Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/124 E. 2016/124 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/124
KARAR NO : 2016/124
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 11, 7 ve 19. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların TCK’nun 158/1-e ve 204/2. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, sanıkların beraatine karar verilmiştir.
Hükümlerin Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 07.05.2014 gün ve 23763-8780 sayı ile;
“2297 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde ‘Ceza Dairelerinin görevlerinin tayininde davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davaların en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir.’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamadeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
İddianamede; suç tarihinde … çalışanı olan sanıkların, sahte olarak düzenledikleri ‘işletme kontrol raporuna’ dayanılarak imzalanan kredi sözleşmesi ile diğer bir kısım sanıklar tarafından bankadan usulsüz kredi alınmasını sağladıkları, bu suretle Ziraat Bankasının zarara uğratıldığının belirtilmesi karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 31.05.2005 gün ve 2004/158, 2005/58 ve 08.02.2005 gün ve 2004/146, 2005/7 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere sanıkların eylemlerinin sübutu halinde 4389 sayılı Yasanın 22/3. (5411 sayılı Yasanın 160.) maddesindeki bankacılık zimmeti suçunu oluşturacağı gözetildiğinde, açılan davalar ile bankacılık zimmeti suçu tavsif edilmiştir.
Bu itibarla iddianamadeki anlatıma, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 7. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Yargıtay 7. Ceza Dairesince 09.02.2015 gün ve 16804-5086 sayılı gönderme kararı ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 19. Ceza Dairesince 24.02.2016 gün ve 14493-2590 sayı ile;
“İddianamedeki anlatıma, hükümlerin konusuna, Yargıtay Kanunu’nun 14.maddesine ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19/01/2015 ve 2015/8 sayılı kararına göre, özel belgede sahtecilik suçunun temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 11. Ceza Dairesine ait bulunduğu”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 10.03.2016 gün ve 2086-2149 sayı ile “Dairemizin 07.05.2014 tarih, 2012/23763 Esas, 2014/8780 sayılı görevsizlik kararı ile Yargıtay 7. Ceza Dairesine gönderilip, 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun işbölümüne ilişkin kararı uyarınca Yüksek 19. Ceza Dairesine devir edilen ve anılan dairece 24.02.2016 tarih 2015/14493 Esas,2016/2590 sayılı karşı görevsizlik kararı ile Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi yerine sehven Dairemize gönderildiği anlaşılan dosyanın Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine” karar verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçeyle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 11, 7 ve 19. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, TCK’nun 158/1-e ve 204/2. maddeleri uyarınca sanıkların cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında verilen hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı belirtilmiş ise de iddianamede yargılama konusu fiiller; “…Bingöl … Şubesi çalışanı şüpheliler … ve …’nin gerçekte tespite gitmedikleri halde müştekinin Sancak yolunda ahırının olduğu ve bu ahırda 360 morkoyun ile 250 süt kuzusunun taraflarından tespit edildiğine dair 26.04.2005 tarihli sahte belgeyi tanzim ettikleri, 02.05.2005 tarihinde de banka ile müşteki arasında 23.000 TL bedelli tarımsal kredi sözleşmesi imzalandığı, şüpheliler Behçet, Nazliye, Hüseyin ve Cevdet in açılmaması gereken krediden gelen parayı müşteki Ahmet’e vermeyerek aralarında paylaştıkları…” biçiminde anlatılarak, 5411 sayılı Kanunun 160. maddesinde tanımlanan bankacılık zimmeti suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Buna göre; tebliğname tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 2797 sayılı Kanunun, 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesindeki; “Ceza dairelerinde; Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” düzenlemesi gözetildiğinde, iddianamedeki anlatımın içeriğinden sanıklar hakkında bankacılık zimmetinden 5411 sayılı Kanunun 160. maddesi uyarınca kamu davası açıldığı kabul edilmelidir. İddianamede anlatılan eylemin gerçekte hangi suçu oluşturacağı ise temyiz incelemesi sonucu belirlenecektir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanun ile değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihine göre uygulanması gereken 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı kararı uyarınca bankacılık zimmeti suçunu temyizen inceleme görevi ise Yargıtay 7. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla dosyanın Yargıtay 7. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Dosyanın, Yargıtay 7. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.