Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/112 E. 2016/112 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/112
KARAR NO : 2016/112
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 15 ve 5. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza

Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 06.08.2009 gün 4932-329 ve 4927-326 sayılı iddianameleriyle sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK’nun 158/1-e, 168/1, 43 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davalarının birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda beraatlerine karar verilmiştir.
Hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 02.12.2013 gün ve 20671-18802 sayı ile;
“Sanıklar … ve …’ın, Özel Divan Rehabilitasyon Merkezinin sahibi ve müdürleri oldukları, Emre Hiçdurmaz, M. Nurullah Çekin, Zeynep Direkli, Büşra Kılcı isimli kişilerin sağlık kurulu raporlarında sınır MR (sınır zeka), Asya Bakışmaz isimli öğrencinin sağlık kurulu raporunda ise öğrenme güçlüğü, IQ’nun 70 ve üzeri olduğunun belirtildiği, kurumun eğitim programı incelendiğinde sınır zeka programının bulunmadığı ve Merve Karakeçi isimli öğrencinin, 2007 Ekim ayı döneminde hem Özel Divan Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde hem de Sevgiyle Yaşam Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ne kayıtlı olduğu göründüğü, bu öğrenci için her iki kuruma da devlet tarafından ödeme yapıldığı, ayrıca 2006 yılı Haziran ayı ile 2007 yılı Ağustos ayları arasında ücretsiz okutulması gereken öğrenci sayısında eksik bulunduğundan bahisle devletten usulsüz olarak 50.616,00 TL fazla ödeme alındığı, aynı şekilde sanıklar … ile Emine Behlül’ün Özel Sevgiyle Yaşam Merkezi’nin sahibi oldukları, sanıklar … ile …’un kurumun müdürü oldukları, Fırat Sözen, Medine Yakın, Ramazan Görmez ve Şahin Aykut isimli kişilere farklı engel türlerinde tanı konulmasına rağmen, durumlarına uygun olmayan programlara kaydedildikleri, 2007 yılı Temmuz ayı ile 2008 yılı Mart ayları arasında kanun gereğince ücretsiz okutulması gereken öğrenci sayısından eksik sayıda bildirimde bulunulduğu ve bu şekilde devletten toplam 91.554,58 TL haksız ödeme alındığı, böylece sanıkların kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun ‘Özlük Hakları ve Sorumluluklar’ başlıklı 9. maddesinde düzenlenen ‘Kurumlarda görev yapan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler, görevleri sırasında suç işlemeleri veya görevleri nedeniyle kendilerine karşı işlenen suçlardan dolayı 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanması ve ceza kovuşturması bakımından kamu görevlisi sayılır’ hükmü gereğince, sanıkların kamu görevlisi oldukları ve eylemlerinin de 5237 sayılı TCK’nın 247. maddesi kapsamında zimmet suçu kapsamında kalacağı anlaşılmakla,
İddianamede sevk maddesi olarak, her ne kadar TCK’nın 158/1-e maddesi gösterilmiş ise de, iddianamedeki anlatıma göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 5. Ceza Dairesinin görevi dâhilinde olduğu”,
Yargıtay 5. Ceza Dairesince de 23.02.2016 gün ve 17265-1966 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. madde uyarınca oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından hazırlanan ve 22/01/2015 tarih, 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girip 02/02/2015 tarihi itibariyle uygulanmaya başlanan 19/01/2015 tarih ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararına ve bu kararda Yargıtay Ceza Daireleri iş bölümünü düzenleyen ortak hükümlerde yer alan ‘Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde, 28/06/2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır’ düzenlemesine, iddianame içeriğine, sevke, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz incelemesi yapma görevi Yüksek 15. Ceza Dairesine ait bulunduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 5. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin tespitine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” biçiminde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklinde değiştirilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde de; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına dair kararı Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmî Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” bölümünde de; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerdeki nitelendirme esas alınır” hükmü kabul edilmiştir.
İlkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 tarih ve 245-281 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere; Yargıtay Ceza Daireleri arasındaki görev ilişkisi, adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolan kamu düzenine ilişkin görev ilişkisi niteliğinde olmayıp, Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer verilen “hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere idari nitelikte işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler, işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümü kararındaki hükümlerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek Yargıtay’ın ilgili kurullarına aittir.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Buna göre; 30.11.2012 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamelerin sonuç bölümünde eylemin; “Fırat Sözen, Medine Yatkın, Ramazan Görmez, Şahin Haykut adlı bireylerin farklı engel türlerinde tanı almış oldukları halde durumlarına uygun olmayan programlara kaydedilerek; Merve Karakeçi, Azize Özbebek ve Abdullah Toprak isimli öğrencilerinde aynı zaman diliminde iki kuruma birden kaydedilerek devletten usulsüz para alınıp devletin zarara uğratıldığı tespit edildiği… ve konu ile ilgili olarak kurumun eğitim programında bulunmadığı halde ismi geçen bireylerin bu kuruma kaydedilerek devletten usulsüz yolla para çekilerek devletin zarara uğramasına sebebiyet verildiği” şeklinde anlatılıp bu anlatımla uyumlu olacak şekilde sevk maddesinin de 5237 sayılı TCK’nun 158/1-e maddesi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
İddianamedeki sevk maddesi ile iddianame metni arasında bir uyumsuzluğun bulunmaması, sevk maddesinin bir yanılgı sonucu değil, aksine haksız menfaatin hileli yollarla elde edildiğine vurgu yapılarak bilinçli bir hukuki değerlendirmeye dayalı olarak belirlenmiş olması karşısında hükmü temyizen inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir. Eylemin gerçekte hangi suçu oluşturduğu ise görevli Özel Dairece yapılacak temyiz incelemesi sonucunda belirlenebilecektir.
Bu itibarla, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 02.12.2013 gün ve 20671-18802 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.