Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/219 E. 2016/219 K. 27.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/219
KARAR NO : 2016/219
KARAR TARİHİ : 27.12.2016

2016/Bşk-219 2016/219 2012/267617

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 21 ve 15. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza

Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasında, Silifke Ağır Ceza Mahkemesince 27.07.2011 gün ve 321-298 sayı ile, sanığın eylemlerinin resmi belgede sahtecilik ve basit dolandırıcılık suçlarını oluşturabileceği gerekçesiyle TCK’nun 204/1, 54, 157/1 ve 53. maddeleri uyarınca yargılanması için görevsizlik kararı verildiği, dosyanın gönderildiği Anamur Asliye Ceza Mahkemesince 26.04.2012 gün ve 522-513 sayı ile, sanığın resmi belgede sahtecilik ve basit dolandırıcılık suçlarından mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.01.2014 tarihli tebliğnamesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen ve Daire Başkanı tarafından imzalanan 17.02.2015 gün ve 290-17962 sayılı kararıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 21. Ceza Dairesince 21.03.2016 gün ve 5756-2591 sayı ile;
“Sanık hakkında düzenlenen 11.07.2011 tarihli iddianame ile TCK’nun 204/1 ve 158/1. maddelerinden kamu davası açıldığı, sanığın bu suçlardan mahkum olduğu ve sanığın temyiz ettiği anlaşılmakla, 2297 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesinde yer alan ‘Ceza Dairelerinin görevlerinin tayininde davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davaların en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir.’ hükmü de gözetilerek;
İddianamedeki sevk ve tavsife, temyizin kapsamına, Başkanlar Kurulu kararları ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”
Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 28.04.2016 gün ve 1580-4138 sayı ile;
“Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri iş bölümünü düzenleyen iki numaralı bölümün, ortak hükümler başlığının 3. bendinde, ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde, 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
11.07.2011 tarihli iddianame ile sanığın TCK’nun 204/1, 158/1-e maddeleri ile cezalandırılması için Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açılmış ise de, Silifke Ağır ceza Mahkemesinin 27.07.2011 tarihli kararı ile dolandırıcılık eyleminin TCK’nun 157/1. maddesi kapsamında kaldığından ve Asliye Ceza Mahkemesinin görev alanına girdiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
Temyiz incelemesine konu suçlardan Ağır Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararında anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen dolandırıcılık suçunun cezası TCK’nun 157/1 maddesinde bir yıldan beş yıla kadar hapis; resmi belgede sahtecilik suçunun cezası ise aynı Kanunun 204/1. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 27.07.2011 tarihli görevsizlik kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 21. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 21 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasında Silifke Ağır Ceza Mahkemesince 27.07.2011 gün ve 321-298 sayı ile, sanığın eylemlerinin resmi belgede sahtecilik ve basit dolandırıcılık suçlarını oluşturabileceği gerekçesiyle TCK’nun 204/1, 54, 157/1 ve 53. maddeleri uyarınca yargılanması için görevsizlik kararı verildiği, dosyanın gönderildiği Anamur Asliye Ceza Mahkemesince 26.04.2012 gün ve 522-513 sayı ile, sanığın resmi belgede sahtecilik ve basit dolandırıcılık suçlarından mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklinde değiştirilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde, 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgeledeki nitelendirme esas alınır” hükmü getirilmiştir.
Diğer yandan Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra tebliğname tarihine kadar yapılan değişiklikler dikkate alınıp tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenmeli, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırlarının eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Somut olayda tebliğname tarihinin 05.01.2014 olduğu göz önüne alındığında, dava açan belge niteliğindeki görevsizlik kararında belirtilen resmi belgede sahtecilik suçu için 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası; dolandırıcılık suçu için ise bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğünden, temyiz incelemesinin daha ağır yaptırım gerektiren resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 21. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 21. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay 21. Ceza Dairesinin 21.03.2016 gün ve 5756-2591 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 21. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.