Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/184 E. 2016/184 K. 27.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/184
KARAR NO : 2016/184
KARAR TARİHİ : 27.12.2016

2016/Bşk-184 2016/184 2012/125492

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza

Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında Iğdır 2. Asliye Ceza Mahkemesi 05.10.2009 gün ve 840-511 sayı ile; sanıkların eyleminin resmi belgede sahtecilik suçu yanında TCK’nun 158/1-f maddesinde yer alan nitelikli dolandırıcılık suçunu da oluşturduğu gerekçesiyle Iğdır Ağır Ceza Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, Iğdır Ağır Ceza Mahkemesince de 31.12.2009 gün ve 252-287 sayı ile karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine oluşan görev uyuşmazlığı Yargıtay 5. Ceza Dairesince 10.11.2010 gün ve 6554-8333 sayı ile Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasıyla son bulmuş olup, yapılan yargılama sonucunda sanıkların her iki suçtan mahkumiyetlerine karar verilmiştir.
Hükmün Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.10.2013 tarihli tebliğnamesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 04.04.2016 gün ve 26367-2935 sayı ile;
“14.12.2008 tarihli iddianame ile sanıkların sahtecilik yaptıkları anlatılarak TCK’nın 204/1. maddesi kapsamında resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmaları gerekçesiyle kamu davası açılmasına rağmen, Iğdır Asliye Ceza mahkemesi, iddianamedeki fiille bağlı olmasına rağmen, bu fiilin kapsamı dışına çıkarak, sanıkların aynı zamanda nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerini belirtmek etmek suretiyle TCK’nın 158/1-f maddesi gereğince ilgili Ağır Ceza Mahkemesine 05.10.2009 tarihinde görevsizlik kararı verdiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.06.1997 tarih ve 88/147 E. K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan da söz edilmesinin, o olaydan da dava açıldığını göstermeyeceği dikkate alınarak, usul ve yasaya aykırı olarak verilen görevsizlik kararının, Yargıtay’da dairelerin görev alanını belirlemede gözetilemeyeceği ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararına göre, görevin belirlenmesi gerektiği, ayrıca tebliğname tarihinin de 28.06.2014 tarihinden önce olduğunun anlaşılması karşısında,
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek (11.) Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Yargıtay 11. Ceza Dairesince 21.04.2016 gün ve 7738-3545 sayı ile;
“Tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Yasa ile değişiklikten önceki 14. maddesinde yer alan ‘Ceza dairelerinin görevlerinin tayininde, davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davalarda en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir’ hükmüne göre Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere iddianamedeki tavsif esas alınmalıdır.
İddianame yerine geçen Iğdır Asliye Ceza Mahkemesinin 05.10.2009 gün ve 840-511 sayılı görevsizlik kararı ile sanıkların bankanın maddi varlığı olan çeki müştekiye karşı kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunun da işlendiğinden bahisle TCK’nın 204/1 ve 158/1-f maddeleri uyarınca resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından görevsizlik kararı verildiği nitekim Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinin dolandırıcılık suçundan açılmış bir dava bulunmadığından bahisle verdiği 31.12.2009 gün ve 252-287 sayılı karşı görevsizlik kararının Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 10.11.2010 gün ve 6554-8333 sayılı kararı ile iddianamedeki olayın anlatılış biçimine ve Iğdır 2. Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararındaki gerekçeye göre yerinde görülmediğinden kaldırılarak dolandırıcılık suçundan da kamu davası açıldığının kabul edildiği ve resmi belgede sahtecilik suçu yanında nitelikli dolandırıcılık suçundan da mahkumiyet hükmü kurulduğu ve bu hükmün de temyizin kapsamında olduğu bu nedenle de temyize konu nitelikli dolandırıcılık suçundan açılmış bir kamu davası bulunup bulunmadığı ve buna ilişkin temyiz inceleme görevinin temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre Yüksek 15. Ceza Dairesi’ne ait olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Daire tarafından yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” biçiminde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
19.07.2013 olan tebliğname tarihinde ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde esas alınması gereken ve iddianame yerine geçen dava açılan belge niteliğindeki görevsizlik kararıyla sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı, yerel mahkemece de aynı suçlardan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan ve 01.10.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 21.01.2013 tarih ve 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereği temyiz incelemesinin, nitelikli dolandırıcılık suçunun daha ağır yaptırım içermesi sebebiyle 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 04.04.2016 gün ve 26367-2935 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.