Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/232 E. 2016/232 K. 27.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/232
KARAR NO : 2016/232
KARAR TARİHİ : 27.12.2016

2016/Bşk-232 2016/232 2014/368359

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 8 ve 11. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, mühürde sahtecilik, özel belgede sahtecilik ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar hakkında açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucu, Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesince 13.03.2008 gün ve 26-191 sayı ile sanıkların aynı suçlardan mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 14.01.2013 gün ve 12259-554 sayı ile;
“1- Fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanıkların olay günü, Bankalararası Kart Merkezinin 29.09.2005 tarihli raporuna göre 4929 **** **** 0000, 4929 **** **** 0008 seri numaralı kartların, gerçekte İngiltere Barclays Bank PLC London United Kingdom isimli yabancı bankaya ait kart bilgilerinin kopyalanması suretiyle sahte oluşturulmuş iki adet kredi kartını POS cihazından geçirerek menfaat sağlamaya teşebbüs etmek eyleminde; ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 29.05.2001 gün ve 6-106/111 sayılı kararında açıklandığı üzere, çıkardıkları kredi kartları kopyalanarak kullanılan yabancı ve yerli bankalar bu eylemden zarar gördüklerinden suçun mağduru oldukları cihetle; aynı bankaya ait birden fazla kart bilgilerinin kopyalanması durumunda kendi içerisinde zincirleme suçu oluşturacağı gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nun 245/3, 43/1, 35/2. maddeleri uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde iki ayrı hüküm kurulması,
2- Olay günü sanık …’un üzerinde ele geçirilen ve kullanılmadığı belirlenen 5413 **** **** 6467 numaralı Israel Credits Cards Tel Aviv isimli yabancı bankaya ait olan sahte oluşturulmuş bir adet kredi kartını bulundurmak şeklindeki sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nun 245/2. maddesinde düzenlenen sahte kredi kartı bulundurmak ve kabul etmek suçunu oluşturacağı gözetilmeden uygulama yeri olmayan özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurularak eksik cezaya hükmedilmesi,
B- Sanık … hakkında sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Resmi evrakta sahtecilik suçlarının konusunu oluşturan belgenin, taşınabilen bir şey üzerine yazılıp da hukuki hüküm ifade eden bir olayı kanıtlamaya yarayan yazı olduğu, 5237 sayılı TCK’nun 204. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, belgenin varlığının kabulü için yazılı kağıdın bulunmasının zorunlu olmadığı, bir metal levha üzerine yazı yazılması halinde de diğer unsurların varlığı durumunda, belgeden söz edilebileceği, bu bakımdan araç plakalarının da resmi belge olarak kabulü gerekeceği cihetle, sanığın olay günü kullandığı çalıntı araç üzerinde yapılan incelemede ele geçirilen suç konusu sigorta poliçesi, motorlu araç trafik belgesi ile araca takılı bulunan …. sayılı plakaların sahte olduğunun belirlenmesi karşısında resmi belgede sahtecilik suçundan bir hüküm kurulması gerektiği ancak; aynı anda birden fazla sahte belge düzenlenmesi veya kullanılması halinde, belge sayısının TCK’nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde gözetilmesi gerekirken yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik ve mühürde sahtecilik suçundan ayrı ayrı ceza tayin edilmesi” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesince 08.05.2014 gün ve 17-201 sayı ile; sanıkların resmi belgede sahtecilik ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.03.2016 tarihli tebliğnamesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 03.05.2016 gün ve 4948-5975 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. madde uyarınca oluşturulan Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanan ve 26.02.2016 tarih ve 29636 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince, dava dosyasının daha önce dosyayı incelediği anlaşılan Yargıtay Yüksek 11. Ceza Dairesine ait olduğu”
Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 18.05.2016 gün ve 9149-4640 sayı ile;
“Tebliğname tarihinde uygulanacak olan ve 26.02.2016 tarih ve 29636 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümüne ilişkin 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü ortak hükümlerin 2. maddesindeki ‘Bu iş bölümündeki düzenlemeler yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere tebliğnamesi bu tarihten sonra tanzim olunan işler için geçerli olup temyiz incelemesi bu iş bölümüne göre görevli bulunan ceza dairesi tarafından yapılır’, 4. maddesinde ise ‘Ceza daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır. İşin birden fazla dairece temyiz incelemesinin yapıldığı hallerde ise temyiz incelemesi işi daire dışına gönderen dairece yapılır….Bu iş bölümünün yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay incelemesinden geçmiş ya da geri çevirme kararına konu olmuş bulunan dosyaların tekrar Yargıtaya gelmesi halinde ya da olağanüstü yasa yollarından kaynaklanan taleplerde inceleme bu iş bölümüne göre görevli daire/daireler tarafından yapılır’ şeklindeki düzenlemeden anlaşılacağı üzere; iş bölümünün 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe girdiği ve 4. maddesinin birinci cümlesi uyarınca, bir dairenin iş bölümüne göre gerçekte bakma görevinde olmayan bir işe bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına göndermesinden dolayı yeniden bakma zorunluğunun ancak maddede de belirtildiği üzere 2016/1 sayılı iş bölümünün yürürlüğe girdiği tarihten önce daireye gelmesi diğer bir ifade ile tebliğnamesinin anılan tarihten önceye ait olması gerektiği, zira tebliğnamenin 2016/1 sayılı iş bölümünün yürürlüğe girdiği 01.03.2016 tarihi ve sonrası olması halinde ise maddenin devamında yer alan ‘Bu iş bölümünün yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay incelemesinden geçmiş ya da geri çevirme kararına konu olmuş bulunan dosyaların tekrar Yargıtaya gelmesi halinde ya da olağanüstü yasayollarından kaynaklanan taleplerde inceleme bu iş bölümüne göre görevli daire/daireler tarafından yapılır’ şeklindeki düzenleme uyarınca, temyiz incelemesinin, dosyayı daha önceden bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderen daire tarafından değil 2016/1 sayılı iş bölümüne göre tebliğnamedeki suça bakma görevi hangi daireye ait ise o daire tarafından yapılacağının kararlaştırılmış olması karşısında; tebliğname tarihine, iddianamedeki sevk ve tavsife, hükümlerin konusuna, temyizin kapsamına, 2016/1 sayılı iş bölümüne ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 8. Ceza Dairesine ait olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 8 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6572 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi gereğince hazırlanıp, 26.02.2016 tarih ve 29636 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 günü yürürlüğe giren ve 31.03.2016 olan tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı iş bölümünün; “Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümler” kısmının dördüncü maddesinde;
“Ceza daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır. İşin birden fazla dairece temyiz incelemesinin yapıldığı hallerde ise temyiz incelemesi işi daire dışına gönderen dairece yapılır.
Daha önce başka dairelerde görülmekte olup da dairesi değiştirilen dava dosyaları mevcut halleriyle ilgili daireye/dairelere gönderilir. Bu iş bölümünün yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay incelemesinden geçmiş ya da geri çevirme kararına konu olmuş bulunan dosyaların tekrar Yargıtaya gelmesi halinde ya da olağanüstü yasayollarından kaynaklanan taleplerde inceleme bu iş bölümüne göre görevli daire/daireler tarafından yapılır” hükmü getirilmiştir.
İncelemeye konu dosyada, mahalli mahkemece kurulan ilk hükmün, Yargıtay 11. Ceza Dairesince incelenerek 14.01.2013 gün ve 12259-554 sayı ile bozulmasına karar verildiği, bozmaya uyularak hüküm kurulan ve temyize konu suçlardan olan resmi belgede sahtecilik suçuyla ilgili görev değişikliğinin olmadığı da anlaşıldığından, hükmü temyizen inceleme görevi tebliğnamenin düzenlendiği 03.04.2016 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı işbölümü uyarınca Yargıtay 11. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 18.05.2016 gün ve 9149-4640 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 11. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. tarihinde oybirliğiyle karar verildi.