davası açılmıştır.
12.06.2013 tarihli tebliğname itibarıyla temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan nitelikli dolandırıcılık suçunun yaptırımı 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d maddesinde iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezası; resmi belgede sahtecilik suçunun yaptırımı ise aynı Kanunun 204/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olup, TCK’nun 204/3. maddesinin temel ceza değil artırım içerdiği, ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde artırım maddelerinin dikkate alınamayacağı hususları göz önüne alındığında, nitelikli dolandırıcılık suçunun müeyyidesi, resmi evrakta sahtecilik suçundan fazla olduğundan, hükmü temyizen inceleme görevi, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan işbölümü kararı uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçunu temyizen incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 26.11.2015 gün ve 17889-31461 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2017 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.