Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/371 E. 2016/371 K. 27.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/371
KARAR NO : 2016/371
KARAR TARİHİ : 27.12.2016

2016/Bşk-371 2016/371 2014/152160

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 16 ve 15. Ceza
Mahkemesi :Ağır Ceza

Sanıklar … ve … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, nitelikli dolandırıcılık, bilişim sisteminin işleyişini engelleme veya bozma, bilişim sistemine girme ve kişisel verileri ele geçirme, sanık … hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, nitelikli dolandırıcılık, bilişim sisteminin işleyişini engelleme veya bozma, bilişim sistemine girme ve kişisel verileri ele geçirme, sanıklar … ve … hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, nitelikli dolandırıcılık, bilişim sisteminin işleyişini engelleme veya bozma ve kişisel verileri ele geçirme, sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık, bilişim sisteminin işleyişini engelleme veya bozma ve kişisel verileri ele geçirme, sanıklar …, …, … ve … hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, bilişim sistemine girme ve kişisel verileri ele geçirme, sanıklar …, …, …, …, …, … ve … hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve kişisel verileri ele geçirme, sanıklar … ve … hakkında bilişim sistemine girme ve kişisel verileri ele geçirme suçlarından cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanıklar …, …, …, … ve …’ın bilişim sistemine girme suçundan mahkûmiyetlerine, sanıkların atılı olan diğer suçlardan beraatlerine karar verilmiştir.
Hükmün katılan vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.10.2015 tarihli tebliğnamesi ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 17.02.2016 gün ve 14587-1695 sayı ile
“Tramer isimli firmanın sitesine, sanık … tarafından verilen işi gereği elinde bulundurduğu ‘şifre ve kullanıcı adı’nı kullanmak suretiyle giriş yapan suç örgütünün, içinde kaydı bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının adres, kimlik, telefon bilgileri, araç bilgisi, motorlu taşıt bilgilerini ele geçirip yetkili kişi dışında bu tür bilgileri sorgulanabilmesi için hazırladıkları programı ticari amaçlı sattıklarından bahisle TCK’nun 136/1 ve 243/1, 244/4. maddelerine aykırılık ve bu suçları işlemek amacıyla örgüt kurmak ve üye olmak suçlarından açılan davalarda, mahkemece eylemlerin kül halinde 243/1. maddesindeki suçu oluşturacağı kabulüyle bir kısım sanıklar hakkında mahkumiyet bir kısım sanıklar hakkında beraat kararları verildiği, verilen kararlar temyiz konusu edilmiş olup WEB sitesi üzerinde, verilerin bozulduğuna, yok edildiğine, değiştirildiğine veya erişilmez kılındığına, sisteme veri yerleştirildiğine, var olan verilerin başka bir yere gönderilip kullanılmaz hale geldiğine ilişkin bir iddia bulunmadığı gibi, buna ilişkin bir tespite de rastlanmadığı anlaşılmakla;
Sanıklar TCK’nun 220/1-2, 136/1, 244/4 ve 243. maddeleri uyarınca açılan davalara ilişkin mahkumiyet ve beraat kararlarının temyiz edilmiş olması karşısında; iddianamedeki anlatıma, temyizin kapsamına göre sübutu halinde eylemlerin kül olarak “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” suçunun karşılığı olan TCK’nun 136. ile sevkte yer alan aynı yasanın 220/1. maddelerinin ağır olanı esas alındığında; incelemenin yetkili Daireye ait bulunmasına ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 22.01.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı kararına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 16. Ceza Dairesine ait olmakla
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 16. Ceza Dairesince de 31.05.2016 gün ve 2217-3596 sayı ile;
“İddianame sevk ve anlatımına, mahkeme kararındaki hukuki nitelendirmeye, temyizin kapsamına, 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi hükmüne, 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararındaki iş bölümüne göre, işin incelenmesi Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olmakla”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 24.10.2016 gün ve 2992-7885 sayı ile;
“Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, Ramazan Aliyer, …, …, …, … ve …’in suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, bilişim sisteminin işleyişini engelleme veya bozma suçlarından beraatlarına ilişkin hükümler ile sanıklar …, …, …, … ve …’ın bilişim sistemine girme suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümler Cumhuriyet savcısı ile katılan … Birliği Merkezi vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02.09.2009 tarih ve 2009/11741-706 sayılı ile 18.02.2011 gün ve 2011/2891-1256 sayılı iddianamelerinde, ‘Sanıkların örgüt faaliyeti kapsamında yarı resmi kurum olan Tramer isimli firmanın ve Türk Telekom ile Yüksek Seçim Kurulu’nun alt yapısında bulunan açıklardan girerek buradaki bilgilere ulaştıkları, daha sonra adı geçen kurumların alt yapısına her zaman erişebilecek bir şekilde oluşturdukları programları bazı avukat ve hukuk bürolarına pazarladıkları, birden çok avukatın bu programı kullanmaya başladığında Tramer isimli firmanın alt yapısının bu durumu kaldıramayarak donduğu ve çalışamaz hale geldiği, suç örgütünün adı geçen kurumlarda kaydı bulunan Türk Cumhuriyeti vatandaşlarının adres, kimlik, telefon bilgileri, araç bilgisi, motorlu taşıt bilgilerinin sorgulanabilmesi amacıyla hazırladıkları programı ticari amaçla sattıklarının’ iddia edilmiş olması ve açılan kamu davalarıyla gerçek ya da tüzel kişilere yönelik gerçekleştirilmiş olan hileli bir hareketten söz edilmemesi ve programların satıldığı kişilerin mağdur olarak bile gösterilmemesi karşısında, eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturmayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen kişisel verileri hukuka aykırı bir şekilde ele geçirmek veya yapmak suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nın 136. maddesinde iki yıldan dört yıla kadar hapis; suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun cezasının ise aynı kanunun 220. maddesi uyarınca iki yıldan altı yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki anlatım ve nitelendirme ile temyizin kapsamına göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek (16.) Ceza Dairesi’nin görevi dâhilinde olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 16 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin a bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle a bendi “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş, b bendinde de “çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
02.12.2014 gün ve 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde uyarınca da;
“Yeni oluşan Birinci Başkanlık Kurulu iş durumunu dikkate alarak daireler arasındaki iş bölümünü yeniden belirler ve buna ilişkin karar derhâl Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu karar, yayım tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanır. …
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun iş bölümü kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur.”
Bu maddeye dayanılarak Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 8 sayılı iş bölümü kararının “Ceza Daireleri iş bölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde;
“Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
28.10.2015 olan tebliğname tarihi itibarıyla katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz taleplerinin kapsamı karşısında ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken hükümler sanıklar hakkkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, nitelikli dolandırıcılık, bilişim sisteminin işleyişini engelleme veya bozma, bilişim sistemine girme ve kişisel verileri ele geçirme suçlarından kurulan kararlarıdır.
Somut olayda tebliğname tarihinin 28.10.2015 olduğu göz önüne alındığında, temyiz incelemesine konu olan suçlardan tebliğname tarihi itibarıyla nitelikli dolandırıcılık suçunun üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve adli para cezası, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun cezası iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçunun bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası, bilişim sisteminin işleyişini engelleme veya bozma suçunun bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası, bilişim sistemine girme suçunun bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ve kişisel verileri ele geçirme suçunun iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca anılan suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.

Bu itibarla, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olup Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle
1-Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 24.10.2016 gün ve 2992-7885 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.