Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/102 E. 2016/102 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/102
KARAR NO : 2016/102
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 23 ve 8. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza

Güveni kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesi sanığın aynı suçtan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesi Başkanı tarafından 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca imzalanan 05.02.2015 gün ve 14596-3944 sayılı devir kararı ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 23. Ceza Dairesince 30.09.2015 gün ve 2862-4472 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’, (b) bendinde de; ‘çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır. İncelenen dosya içeriğine göre;
Türkiye Sakatlar Derneği Samsun İl Başkanlığı Yönetim Kurulu Başkanı ve derneğin Tekkeköy ilçesinde bulunan Ekolojik Oyuncaklar adındaki iktisadi işletmesinin sorumlu müdürü olan sanığın, söz konusu işyerinde sigortalı işçi olarak çalışan katılandan rızası ile aldığı maaş kartından katılanın bilgisi dışında yol ve yemek masrafı adı altında para çekip eksik maaş ödediğinin iddia edildiği olayda; katılana ait maaş kartını aldıktan sonra, katılanın rızası olmaksızın kullanarak menfaat temin etmiş olması şeklinde tavsif olunan sanığın eylemi 5237 sayılı TCK’nın 245/1. maddesinde tanımlanan ‘banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması’ suçunu oluşturacağından, iddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye, temyizin kapsamına göre; Yargıtay Kanunu’nun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 8. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Yargıtay 8. Ceza Dairesince de 11.02.2016 gün ve 13537-1442 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasasının 6545 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinin (a) bendinde ‘Ceza Dairesinde, Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır’ (b) bendinde de; ‘çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Tekkeköy Cumhuriyet Başsavcılığının 19.01.2011 tarihli iddianamesinde, olay tarihinde, şüphelinin şikayetçinin kendisine rızası ile verdiği maaş kartından maaşı çekerek, şikayetçiye maaşının tamamını ödememek ve ayrıca maaş kartını şikayetçiye vermemek suretiyle üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunması karşısında; sevk maddesine uygun olarak ‘güveni kötüye kullanma’ suçu tavsif edilerek üst sınırı yedi yıl olan ve TCK’nun 245. maddesinde belirtilen suçtan daha ağır cezayı gerektiren suçtan dava açılmıştır.
Bu itibarla; tebliğname tarihine, iddianamedeki anlatıma, temyizin kapsamına ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 22.01.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı kararının Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümlerinin 3 no’lu fıkrası uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 23. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 23 ve 8. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, görevi kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde sanığın aynı suçtan mahkûmiyetine yönelik hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin tespitine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde de; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına dair kararı Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” bölümünde de; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerdeki nitelendirme esas alınır” hükmü kabul edilmiştir.
İlkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 tarih ve 245-281 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere; Yargıtay Ceza Daireleri arasındaki görev ilişkisi adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolup, kamu düzenine ilişkin olan görev ilişkisi niteliğinde olmayıp, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer alan “hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere idari nitelikte işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümündeki hükümlerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek Yargıtay’ın ilgili kurullarına aittir.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Buna göre;
22.05.2013 olan tebliğname tarihinde ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede, yargılamaya konu eylemin; “…şüphelinin şikâyetçinin kendisine rızası ile verdiği maaş kartından şikâyetçiye ait maaşı çekerek şikâyetçiye maaşının tamamını ödememek ve ayrıca maaş kartını şikâyetçiye vermemek” şeklinde anlatılması karşısında banka kartının kart sahibine iade edilmediği ve kart sahibinin rızası olmaksızın kullanıldığı belirtildiğinden hem hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma hem de banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından kamu davası açıldığı kabul edilmedir. Eylemin gerçekte hangi suçu oluşturduğu ise görevli Özel Dairece yapılacak temyiz incelemesi sonucunda belirlenebilecektir. Bu nedenle temyiz inceleme göre anılan suçlardan en ağır yaptırımı gerektiren hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 23. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 23. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 30.09.2015 gün ve 2862-4472 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 23. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.