Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/23 E. 2016/23 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/23
KARAR NO : 2016/23
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza

Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesince 05.10.2011 gün ve 199-304 sayı ile; sanığın aynı suçlardan mahkumiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 05.11.2015 gün ve 16445-30918 sayı ile
“Sanığın, şikayetçi … adına oluşturulmuş sahte nüfus cüzdanı ile katılan Vakıflar Bankası Üsküdar Altunizade Şubesi’ne müracaat ederek sahte araç ruhsatı, noter onaylı imza sirküsü, telefon faturası, mesleki faaliyet belgesi ve yerleşim belgesi ibraz edip kredi çekmeye çalıştığının iddia edildiği somut olayda;
Suçun işlenmesinde kullanılan ve sahte olduğu tüm dosya kapsamına göre sabit olan noter onaylı imza beyannamesinin niteliği itibariyle kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu gözetilerek resmi belgede sahtecilik eyleminin 5237 sayılı TCK’nun 204/3. maddesi kapsamında kaldığı anlaşılmakla;
Mahkumiyet kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 11. Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 03.12.2015 gün ve 9333-31494 sayı ile;
“Tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Yasa ile değişiklikten önceki 14. maddesinde yer alan ‘Ceza dairelerinin görevlerinin tayininde, davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davalarda en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir.’ hükmüne göre Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere iddianamedeki tavsif esas alınmalıdır.
30.05.2011 günlü iddianame de sanık hakkında sahte belgelerle kredi almaya çalıştığından bahisle TCK’nun 204/1. maddesi uyarınca resmi belgede sahtecilik ve aynı Kanunun 158/1-j maddesi uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçlarından cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığı, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararına konu yaptığı noter onaylı imza beyannamesinin ise, Üsküdar 14. Noterliğinin belge üzerinde de belirtmiş olduğu üzere 1512 sayılı Noterlik Kanunun 9. Kısım 3. bölümünde yer alan 90. maddesindeki ‘Hukuki işlemlerin altındaki imzanın onaylanması imzayı atan şahsa ait olduğunun bir şerhle belgelendirilmesi şeklinde yapılır. İmzası onaylanan iş kağıdının aslı ilgilisine verilir ve imzalı bir örneği dairede saklanır.’ hükmü uyarınca onaylama şeklinde yapıldığı, anılan Noterlik Kanunun ‘Noterlik işlemlerinin hükümleri’ başlıklı 82. maddesinde ise: ‘Bu kanun hükümlerine göre belgelendirilen işlemler resmi sayılır. Noterler tarafından bu kısmın ikinci bölümünün hükümlerine göre düzenlenmiş olan hukuki işlemler, sahteliği sabit oluncaya kadar geçerlidir. Bu kısmın üçüncü bölümü hükümlerine göre noter tarafından yapılan imza onaylaması, onaylanan imzanın ilgiliye ait oluşunu belgelendirme niteliğinde bulunup, hukuki işlemlerin içindekileri kapsamaz. Bu işlemlerde imza ve tarih, sahteliği sabit oluncaya kadar geçerlidir.’ hükmü uyarınca noter tarafından yapılan ve sahteliği bulunmayan onaylama işleminin 82. maddede belirtildiği üzere 9. kısmın ikinci bölümüne göre değil üçüncü bölümde yer alan 90. madde uyarınca yapılmış olması karşısında suça konu belgenin sevk maddesine uygun olarak TCK’nun 204/1. maddesi kapsamında olup TCK’nun 204. maddesinin 3. fıkrası uyarınca ‘kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belgede sahtecilik’ suçu kapsamında bir belge düzenlendiğinin iddia edilmemesi karşısında; tebliğname tarihine, iddianamedeki tavsife, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesi’ne ait olduğu”
Gerekçeleriyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucu kurulan mâhkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin a bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiştir.
Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına ilişkin kararı yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
02.12.2014 gün ve 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde uyarınca da;
“Yeni oluşan Birinci Başkanlık Kurulu iş durumunu dikkate alarak daireler arasındaki iş bölümünü yeniden belirler ve buna ilişkin karar derhâl Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu karar, yayım tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanır. …
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun iş bölümü kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur.”
Bu maddeye dayanılarak Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 8 sayılı işbölümü kararırır “Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde;
“Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık hakkında düzenlenen iddianamede sevk maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nun 158/1-j ve 204/1, 43 maddeleri gösterilmiş, eylem; “Şüphelinin, … adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi ile Üsküdar 14.Noterliğinin 06.05.2011 tarihli imza beyannamesi ile kredi çekmek için bankaya başvurduğu” şeklinde anlatıldığı anlaşılmaktadır.
Tebliğname tarihinin 11.06.2013 olduğu göz önüne alındığında, temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan nitelikli dolandırıcılık suçunun yaptırımı 5237 sayılı TCK’nun 158/1-j maddesinde üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmayacak şekilde 5000 güne kadar adli para cezası; resmi evrakta sahtecilik suçunun yaptırımı ise aynı kanunun 204/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olup, TCK’nun 204/3. maddesinin temel ceza değil artırım içerdiği, ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde artırım maddelerinin dikkate alınamayacağı hususları göz önüne alındığında, nitelikli dolandırıclık suçunun müeyyidesi, resmi evrakta sahtecilik suçundan fazla olduğundan, hükmü temyizen inceleme görevi, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan işbölümü kararı uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçunu temyizen incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 05.11.2015 gün ve 16445-30918 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

.