Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/142 E. 2016/142 K. 27.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/142
KARAR NO : 2016/142
KARAR TARİHİ : 27.12.2016

2016/Bşk-142 2016/142 2011/266258

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 5 ve 23. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık …’ın yapılan yargılaması sonucunda eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilerek mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.10.2012 tarihli tebliğnamesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesince 20.02.2014 gün ve 12367-1791 sayı ile;
“İddianame ve son soruşturma açılmasına ilişkin kararda niteleme ve anlatımın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna yönelik olmasına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş,
Yargıtay 15. Ceza Dairesi Başkanı tarafından 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca imzalanan 10.02.2015 gün ve 8094-11402 sayılı devir kararı ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 23. Ceza Dairesince 23.03.2016 gün ve 9122-3326 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 02.05.2014 gün ve 170-4862 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 01.01.2009 tarihinden sonra avukatların vekalet aldığı kişiden aldığı paraları uhdesine geçirmek şeklindeki eylemin güveni kötüye kullanma suçunu değil TCK’nun 247. maddesinde yazılı zimmet suçunu oluşturacağının anlaşılmış olması karşısında;
İddianamedeki anlatım, nitelendirme ve Yargıtay Kanunu’nun 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi 5. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu” düşüncesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 5 ve 23. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin tespitine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13/5. maddesinde; ‘Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur’ düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
06.10.2012 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede, olayın açıkça anlatıldığı ve anlatılan olayla da uyumlu olacak şekilde eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu olarak nitelendirildiği görülmektedir.
İddianamedeki sevk maddeleri ile iddianame metni arasında bir uyumsuzluk bulunmaması ve sevk maddelerinin bir hata sonucu olarak değil, aksine hukuki değerlendirmeye dayalı olarak belirlenmiş olması nedenleriyle davadaki tavsifin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna yönelik olduğunun kabulünde zorunluluk bulunmakta olup hükmü temyizen inceleme görevi bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 23. Ceza Dairesine aittir. Eylemin gerçekte hangi suçu oluşturduğu ise Özel Dairece yapılacak temyiz incelemesi sonucunda belirlenebilecektir.
Bu itibarla, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 23. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 23.03.2016 gün ve 9122-3326 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 23. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.