Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/318 E. 2016/318 K. 27.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/318
KARAR NO : 2016/318
KARAR TARİHİ : 27.12.2016

2016/Bşk-318 2016/318 2012/35910

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 4 ve 14. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza

Sanığın konut dokunulmazlığının ihlali, kasten yaralama ve tehdit suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 106/2-a, 116/4, 86/2 ve 53/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davalarında yapılan yargılama sonucunda kasten yaralama ve tehdit suçlarından ikişer kez olmak üzere her üç suçtan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 01.03.2016 gün ve 33381-3803 sayı ile;
“İddianamede açıklanıp hükümlerde kabul edilen eylemlere, Yargıtay Kanununun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına ve temyizin kapsamı ile tebliğname tarihine göre, işin incelenmesinin Yüksek 14. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 14. Ceza Dairesince de 26.05.2016 gün ve 5292-5181 sayı ile;
“İddianame içeriğine, sevke, mahkemenin nitelendirmesine, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 26.02.2016 günlü Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 günlü, 2016/1 sayılı kararına göre temyiz incelemesini yapma görevinin Yargıtay 4. Ceza Dairesine ait bulunduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4. ve 14. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, tebliğname tarihi itibarıyla; “daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır, açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen Geçici 14. madde uyarınca yeni oluşan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde de;
“Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde, 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgeledeki nitelendirme esas alınır” hükmü kabul edilmiştir.
Bu durumda; somut olayda tebliğnamenin düzenlendiği 11.10.2013 tarihinde yürürlükte bulunan Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesi uyarınca, işbölümünün belirlenmesinde esas alınması gereken 22.11.2010 tarihli iddianamede sanığın katılan …’e yönelik eylemleri arasında; “…eve girdiklerinde …’i yere yatırıp bir elinde bıçak olduğu halde dizi ile Arzı’nın göğsüne bastırıp ‘benimle yatmazsan seni öldürürüm’ diyerek Arzı’yı ölümle tehdit ettiği, Arzı’nın bağırıp çığlık atarak yardım istemesi üzerine evin önünde bulunan …’ın dışardan açılabilen evin giriş kapısını açarak içeri girdiği, Bayram’ı uzaklaştırmak için ‘jandarma karakolu geldi’ şeklinde bağırdığı, bunun üzerine Bayram’ın müştekileri bırakarak evden çıktığı…” şeklinde anlatımın da bulunması karşısında, teşebbüs aşamasında kalan cinsel saldırı, konut dokunulmazlığını ihlal, silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarından kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı uygulamalarına göre, çeşitli suçlardan açılan davalardan en ağırı belirlenirken, hapis cezasının üst sınırı fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırlarının eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır.
Temyiz incelemesine konu olan suçların tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları nazara alınarak yapılan değerlendirmede TCK’nun 102/2. maddesi uyarınca yedi yıldan oniki yıla kadar hapis cezasını gerektiren cinsel saldırı suçunun müeyyidesi daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 14. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir
Bu itibarla, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 26.05.2016 gün ve 5292-5181 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 14. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.