Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/236 E. 2016/236 K. 27.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/236
KARAR NO : 2016/236
KARAR TARİHİ : 27.12.2016

2016/Bşk-236 2016/236 2014/110136

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 8 ve 11. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan açılan kamu davasında, yapılan yargılama sonucu, Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesince 24.04.2009 gün ve 702-255 sayı ile sanığın aynı suçtan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 06.06.2013 gün ve 2546-9485 sayı ile;
” Katılan ile akraba olduğu anlaşılan sanığın tüm aşamalarda kendisinin ….Bankasına kredi kartı için müracaat ettiğini ve teslim edilen kartın kendisine ait olduğunu zannederek alıp kullandığını savunması, katılanın isminin, sanığın ismi ile benzer olup kredi kartının teslimi sırasında kurye tarafından düzenlenen formda sanığın adının H. … olarak yazılmasına rağmen, sanığın ise … gerçek ismi ile imzalayarak kartı teslim aldığı, banka cevap yazısına göre 14.11.2006 tarihinde sanığın kredi kartı talebinde bulunduğu ve bunun aynı gün reddedildiğinin belirtilmesi ve sanığın baştan itibaren harcamaları kendisinin yaptığını kabul etmesi karşısında, sanığın suç kastının belirlenmesi bakımından; anılan bankadan kredi kartı talebine ilişkin başvurunun reddedildiği hususunun sanığa tebliğ edilip edilmediği ve varsa belgesinin celbi ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı,
Kabule göre de;
2- ….Bankasının cevap yazısına göre kredi kartı borcunun kurye firması tarafından ödendiği, sanığın da temyiz dilekçesinde kartın teslimini yapan kuryeye 6 ay içinde 500 Lira ve 850 Lira olmak üzere toplam 1.350 Lira ödemede bulunduğunu beyan etmesi karşısında; kartın kullanımından doğan zararın sanık tarafından giderilip giderilmediği ve yapılmışsa ödeme tarihleri araştırılıp sonucuna göre TCK’nun 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması” isabetsizliklerinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Urla Asliye Ceza Mahkemesince 27.12.2013 gün ve 424-583 sayı ile; sanığın beraatine karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanık ve katılan tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.03.2016 tarihli tebliğnamesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 12.04.2016 gün ve 3508-4869 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. madde uyarınca oluşturulan Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanan ve 26.02.2016 tarih ve 29636 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince, dava dosyasının daha önce dosyayı incelediği anlaşılan Yargıtay Yüksek 11. Ceza Dairesine ait olduğu”
Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 26.05.2016 gün ve 9143-4891 sayı ile;
“Tebliğname tarihinde uygulanacak olan ve 26.02.2016 tarih ve 29636 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümüne ilişkin 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü ortak hükümlerin 2. maddesindeki ‘Bu iş bölümündeki düzenlemeler yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere tebliğnamesi bu tarihten sonra tanzim olunan işler için geçerli olup temyiz incelemesi bu iş bölümüne göre görevli bulunan ceza dairesi tarafından yapılır’, 4. maddesinde ise ‘Ceza daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır. İşin birden fazla dairece temyiz incelemesinin yapıldığı hallerde ise temyiz incelemesi işi daire dışına gönderen dairece yapılır….Bu iş bölümünün yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay incelemesinden geçmiş ya da geri çevirme kararına konu olmuş bulunan dosyaların tekrar Yargıtaya gelmesi halinde ya da olağanüstü yasa yollarından kaynaklanan taleplerde inceleme bu iş bölümüne göre görevli daire/daireler tarafından yapılır’ şeklindeki düzenlemeden anlaşılacağı üzere; iş bölümünün 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe girdiği ve 4. maddesinin birinci cümlesi uyarınca, bir dairenin iş bölümüne göre gerçekte bakma görevinde olmayan bir işe bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına göndermesinden dolayı yeniden bakma zorunluğunun ancak maddede de belirtildiği üzere 2016/1 sayılı iş bölümünün yürürlüğe girdiği tarihten önce daireye gelmesi diğer bir ifade ile tebliğnamesinin anılan tarihten önceye ait olması gerektiği, zira tebliğnamenin 2016/1 sayılı iş bölümünün yürürlüğe girdiği 01.03.2016 tarihi ve sonrası olması halinde ise maddenin devamında yer alan ‘Bu iş bölümünün yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay incelemesinden geçmiş ya da geri çevirme kararına konu olmuş bulunan dosyaların tekrar Yargıtaya gelmesi halinde ya da olağanüstü yasa yollarından kaynaklanan taleplerde inceleme bu iş bölümüne göre görevli daire/daireler tarafından yapılır’ şeklindeki düzenleme uyarınca, temyiz incelemesinin, dosyayı daha önceden bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderen daire tarafından değil 2016/1 sayılı iş bölümüne göre tebliğnamedeki suça bakma görevi hangi daireye ait ise o daire tarafından yapılacağının kararlaştırılmış olması karşısında; tebliğname tarihine, iddianamedeki sevk ve tavsife, hükümlerin konusuna, temyizin kapsamına, 2016/1 sayılı iş bölümüne ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 8. Ceza Dairesine ait olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 8 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6572 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi gereğince hazırlanıp, 26.02.2016 tarih ve 29636 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 günü yürürlüğe giren ve tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı iş bölümünün; “Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümler” kısmının dördüncü maddesinde;
“Ceza daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır. İşin birden fazla dairece temyiz incelemesinin yapıldığı hallerde ise temyiz incelemesi işi daire dışına gönderen dairece yapılır.
Daha önce başka dairelerde görülmekte olup da dairesi değiştirilen dava dosyaları mevcut halleriyle ilgili daireye/dairelere gönderilir. Bu işbölümünün yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay incelemesinden geçmiş ya da geri çevirme kararına konu olmuş bulunan dosyaların tekrar Yargıtay’a gelmesi halinde ya da olağanüstü yasa yollarından kaynaklanan taleplerde inceleme bu iş bölümüne göre görevli daire/daireler tarafından yapılır” hükmü getirilmiştir.
İncelemeye konu dosyada, yerel mahkemece kurulan ilk hükmün, Yargıtay 11. Ceza Dairesince incelenerek 06.06.2013 gün ve 2546-9485 sayı ile bozulmasına karar verilmiş ise de, bozmaya uyularak kurulan ve temyize konu olan banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükmü temyizen inceleme görevi, tebliğnamenin düzenlendiği 17.03.2016 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı işbölümü uyarınca Yargıtay 8. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 12.04.2016 gün ve 3508-4869 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 8. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.