Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/399 E. 2017/5 K. 19.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/399
KARAR NO : 2017/5
KARAR TARİHİ : 19.04.2017

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 13 ve 15. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 21.11.2013
Sayısı : 21-170

Sanıklar hakkında dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında Düzce Ağır Ceza Mahkemesince 13.11.2012 ve 319-436 sayı ile; sanıkların eyleminin hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarını oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine Yığılca Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 21.11.2013 gün ve 21-170 sayı ile sanıkların hırsızlık suçundan mahkumiyetlerine, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ise beraatlerine karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.11.2014 tarihli tebliğnamesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince 03.03.2015 gün ve 35997-3431 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 24.1.2014 tarih ve 2014/1 sayılı kararına göre, işin incelenmesi Yüksek 15. Ceza Dairesinin görevine girdiği”
Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 26.06.2015 günlü gönderme yazısı ile dosyanın devredildiği Yargıtay 23. Ceza Dairesince 13.07.2015 gün ve 18431-3505 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. madde hükmü uyarınca 22.Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile Ceza Dairelerinin görevleri belirlenerek iş bölümü yapılmış olup anılan karar uyarınca 15. ve 23. Ceza dairelerinin bakmakla görevli olduğu suçlarla ilgili kanun maddeleri belirtildikten sonra;
’15. Ceza Dairesinin arşivinde bulunan ve yukarıda belirtilen işlerin(1/2)’si, yeni kurulan dairelerin başkanları, üyeleri ve tetkik hakimlerinin belirlenmesi tarihinden itibaren 10 gün içinde 23. Ceza Dairesine devredilir.’ denilmektedir. Aynı iş bölümünün ortak hükümler başlıklı 2. paragrafında:
‘İş bölümü yürürlüğe girdiği tarih itibariyle düzenlenen tebliğnameler, iş bölümündeki düzenlemeler esas alınarak görevli ceza dairesine gönderilir’ denilmiştir.
Diğer taraftan, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 03.02.2015 tarih ve 19 sayılı kararı ile yeni kurulan dairelerin başkanları, üyeleri ve tetkik hakimleri belirlenmiş olmakla, daireler arasındaki dosya devrine dair 10 günlük süre bu tarihte başlayıp 13.02.2015 tarihinde sona ermektedir.
Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde;
İş bölümüne dair 19.01.2015 tarihli ve 8 sayılı karar uyarınca 15. Ceza Dairesinin esasında kayıtlı olup da arşivinde bulunan dosyaların ½’ si Birinci Başkanlık Kurulunun 03.02.2015 gün ve 19 sayılı kararını takip eden 10 gün içinde 23. Ceza Dairesine devredileceği bu sürenin bitiminden sonra 15 Ceza Dairesinine herhangi bir şekilde gelen ve esas numarası alan dava dosyalarının ise 23. Ceza Dairesine devredilemeyeceği açıkça anlaşılmaktadır. Esasen Birinci Başkanlık Kurulunun kararlarında devir işleminin tek-çift veya tebliğname numaraları esas alınarak yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmamakla birlikte anılan Kurulun kararlarında belirtilen süre içinde 15. Ceza Dairesinin arşivinde bulunan çift numaralı dosyalar 23. Ceza dairesine aktarılmak suretiyle devir işlemi gerçekleşmiş ve devir süresi sona ermiş iken;
Devir işleminden ve Birinci Başkanlık Kurulunun kararlarındaki süreler sona erdikten sonra 15. Ceza Dairesine gerek tebliğname tanzim edilerek, gerekse başka dairelerden görevsizlikle gönderilen dosyaların 23. Ceza Dairesine aktarılacağına dair iş bölümü kararında hiç bir düzenleyici hüküm bulunmadığı gibi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yeni kurulan dairelerin arşivlerinin olmaması nedeniyle 23. Ceza Dairesine tebliğname düzenlemeyerek, düzenlediği tebliğnamelerde 15. Ceza Dairesini muhatap alması ve bu durumun anılan daire tarafından da kabullenilmesi karşısında;
Yüksek 15. Ceza Dairesince birinci Başkanlık Kurulunun kararlarındaki devir işlemi için belirlenen süre (13.02.2015) den sonra başka dairelerden görevsizlikle gönderilip 24.03.2015 tarihinde bu dairenin esasına kaydedilip arşivine alındığı UYAP kayıtlarından anlaşılan işbu dava dosyasının dairemize devredilmesi iş bölümüne dair düzenlemelere aykırı bulunmuştur.
Bu nedenlerle:
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararı ile 03.02.2015 tarih ve 19 sayılı kararları uyarınca temyiz davasını inceleme görevi yüksek 15. Ceza dairesine ait olduğu”
Bu şekilde dosyanın tekrar gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 13.12.2016 gün ve 13113-9475 sayı ile,
“Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri işbölümünü düzenleyen II nolu bölümün, ortak hükümler başlığının 3. Bendinde, ‘Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Temyiz incelemesine konu suçlardan hırsızlık suçunun TCK’nın 142/1 maddesinde üç yıldan yedi yıla kadar; konut dokunulmazlığını ihlal suçunun cezası ise aynı kanunun 116/1. maddesi uyarınca altı aydan iki yıla yıla kadar hapis cezasından ibaret ve tebliğname tarihinin de 21.11.2014 olduğu gözetildiğinde;
Düzce Ağır Ceza Mahkemesinin 13.11.2012 tarihli görevsizlik kararındaki sevk ve nitelendirme ile Yığılca Asliye Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek (13.) Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 13 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin a bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle a bendi “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş, b bendinde de “çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 26.02.2016 gün ve 29636 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı iş bölümü kararının “Ceza Daireleri iş bölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün 7. maddesinde; “Ceza Dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde, mahkumiyet kararlarında mahkeme hükmündeki, mahkumiyet dışındaki kararların temyiz incelemesinde ise dava açan belgedeki nitelenen suç esas alınır.” 8. maddesinde “Temyiz incelemesine konu olan suçların ceza miktarlarında sonradan değişiklik olması halinde tebliğname tarihindeki suçun temel şekline göre ceza miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenir.” 9. maddesinde ise “Birden fazla suçun yer aldığı hükümlerin temyiz incelemesi, incelemeye konu suçlardan yaptırımı en ağır olanına bakmakla görevli dairece yapılır. Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır, üst sınırların eşit olması halinde ise alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu kabul edilir. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde nazara alınır…” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
21.11.2014 olan tebliğname tarihi itibarıyla sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz talepleri kapsamı karşısında ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken hüküm sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet kararıdır.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli bulunup, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 03.03.2015 gün ve 35997-3431 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 13. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.