Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/1 E. 2016/1 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/1
KARAR NO : 2016/1
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 4 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza

Mala zarar verme, hakaret, kasten yaralama, tehdit ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda sanıkların beraatlerine karar verilmiştir.
Hükmün katılan-sanıklar …, … müdafii ile …, … ve … vekili tarafından müşteki vekili sıfatı ile temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesince 20.04.2015 gün ve 11222-27326 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eylemlere, Yargıtay Kanununun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına ve temyizin kapsamına göre, işin incelenmesi Yüksek 15. Ceza Dairesinin görevine girdiği…”
Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 26.06.2015 günlü gönderme yazısı ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 23. Ceza Dairesince 13.07.2015 gün ve 18518-3592 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. madde hükmü uyarınca 22.Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile Ceza Dairelerinin görevleri belirlenerek iş bölümü yapılmış olup anılan karar uyarınca 15. ve 23. Ceza dairelerinin bakmakla görevli olduğu suçlarla ilgili kanun maddeleri belirtildikten sonra;
’15. Ceza Dairesinin arşivinde bulunan ve yukarıda belirtilen işlerin(1/2)’si, yeni kurulan dairelerin başkanları, üyeleri ve tetkik hakimlerinin belirlenmesi tarihinden itibaren 10 gün içinde 23. Ceza Dairesine devredilir.’ denilmektedir.
Aynı iş bölümünün ortak hükümler başlıklı 2. paragrafında:
‘İş bölümü yürürlüğe girdiği tarih itibariyle düzenlenen tebliğnameler, iş bölümündeki düzenlemeler esas alınarak görevli ceza dairesine gönderilir’ denilmiştir.
Diğer taraftan, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 03.02.2015 tarih ve 19 sayılı kararı ile yeni kurulan dairelerin başkanları, üyeleri ve tetkik hakimleri belirlenmiş olmakla, daireler arasındaki dosya devrine dair 10 günlük süre bu tarihte başlayıp 13.02.2015 tarihinde sona ermektedir.
Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde;
İş bölümüne dair 19.01.2015 tarihli ve 8 sayılı karar uyarınca 15. Ceza Dairesinin esasında kayıtlı olup da arşivinde bulunan dosyaların ½’ si Birinci Başkanlık Kurulunun 03.02.2015 gün ve 19 sayılı kararını takip eden 10 gün içinde 23. Ceza Dairesine devredileceği bu sürenin bitiminden sonra 15. Ceza Dairesine herhangi bir şekilde gelen ve esas numarası alan dava dosyalarının ise 23. Ceza Dairesine devredilemeyeceği açıkça anlaşılmaktadır. Esasen Birinci Başkanlık Kurulunun kararlarında devir işleminin tek-çift veya tebliğname numaraları esas alınarak yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmamakla birlikte anılan Kurulun kararlarında belirtilen süre içinde 15. Ceza Dairesinin arşivinde bulunan çift numaralı dosyalar 23. Ceza dairesine aktarılmak suretiyle devir işlemi gerçekleşmiş ve devir süresi sona ermiş iken;
Devir işleminden ve Birinci Başkanlık Kurulunun kararlarındaki süreler sona erdikten sonra 15. Ceza Dairesine gerek tebliğname tanzim edilerek, gerekse başka dairelerden görevsizlikle gönderilen dosyaların 23. Ceza Dairesine aktarılacağına dair iş bölümü kararında hiç bir düzenleyici hüküm bulunmadığı gibi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yeni kurulan dairelerin arşivlerinin olmaması nedeniyle 23. Ceza Dairesine tebliğname düzenlemeyerek, düzenlediği tebliğnamelerde 15. Ceza Dairesini muhatap alması ve bu durumun anılan daire tarafından da kabullenilmesi karşısında;
Yüksek 15. Ceza Dairesince birinci Başkanlık Kurulunun kararlarındaki devir işlemi için belirlenen süre (13.02.2015) den sonra başka dairelerden görevsizlikle gönderilip 27/05/2015 tarihinde bu dairenin esasına kaydedilip arşivine alındığı UYAP kayıtlarından anlaşılan işbu dava dosyasının dairemize devredilmesi iş bölümüne dair düzenlemelere aykırı bulunmuştur.
Bu nedenlerle:
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararı ile 03.02.2015 tarih ve 19 sayılı kararları uyarınca temyiz davasını inceleme görevi yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Bu şekilde dosyanın tekrar gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 07.12.2015 gün ve 13198-31854 sayı ile,
“14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6110 sayılı Kanun’un 8.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava, daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın, daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalı, ayrıca görevli ceza dairesi belirlenirken, suçun ağırlaştırıcı nedenleri de göz önünde bulundurulmayacaktır.
28.01.2010 tarihli iddianamede; sanıkların, şikayetçilerden Nahide’ye ‘Buraları terk edip gideceksiniz’ dedikten sonra Cahide’yi ‘Buradan çıkmayacaksınız, biz sizi öldürürüz, yaşatmayız’ şeklinde tehdit ettiklerinin iddia olunması karşısında, açılan dava ile 5237 sayılı TCK’nın 106. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde yer alan tehdit suçunun tavsif edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında;
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan birden fazla kişiyle birlikte tehdit suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK’nun 106/2-c. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis; mala zarar verme suçunun cezasının ise aynı kanunun 151/1. maddesi uyarınca dört aydan üç yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki anlatıma göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek (4.) Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin a bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle a bendi “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş, b bendinde de “çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına ilişkin kararı yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
02.12.2014 gün ve 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde uyarınca da;
“Yeni oluşan Birinci Başkanlık Kurulu iş durumunu dikkate alarak daireler arasındaki iş bölümünü yeniden belirler ve buna ilişkin karar derhâl Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu karar, yayım tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanır. …
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun iş bölümü kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur.”
Bu maddeye dayanılarak Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 8 sayılı işbölümü kararının “Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde;
“Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, ilkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 gün ve 2455-281 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere; Yargıtay Daireleri arasındaki görev ilişkisi adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolan ve kamu düzenine ilişkin bulunan görev ilişkisi niteliğinde olmayıp, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer alan “Hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı üzere idari nitelikte bir işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler, işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümündeki düzenlemelerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek Yargıtay’ın ilgili kurullarına aittir.
Bu bakımdan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
09.03.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemin; “… Olay günü öncesinde aralarında kiracılık konusunda ve evin kirasını eksik ödeme konusunda husumet bulunan taraflardan müşteki şüpheli Yaşar’ın 43 AE 919 plakalı aracının sağ ön tekerinin üst kısmının çizildiğinin görülmesi üzerine müşteki şüphelilerin apartmanın bahçesinde bulunan müşteki …’ın 43 NE 346 plakalı otosuna şüpheli Erdal elindeki rakı şişesini vurarak ve daha sonra eline aldığı taş ile camını kırarak zarar verdiği, diğer şüphelilerin Erdal’a yardım ederek ve engel olmayarak iştirak ettikleri, daha sonra şüphelilerin müşteki …’ın bulunduğu dairenin kapısını yumruklayarak konut dokunulmazlığını gündüzleyin bozdukları, Nahide’yi ‘Buraları terk edip gideceksiniz’ diyerek basit şekilde tehdit ettikleri, müşteki Cahide’yi ise ‘Buradan çıkamayacaksınız, biz sizi öldürürüz, yaşatmayız’ diyerek tehdit ettikleri, daha sonra şüpheliler Erdal ve Arda müşteki İbrahim Ethem’in Pekmez pazarında bulunan İnan Ticaret isimli işyerine giderek orada İbrahim Ethem’i basit şekilde tekme ve tokat ile vurarak yaşamını tehlikeye sokmayacak ve basit tıbbi tedavi ile giderilebilecek şekilde adiyen yaraladıkları…” şeklinde anlatılması karşısında sanıklar hakkında mala zarar verme, kasten basit nitelikte yaralama, birden fazla kişi ile birlikte tehdit ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kamu davası açıldığı ve temyiz dilekçelerinin kapsamına göre birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçu yönünden de temyiz isteminin bulunduğu kabul edilmelidir.
Diğer taraftan Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra tebliğname tarihine kadar yapılan değişiklikler dikkate alınıp tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenmeli, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde nazara alınmalıdır.
Somut olayda tebliğname tarihinin 09.03.2013 olduğu göz önüne alındığında, temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçunun cezası tebliğname tarihi itibarıyla iki yıldan beş yıla kadar hapis, mala zarar verme suçunun cezası dört aydan üç yıla kadar hapis veya adli para , basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde kasten yaralama suçunun cezası dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun cezası ise altı aydan iki yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçunun cezası daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca anılan suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 4. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.

Bu itibarla, temyiz incelemesinin Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 20.04.2015 gün ve 11222-27326 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 4. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.