Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/392 E. 2016/392 K. 27.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/392
KARAR NO : 2016/392
KARAR TARİHİ : 27.12.2016

2016/Bşk-392 2016/392 2012/300861

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 17 ve 15. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza

Sanık hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından cezalandırılmaları talebiyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda anılan suçlardan mahkûmiyetine, karar verilmiştir.
Hükmün sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.11.2013 tarihli tebliğnamesi ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 6. Ceza Dairesince; 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek, 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 8 sayılı iş bölümü kararı nedeniyle, Daire Başkanı tarafından imzalanan 13.02.2015 gün ve 33551-14991 sayılı tevdii kararıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 17. Ceza Dairesince 03.06.2015 gün ve 13518-3306 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddeleri ile temyizin kapsamına, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 21.01.2013 gün ve 2013/1 sayılı kararına göre, 20.11.2013 tarihli tebliğname tarihi itibariyle işin incelenmesi Yüksek 15. Ceza Dairesi’nin görevine girdiği”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 30.11.2016 gün ve 13050-9095 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 tarih ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3.fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan nitelikli hırsızlık suçu bakımından 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesi uyarınca 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasının öngörüldüğü, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun cezası ise aynı Kanun’un 116/4. maddesinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu ve mala zarar verme suçunun cezasının aynı kanunun 151/1. maddesi uyarınca 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası olduğu ve mala zarar verme suçlarında, TCK 152/2-a maddesinin artırım maddesi olarak görev belirlemede dikkate alınmayacağı gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek (17) Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu, …”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 17 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin a bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle a bendi “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş, b bendinde de “çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
02.12.2014 gün ve 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde uyarınca da;
“Yeni oluşan Birinci Başkanlık Kurulu iş durumunu dikkate alarak daireler arasındaki iş bölümünü yeniden belirler ve buna ilişkin karar derhâl Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu karar, yayım tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanır. …
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun iş bölümü kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur.”
Bu maddeye dayanılarak Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 8 sayılı iş bölümü kararının “Ceza Daireleri İş bölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde;
“Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
20.11.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede sanık hakkında TCK’nun 142/1-b maddesi gereğince hırsızlık, TCK’nun 116/1-4. maddesi uyarınca konut dokunulmazlığının ihlali ve TCK’nun 151/1, 152/2-a maddeleri gereğince mala zarar verme suçlarından kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Diğer taraftan Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra tebliğname tarihine kadar yapılan değişiklikler dikkate alınıp tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenmeli, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde nazara alınmalıdır.
Somut olayda tebliğname tarihinin 20.11.2013 olduğu göz önüne alındığında, temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan hırsızlık suçunun cezası iki yıldan beş yıla kadar hapis, mala zarar verme suçunun cezası dört aydan üç yıla kadar hapis veya adli para, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun cezası ise altı aydan iki yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, TCK’nun 152/2-a maddesinin temel ceza değil artırım içerdiği, ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde artırım maddelerinin dikkate alınamayacağı hususları gözönüne alındığında hırsızlık suçunun cezası daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca anılan suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 17. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.

Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 17. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 03.06.2015 gün ve 13518-3306 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 17. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.