Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/86 E. 2015/397 K. 21.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/86
KARAR NO : 2015/397
KARAR TARİHİ : 21.05.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 8. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Çocuk

Sanık hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 170/1-a, 152/2-a ve 31/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, ….Çocuk Mahkemesince 23.02.2012 gün ve 587-80 sayı ile; sanığın mala zarar verme ve genel güvenliği kasten tehlikeye sokulması suçlarından mahkumiyetine hükmolunmuştur.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 12.11.2014 gün ve 27561-18722 sayı ile;
“6545 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle, 04/02/1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu kanun değişikliğine göre,‘Ceza dairelerinde, daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır, çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
23.02.2012 tarihli kararda, suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK’nun 151/1 ve 170/1-a maddeleri gereğince mala zarar verme ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından mahkumiyetine karar verilmiş olmakla,
İncelenen dosya içeriğine göre; temyiz incelemesine konu suçlardan mala zarar verme suçunun cezası, 5237 sayılı Kanun’un 151/1. maddesi uyarınca dört aydan üç yıla kadar hapis; genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun cezası ise aynı Kanun’un 170/1-a maddesi uyarınca altı aydan üç yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde; mahkumiyet kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanunu’nun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 8. Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 26.02.2015 gün ve 37678-12633 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde ‘Ceza Dairesinde, Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22.11.2011 tarihli iddianamesiyle; sanığın cezaevinde yangın çıkarması nedeniyle kamu malına zarar verdiğinin iddia olunması ve 5237 sayılı TCK’nun 152/1-a maddesinde tanımlanan suçun cezasının 1 yıl ile 4 yıl arasında olduğunun anlaşılması karşısında;
Sanık hakkında düzenlenen iddianamedeki anlatıma ve temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 21.01.2013 gün ve 2013/1 sayılı kararına ve tebliğnamenin düzenlendiği tarihe göre temyiz inceleme göre Yargıtay Yüksek (15.) Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 8. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanığın genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve mala zarar verme suçlarından cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında verilen hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 170/1-a ve 152/2-a. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı belirtilmiş ise de, iddianamede yargılama konusu eylemin; “Olay tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk …, haklarında ayrı evrak üzerinden soruşturma yapılan yaşı büyük şüpheliler ile birlikte …E Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumu D-12 koğuşunda hükümlü olarak kaldığı, olay günü cezaevi müşahade koğuşunda kalan şüphelilerden…. …. kaldığı odadaki battaniyeyi odanın demir parmaklıklarına sararak yakıp tutuşturduğu, görevlilerin müdahalesi ile yangının büyümeden söndürüldüğü, D 12 koğuşunda bulunan şüphelilerden …. … yandığını, bu şahsa görevliler tarafından fena muamelede bulunulduğunu bahane ederek koğuşun yemekhane bölümünü ateşe verdiği, … da …eylemine katılarak koğuşta bulunan plastik sandalye ve süngerleri ateşe verip kasten yangın çıkardığı, görevlilerin yangın söndürme araçları ile yangına müdahale ettikleri ve yangını kontrol altına alarak dumandan zehirlenmemesi için koğuşta kalan mahkumları D Blok koridoruna çıkartıldıkları, yangın neticesinde koğuşta bulunan eşyaların bir kısmının yanarak zarar gördüğü…” şeklinde anlatılmak suretiyle TCK’nun 152/1-a maddesinde düzenlenmiş olan kamu malına zarar verme ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinin 3. fıkrasının tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan halinde;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, tebliğname tarihindeki ceza miktarlarına göre suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nun 170/1-a maddesi uyarınca dört aydan üç yıla kadar hapis; kamu malına zarar verme suçunun cezası ise aynı kanunun 152/1-a maddesi uyarınca tebliğname tarihinde bir yıldan altı yıla kadar hapisten ibaret olup, kamu malına zarar verme suçunun yaptırımı daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 8. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 12.11.2014 gün ve 27561-18722 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.