Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/31 E. 2016/31 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/31
KARAR NO : 2016/31
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 3 ve 4. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza

Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca kasten yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından açılan kamu davalarının yapılan yargılaması sonucunda;
Katılan Sanık …’un; kasten yaralama, tehdit, hakaret ve internet yoluyla hakaret suçlarından mahkûmiyetine ve ertelemeye,
Katılan Sanık …’nın; kasten yaralama ve internet yoluyla hakaret suçlarından cezalandırılmasına ve her iki suç bakımından da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Katılan Sanık …’un temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesince 22.01.2015 gün ve 53528-2002 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eyleme, Yargıtay Kanununun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararı ile temyizin kapsamına göre, işin incelenmesinin Yargıtay 3. Ceza Dairesinin görevine girdiği,”
Yargıtay 3. Ceza Dairesince de 07.07.2015 gün ve 7125-23997 sayı ile;
“İddianamede nitelendirmeye, sevk maddesin, hükmün mahiyeti ile temyizin içeriğine göre, işin incelenmesinin Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince 4. Ceza Dairesine ait olduğu,”
Yargıtay 4. Ceza Dairesince bu kez 23.12.2015 gün ve 22435-40711 sayı ile;
“Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 07.07.2015 tarih ve 2015/23997 sayılı kararı ile dosya görev yönünden dairemize gönderilmiş ise de, iddianamede açıklanan eylemlere, Yargıtay Kanununun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararına ve temyizin kapsamına göre işin incelenmesinin 3. Ceza Dairesine ait olduğu,”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 3 ve 4. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, kasten yaralama, tehdit, hakaret ve basın yoluyla hakaret suçlarından açılarak, aynı suçlardan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” biçiminde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklinde değiştirilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen Geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde de; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına dair kararı Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen Geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmî Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” bölümünde de; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerdeki nitelendirme esas alınır” hükmü kabul edilmiştir.
İlkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 tarih ve 245-281 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere; Yargıtay Ceza Daireleri arasındaki görev ilişkisi, adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolan kamu düzenine ilişkin görev ilişkisi niteliğinde olmayıp, Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer verilen “hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere idari nitelikte işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler, işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümü kararındaki hükümlerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek Yargıtay’ın ilgili kurullarına aittir.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamalarına göre, temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra tebliğname tarihine kadar yapılan değişiklikler dikkate alınıp tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenmeli, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde nazara alınmalıdır.
Somut olayda temyiz incelemesine konu suçlardan kasten yaralama suçunun cezası TCK’nun 86/2. maddesi gereğince dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası, tehdit suçunun yaptırımı 106/1. maddesinde altı aydan iki yıla kadar hapis, hakaret suçunun cezası 125/1. maddesi uyarınca üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası olup, hakaret ve tehdit suçlarının cezalarının üst sınırları eşit ise de, tehdit suçunun cezasının alt haddi daha fazla bulunduğundan temyiz incelemesinin Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca tehdit suçlarına suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 22.01.2015 gün ve 53528-2002 ile 23.12.2015 gün ve 22435-40711 sayılı görevsizlik kararlarının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 4. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.