Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/384 E. 2016/384 K. 27.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/384
KARAR NO : 2016/384
KARAR TARİHİ : 27.12.2016

2016/Bşk-384 2016/384 2013/90560

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 2. Ceza
Mahkemesi :Ağır Ceza

Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda eyleminin hırsızlık suçunu oluşturuduğu kabul edilerek hırsızlık suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık ve katılan … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.03.2014 tarihli tebliğnamesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 28.10.2014 gün ve 8224-17549 sayı ile;
“6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 04.02.1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, ‘Ceza dairelerinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.’ hükmüne yer verilmiş olunması karşısında;
15.11.2012 tarihli kararda, sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 142/1. maddesi gereğince hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmiş olmakla,
Mahkumiyet kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek (2.) Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Yargıtay 2. Ceza Dairesince de 17.11.2016 gün ve 33748-15447 sayı ile;
“Tebliğnamenin, 6545 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenmiş olmasına, iddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye, temyizin kapsamına, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı iş bölümü kararına göre; temyiz istemini inceleme görevi Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 2. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiştir.
Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
02.12.2014 gün ve 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde uyarınca da;
“Yeni oluşan Birinci Başkanlık Kurulu iş durumunu dikkate alarak daireler arasındaki iş bölümünü yeniden belirler ve buna ilişkin karar derhâl Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu karar, yayım tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanır. …
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun iş bölümü kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur.”
Bu maddeye dayanılarak Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 8 sayılı iş bölümü kararının “Ceza Daireleri iş bölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde;
“Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
21.03.2014 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemin; “…suç tarihinden önce mağdur …’in şüpheli Hüsamettin’e ait bakkal dükkanında bulunduğu sırada dükkanın içerisinde bulunan televizyonda bir cep telefonunun reklamının yapıldığı, mağdurun bu reklamı görünce bu telefonu çok istediğini yüksek sesle dillendirdiği, mağdurun bu sözlerini duyan şüphelinin mağdura eğer kendisine para getirirse bu telefonu kendisi için satın alabileceğini söylediği bu olaydan bir hafta kadar sonra mağdur …’in dedesi olan …’ın Karasu köyündeki evine gittiği, mağdur …’ın torununa harçlık vermek için evin yatak odasındaki komidinin içinde bulunan ve içerisinde 25.000 Euro bulunan defteri çıkardığı, mağdur …’in buradan bir miktar para alarak torunu Cüneyt’e verdiği ve 25.000 Euroyu aynı yere koyduğu, mağdur …’in dedesi parayı verirken 25.000 Euroyu görerek beğendiği telefonu alabilmek amacıyla bu paradan bir miktar almaya karar vererek dedesi henüz odadan çıktığı sırada sırtının dönük olmasından faydalanarak bir miktar parayı bulunduğu yerden hızlıca alarak cebine koyduğu, mağdur …’in daha sonra akşam Rize Merkez de ki evine giderek aldığı paraları saydığı ve paraların 500 Euro olduğunu ve toplamda 40 adet olduğunu tespit ettiği, ertesi gün mağdurun 40 adet 500 Euroyu şüpheliye ait bakkal dükkanına getirerek şüpheliye parayı getirdiğini, kendisine vaadettiği telefon vermesini söylediği, şüphelinin parayı alarak mağdura telefonu daha sonra kendisine vereceğini söylediği, aradan bir hafta geçtikten sonra mağdurun tekrar şüpheliye ait bakkal dükkanına gittiği, bir kaç dakika sonra şüphelinin bakkala elinde Samsung marka bir telefonla gelerek telefonu mağdura verdiği, mağdurunda bu telefonu alarak evine gittiği ancak mağdurun annesinin telefonu mağdurun cebinde bulunca eşine haber verdiği, tanık …’ın yaptığı araştırma sonucunda bu telefonu şüpheli Hüsamettin’in aldığını tespit ettiği, tanığın şüphelinin yanına gidince şüphelinin 400 Lira parayı tanığa vererek telefonu geri aldığı anlaşılmıştır.
Olayla ilgili olarak şüpheli olarak beyanı alınan …’ın bu telefonu satmadığını, …’ın kendisine 400 Lira para verdiğini, bu parayı daha sonra Cüneyt’in babasına verdiğini, 25.000 Euro paradan haberi olmadığını beyan etmiştir.
Tanık sıfatıyla ifadesi alınan mağdur … ise beyanında söz konusu paraları dedesinin evinden beğendiği cep telefonunu şüpheliye satın aldırmak için çaldığını, paraları çalması hususunda şüphelinin kendisine yönlendirme yapmadığını ancak şüphelinin kendisinde bulunan 40 adet 500 Euroyu alıp, Samsung marka bir telefonu verdiğini beyan etmiştir.
TCK 158/1-c maddesinde kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunun düzenlendiği, somut olayda şüphelinin 11 yaşında olan ve yaşı sebebiyle algılama yeteneği henüz tam olarak gelişmeyen mağdura suça konu piyasa değeri 200-300 Lira civarında olan bir telefonu yaklaşık 20.000 Euroya sattığı, mağdurun yaşı itibariyle kendisinden alınan paranın ekonomik gücünü bilmediği, şüphelininde mağdurun bu zayıflığından faydalanarak telefonu çok fahiş fiyata mağdura sattığı, bu şekilde şüphelinin dolandırıcılık suçunu işlediği,” şeklinde anlatılması karşısında, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı kabul edilmelidir. Buna göre hükmü temyizen inceleme görevi ise Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere 15. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 28.10.2014 gün ve 8224-17549 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.