Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/337 E. 2016/337 K. 27.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/337
KARAR NO : 2016/337
KARAR TARİHİ : 27.12.2016

2016/Bşk-337 2016/337 2013/388296

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 23 ve 16. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı TCK’nun 155/2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanığın aynı suçtan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün katılan vekili ve sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek, 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 8 sayılı iş bölümü kararı nedeniyle, Yargıtay 15. Ceza Dairesince verilen ve Daire Başkanı tarafından imzalanan 09.02.2015 gün ve 1056-9316 sayılı tevdii kararıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 23. Ceza Dairesince 17.02.2016 gün ve 7228-1523 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.’, (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir.’ hükmüne yer verilmiştir.
19.01.2015 tarih ve 2015/8 tarihli Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararına göre, tebliğname tarihi 28.06.2014 tarihinden önce olan dosyalarda, görev hususunda iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme dikkate alınacağı belirtildiğinden incelenen dosya içeriğine göre, iddianamede; haczedilip muhafa altına alınan malların sanık tarafından işletilen ….. Emanet Ltd. Şirketine yediemin olarak teslim edildiği ancak sanığın teslim edilen mallar üzerinde tasarrufta bulunduğu şeklinde anlatılan eylemin TCK’nın 289/1. maddesinde düzenlen ‘muhafaza görevini kötüye kullanma’ suçunu oluşturacağından;
İddianamedeki nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin 16. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”
Yargıtay 16. Ceza Dairesince de 20.06.2016 gün ve 2042-4440 sayı ile;
“İddianamedeki sevke, mahkeme kararındaki nitelendirmeye, ve temyizin kapsamına, 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi hükmüne, Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay 1. Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararındaki iş bölümüne ve özellikle Yüksek 23. Ceza Dairesi tarafından işin esası incelenip suç vasfının tayin edilmesine göre, işin incelenmesinin Yüksek 23. Ceza Dairesine ait olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 23. ve 16. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 11.10.2010 gün ve 37581-13075 sayılı iddianamede suç adı “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma”, sevk de 5237 sayılı TCK’nun 155/2. maddesi olarak gösterilmiş ise de eylem; “Şikayetçi …’ın borcundan dolayı haczedilip muhafaza altına alınan mallar şüpheli …’nın işlettiği ….. Emanet Ltd. şirketine yediemin olarak teslim edildiği şikayetçi malları yeniden almak istediğinde deponun kapatıldığını ve mallarında yerinde olmadığını, şirketinde taşındığını ve malların başka bir şirkete taşındığını tespit ettiği, şüpheli bu şekilde kendisine teslim olunan mallar üzerinde tasarrufta bulunduğu…” şeklinde anlatılarak aynı Kanunun 289/1. maddesinde düzenlenen “muhafaza görevini kötüye kullanma” suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
İddianamede anlatılan eylemin gerçekte hangi suçu oluşturacağı ise temyiz incelemesi sonucu belirlenecektir.
Tebliğnamenin düzenlendiği 08.01.2014 tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevlerinin tespitinde esas alınması gereken 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesindeki;
“Ceza dairelerinde;
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklindeki kanuni düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, “muhafaza görevini kötüye kullanma” suçuna ilişkin hükümleri temyizen inceleme görevi, Yargıtay Kanunun 14. maddesi uyarınca Yargıtay 16. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 23. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 20.06.2016 gün ve 2042-4440 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, Yargıtay 16. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.