Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/77 E. 2015/388 K. 21.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/77
KARAR NO : 2015/388
KARAR TARİHİ : 21.05.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 2 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Çocuk

Geceleyin hırsızlık, kamu malına zarar verme ve geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, …. Çocuk Mahkemesince 06.06.2013 gün ve 1075-869 sayı ile sanığın 5237 sayılı TCK’nun 142/1-a, 143, 31/3, 62, 51. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay 16 gün, 5237 sayılı TCK’nun 116/2, 116/4, 119/1-c, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis ve aynı Kanunun 152/1-a, 31/3, 62, 50. maddeleri uyarınca 4000 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 08.07.2014 gün ve 8373-14292 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddelerine, uygulamaya, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanunu’nun 14.maddesine ve Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 24/01/2014 tarih ve 2014/1 sayılı kararına göre, işin incelenmesi Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin görevine girdiği…”
Yargıtay 15. Ceza Dairesince 23.09.2014 gün ve 16264-15339 sayı ile;
“6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 04/02/1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, ‘Ceza dairelerinde, daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır, çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
06.06.2013 tarihli kararda, suça sürüklenen çocuğun, 5237 sayılı TCK’nun 142/1-a,143, 31/3, 62, 51, 5237 sayılı TCK 116/2,116/4,119/1-c, 31/3, 62, 5237 sayılı TCK’nın 152/1-a, 31/3, 62, 50. maddeleri uyarınca, kamu kurumlarına ait eşya hakkında hırsızlık, kamu malına, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyetine karar verilmiş olmakla,
İncelenen dosya içeriğine göre; temyiz incelenmesine konu suçlardan kamu kurumlarına ait eşya hakkında hırsızlık suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nın 6545 sayılı Kanunla değişik TCK’nın142/1-a maddesinde üç yıldan yedi yıla kadar hapis; işyeri dokunulmazlığının ihlali suçun cezası aynı Kanun’un 116/2,116/4 maddeleri gereğince bir yıldan üç yıla kadar hapis, kamu malına zarar verme suçunun cezası ile aynı Kanun’un 152/1-a maddesi uyarınca bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
Mahkumiyet kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek (2.) Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu…”
Yargıtay 2. Ceza Dairesince de 23.09.2014 gün ve 16264-15339 sayı ile;
“Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından görevsizlik kararı verilerek dosya Dairemize gönderilmiş ise de; iddianamedeki sevk ve nitelendirme ile tebliğname tarihine, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6110 sayılı Kanun’un 8.maddesi ile değişik 14.maddesi, 6110 sayılı Kanun’un geçici 1.maddesinin 2. Fıkrası ve 29/01/2014 gün ve 28897 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/02/2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 24/01/2014 gün ve 2014/1 sayılı iş bölümü kararına, temyizin kapsamına göre suça sürüklenen çocuğa atılı suçlardan en ağır cezayı içeren, 5237 sayılı TCK’nun 152/1-a maddesine uyan kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyizi inceleme görevi yüksek 15.Ceza Dairesine ait olduğu….”
Gerekçesiyle görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 2 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; geceleyin hırsızlık, kamu malına zarar verme ve geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından açılan kamu davalarının yargılaması sonucunda kurulan hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Daire tarafından yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında, suç tarihinden sonra değişiklik yapılması halinde, görevli ceza dairesinin tespit edilmesinde hangi aşamadaki ceza miktarlarının esas alınması gerektiği hususu öncelikle ele alınıp değerlendirilmelidir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun ceza dairelerinin görevini düzenleyen 14. maddesinde 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6110 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe dayanılarak, Yargıtay Büyük Genel Kurulunca alınan 09.02.2012 gün ve 1; 21.01.2013 gün ve 1; 24.01.2014 gün ve 1 sayılı kararlarda; işbölümü kararlarının, tebliğnamesi bu tarihten sonra düzenlenen işler için geçerli olacağı hükme bağlanmıştır.
6545 sayılı Kanunun 37. maddesiyle 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 13. madde uyarınca, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile değişik 14. maddesine göre hazırlanarak 31.07.2014 tarihinde yürürlüğe giren 17.07.2014 gün ve 2014/2 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararının “Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün 1 ve 2. maddelerinde de;
“1- Bu iş bölümündeki düzenlemeler, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle geçerlidir.
2-İş bölümünün yürürlüğe girdiği tarih itibariyle düzenlenen tebliğnameler, iş bölümündeki düzenlemeler esas alınarak görevli Ceza Dairesine gönderilir” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, Yargıtay Daireleri arasındaki görev ilişkisi, adlî yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolan ve kamu düzenine ilişkin olan görev ilişkisi niteliğinde bulunmayıp, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesindeki; “Hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı üzere idari nitelikte bir işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler, işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümündeki düzenlemelerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak Yargıtay Büyük Genel Kuruluna aittir.
Bu düzenlemeler gözönüne alındığında, temyiz incelemesine konu olan suçların ceza miktarlarında suç tarihinden sonra yapılan değişikliklerin, tebliğname tarihinde kadar dikkate alınması ve tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları gözönünde bulundurularak görevli ceza dairesinin belirlenmesi gerektiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
Temyiz incelemesine konu olan suçların tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları nazara alınarak yapılan değerlendirmede;
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının, tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan halinde;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamalara göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırını saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması durumunda, bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde göz önünde bulundurulması gereken iddianamede anlatılıp, sevk maddeleri de gösterilen geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçunun yaptırımı TCK’nun 116/4. maddesinde bir yıldan üç yıla kadar hapis, nitelikli hırsızlık suçunun cezası aynı kanunun 142/1-a. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis, kamu malına zarar verme suçunun müeyyidesi ise 152/1-a. maddesinde bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası olup, bu ceza üst sınırı itibarıyla geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal ve hırsızlık suçlarının cezasından daha ağır olduğundan hükmü temyizen inceleme görevi Yargıtay Kanunun 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan işbölümü uyarınca kamu malına zarar verme suçlarını incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 2. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 23.09.2014 gün ve 16264-15339 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.