Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/37 E. 2016/37 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/37
KARAR NO : 2016/37
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 9, 4 ve 16. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza

İftira suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda sanığın aynı suçtan mahkûmiyetine ilişkin, Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 15.04.2009 gün ve 633-234 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 03.12.2012 gün ve 19954-28445 sayı ile;
“Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Tekerrüre esas alınan ilamdaki, 765 sayılı TCK’ya göre verilmiş hükümlülüklere ilişkin suçların 5237 sayılı TCK’da suç olup olmadığı, buna göre de silinme koşullarının oluşup oluşmadığı ve tekerrüre esas alınıp alınamayacağı saptanmadan tekerrür hükümlerinin uygulanması,
2- Kabule göre de, sanık hakkında TCK’nun 58. maddesi ile uygulama yapılırken, tekerrüre esas alınan ilamda iki ayrı suçtan hükümlülük bulunması karşısında, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi gözetilerek, en ağır hapis cezasına ilişkin hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiğinin düşünülmemesi” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesi ise 04.12.2013 gün ve 125-785 sayılı kararı ile direnme kararı vererek önceki hükümde olduğu gibi sanığın cezalandırılmasına karar vermiş, bu hüküm süresi içinde temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bila tarih ve 148882 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 9. Ceza Dairesince 15.01.2015 gün ve 4876-161 sayı ile;
“İddianamedeki sevk ve nitelemeye, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 03.12.2012 tarih, 2011/19954 esas ve 2012/28445 sayılı bozma ilamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine, 29.01.2014 tarih ve 28897 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 2014/1 sayılı kararına göre işin incelemesini yapma görevi Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesine ait olduğu…”,
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince hazırlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulunun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı işbölümü kararı uyarınca, Yargıtay 4. Ceza Dairesince verilen ve Daire Başkanı tarafından imzalanan 02.03.2015 gün ve 1679-22492 sayılı tevdi kararıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 16. Ceza Dairesince de 20.10.2015 gün ve 3951-3213 sayı ile;
“Dosya içeriğindeki Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 03.12.2012 tarih, 2011/19954 esas ve 2012/28445 sayılı bozma ilamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesi hükmüne, 29.01.2014 tarih ve 28897 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 2014/1 sayılı kararında Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümler II/A(4)’de yer alan ‘Ceza Daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelip bozma veya başka nedenlerle Daire dışına gönderdiği işlerden kendisine geri gelenlere bakar’ hükmüne göre, işin incelenmesi Yüksek 4. Ceza Dairesine ait olduğu…”,
Gerekçesiyle görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 9, 4. ve 16. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; hükümlü hakkında iftira suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne dair karara yönelik kanun yararına bozma talebinin hangi Özel Dairece değerlendirilmesi gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya bakımından;
İftira suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda Bakırköy 10. Asliye Ceza mahkemesince sanığın aynı suçtan mahkûmiyetine ilişkin hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesince bozulmasına karar verilmiş, yerel mahkeme ise direnme kararı vererek önceki şekilde sanığın mahkûmiyetine hükmetmiş, direnme kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunun “Hukuk ve Ceza Genel Kurullarının görevleri” başlığını taşıyan 15. maddesinin 1. fıkrasında, Yargıtay dairelerinin bozma kararlarına karşı mahkemelerce verilen direnme kararlarını inceleme görevinin Yargıtay Hukuk ve Ceza Genel Kurullarına ait olduğu belirtilmiştir.
5271 sayılı CMK’nun 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiş olan kanun yararına bozma kurumu istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen hâkimlik veya mahkeme kararlarına karşı başvurulabilen olağanüstü bir kanun yolu olduğundan, talep konusunda karar verecek mercii Yargıtay Dairesidir, ancak metindeki “Daire” ibaresinden hareketle Ceza Genel Kurulunca kanun yararına bozma talebi konusunda karar verilemeyeceğinin ileri sürülmesi olanaksız olup, “Daire” sözcüğüyle ifade edilmek istenen denetimi yapacak mercii olup, bu mercii Yargıtay Özel Dairesi olabileceği gibi Yargıtay Ceza Genel Kurulu da olabilecektir. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunca, 01.06.1999 gün ve 118-144, 09.06.2009 gün ve 70-153 sayılı kararlarda, kanun yararına bozmaya konu hükmün direnme hükmü olması halinde, kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin doğrudan Yargıtay Ceza Genel Kuruluna ait olduğu belirtilmiştir.
Bu itibarla, kanun yararına bozmaya ilişkin hükmün direnme hükmü olması sebebiyle incelemenin Yargıtay Ceza Genel Kurulunca yapılması gerektiğinden dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Görev uyuşmazlığına konu kanun yararına bozmaya ilişkin hükmün direnme hükmü olması sebebiyle incelemenin Yargıtay Ceza Genel Kurulunca yapılması gerektiğinden dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.