Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/390 E. 2016/390 K. 27.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/390
KARAR NO : 2016/390
KARAR TARİHİ : 27.12.2016

2016/Bşk-390 2016/390 2015/171412

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 15 ve 9. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza

Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme, mala zarar verme, kasten yaralama ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan cezalandırılmaları talebiyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve mala zarar verme suçundan mahkûmiyetine, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine, kasten yaralama suçundan ceza tayinine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 15.11.2016 gün ve 10927-8618 sayı ile;
“Sanık hakkında kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurmak suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İş bölümünü düzenleyen II no’lu bölümün, ortak hükümler başlığının 3. bendinde, ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde, 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İddianamede gösterilen ve temyiz incelemesine konu 5237 sayılı TCK’nın 152/1-a maddesinde düzenlenen nitelikli mala zarar verme suçunun cezası bir yıldan dört yıla kadar hapis; aynı Kanunun 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak suçunun cezası altı aydan üç yıla kadar hapis yine aynı Kanunun 191/1. maddesinde düzenlenen kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurmak suçunun cezasının ise iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek (9.) Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 9. Ceza Dairesince 01.12.2016 gün ve 2175-8473 sayı ile;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen ‘tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına’ ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olduğu, 6572 sayılı Kanun ile değişik Yargıtay Kanunu’nun 27. maddesi hükmü ile 26.02.2016 tarih ve 29636 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararında Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümler II/A(9)’da yer alan ‘İtiraz yoluna tabi olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve benzeri kararların mercide yanılma suretiyle ya da sehven temyizi halinde inceleme, bu suçlara bakmakla görevli dairece yapılır. Ancak aynı dosyada itiraz yoluna tabi olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve benzeri kararlar, diğer suçlarla birlikte temyiz edilmiş olsa bile görevli dairenin belirlenmesinde göz önünde bulundurulmaz.’ ve II/A(8)’de yer alan ‘Temyiz incelemesine konu olan suçların ceza miktarlarında sonradan değişiklik olması halinde tebliğname tarihindeki suçun temel şekline göre ceza miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenir.’ hükümlerine göre işin incelenmesi Yargıtay 15. Ceza Dairesi’ne ait olmakla, …”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 9. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklinde değiştirilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İş bölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde, 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgeledeki nitelendirme esas alınır” hükmü getirilmiştir.
Diğer yandan Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra tebliğname tarihine kadar yapılan değişiklikler dikkate alınıp tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenmeli, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırlarının eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Tebliğnamenin 27.05.2015 tarihinde düzenlendiği ve sanık hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik kararına yönelik istemle ilgili merci tarafından bir karar verilmediği nazara alındığında; incelemeye konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen; kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun yaptırımı 5237 sayılı TCK’nun 191/1. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis, mala zarar verme suçunun yaptırımı bir yıldan dört yıla kadar hapis, görevi yaptırmamak için direnme suçunun yaptırımı altı aydan üç yıla kadar hapis cezası olup, TCK’nun 191/1. maddesinde düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun yaptırımı daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 9. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olup, yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 9. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden 9. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 01.12.2016 gün ve 2175-8473 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 9. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.