Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/190 E. 2016/190 K. 27.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/190
KARAR NO : 2016/190
KARAR TARİHİ : 27.12.2016

2016/Bşk-190 2016/190 2012/42520

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 7 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza

Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlarından açılan kamu davasında Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesince 09.04.2009 gün ve 109-131 sayı ile; sanıkların eyleminin bir bütün halinde 5411 sayılı Kanunun 160. maddesinde yer alan bankacılık zimmeti suçunu oluşturduğu gerekçesiyle Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda sanıklar Yusuf ve Evren’in beraatine; sanıklar …. nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık … ve diğer sanıklar müdafileri ile katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.04.2012 tarihli tebliğnamesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 7. Ceza Dairesince 09.09.2013 gün ve 15096-18332 sayı ile;
“5411 Sayılı Yasanın Kovuşturma Usûlü başlıklı 162. maddesinde, ‘Bu Kanunda belirtilen suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturma yapılması, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğindedir. Ancak, 160 ıncı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen suçtan dolayı soruşturma ve kovuşturmalar Kurumun veya Fonun yazılı bildirimi üzerine veya gecikilmesinde sakınca görülen hallerde re’sen Cumhuriyet savcılarınca yapılır ve Kurum ve Fon haberdar edilir’ hükümlerini içermekte olup, Bankalar kanununa muhalefet suçunun oluşumu için banka personelinin kendisine veya bir başkasına menfaat sağlaması gerektiği gibi bu suçun takibi içinde anılan yasada öngörülen kurumların şikayetinin gerektiği cihetle, somut olayda müdahil….T. A. Ş. vekilinin, sahte belgelerle banka şubesinden kredi çeken sanıklar …, …, …, …, …, …, … ve …, haklarında dolandırıcılık ve sahtecilik suçları yönüyle şikayetçi olduğu ve …personeli olan sanıklar ….ve … ile ilgili herhangi bir şikayetinin bulunmadığı, vaki şikayet üzerine bankadan kredi çeken adı geçen sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik, banka personeli sanıklar ….ve … hakkında da görevi kötüye kullanma suçlarından Ankara 1 .Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığı ve bu dava ile ilgili Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında, anılan yasada öngörülen dava şartı gerçekleşmeden mahkemece banka personeli olan sanıkların, bankadan kredi talep eden diğer sanıklarla işbirliği içerisinde hareket etmiş olabilecekleri gerekçesi ile eylemin 5411 sayılı bankalar kanununa muhalefet suçunu oluşturabileceğinden dolayı görevsizlik kararı verilmesi üzerine de, müdahil….T. A. Ş. Vekilince, bu karara karşı süresi içerisinde, “Bankanın şikayetinin sahte evrak düzenlemek sureti ile bankadan kredi temin eden sanıklar hakkında yapıldığı, banka görevlileri ….ve … haklarında, gerek bankanın ve gerekse ilgili BDDK kurumunun herhangi bir şikayetinin ve başvurusunun bulunmaması, gerek şikayet dilekçesinde gerekse iddianamede söz konusu eylemlerin bankacılık kanunu kapsamında zimmet suçunu oluşturacak herhangi bir unsurun söz konusu olmadığı, bankadan kredi çeken şahısların sahtecilik ve bankaya karşı dolandırıcılık suçunu işledikleri, bu sanıkların söz konusu eylemlerinin 5411 sayılı kanunun 164. maddesinde düzenlenen görev hususu kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bankacılık kanununa muhalefet suçunun yasal unsurlarının ve koğuşturma ve soruşturma usullerinin olayda gerçekleşmediği belirterek itirazda bulunulduğu ve Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda da, eylemin bankadan kredi çeken sanıklar yönünden nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçunu, banka personeli olan sanıklar ….ve … yönünden de hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçunu oluşturduğu kabul edilmiş olup, banka personeli hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması nedeniyle banka personeli olan sanıklar yönüyle verilen hükmün temyiz kapsamı dışında kaldığı ve mahkum olan sanıklar yönünden de eylemlerinin 5411 sayılı yasa kapsamında olduğu yönünde bir temyizin bulunmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye, hükmün konusuna, temyiz kapsamı ve Yargıtay Kanununun Değişik 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 15. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”
Yargıtay 15. Ceza Dairesince 04.05.2016 gün ve 29329-4349 sayı ile;
“5411 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan sanıklar … ve Evren Kaya’nın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun 29.12.2011 tarih ve 2011/ Bşk-42-42 Esas- Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3.fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,” (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09/04/2009 tarih, 2009/109 esas, 2009/131 karar sayılı görevsizlik kararı ile birleşen dosyaya ait Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15/06/2009 tarih, 2009/144 esas, 2009/227 karar sayılı görevsizlik kararına göre, sanıkların eylemlerinin 5411 Sayılı Kanunun 160/1 maddesi kapsamında banka zimmetini oluşturduğunun iddia edildiği ve dosyanın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildiği, yapılan yargılama neticesinde sanıklar … ve Evren Kaya’nın 5411 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan beraatlerine, sanıklar …, …, …, …., … ve …’ın TCK’nın 158/1-j maddeleri gereğince nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetlerine karar verildiği, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5411 sayılı Kanun’ın 160. maddesinde altı yıldan oniki yıla kadar hapis; nitelikli dolandırıcılık suçunun cezasının ise 5237 sayılı TCK’nın 158/1-j maddesi gereğince üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
Görevsizlik kararı ve mahkemenin beraat hükümlerindeki nitelendirmesine göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 7. Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 7 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Daire tarafından yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Dava açan belge niteliğindeki Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararında eylemin 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 160. maddesinde düzenlenen bankacılık zimmeti suçunu oluşturduğunun belirtilmiş olması ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinin tebliğnamenin düzenlendiği 13.04.2012 tarihinde yürürlükte bulunan üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan;
“Ceza dairelerinde;
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, görevsizlik kararındaki nitelendirme bankacılık zimmeti suçuna ilişkin olup, bu suçlara ilişkin olarak verilen hükümleri temyizen inceleme görevi Yargıtay Kanunun 14. maddesi uyarınca Yargıtay 7. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 09.09.2013 gün ve 15096-18332 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 7. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.