Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/42 E. 2015/353 K. 21.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/42
KARAR NO : 2015/353
KARAR TARİHİ : 21.05.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 2 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi Asliye Ceza

Dolandırıcılık, hırsızlık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 157/1, 142/1-b ve 204/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, sanığın dolandırıcılık ve hırsızlık suçlarından TCK’nun 157/1. ve 142/1-b maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, resmi evrakta sahtecilik suçundan ise beraatine karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesince 12.12.2013 gün ve 30948-29784 sayı ile;
“İddianamedeki anlatıma göre daha ağır ceza öngören TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenen bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan temyiz incelemesi, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı kararı uyarınca, Yüksek 15. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu…”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 24.11.2014 gün ve 33189-19572 sayı ile;
“6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu kanun değişikliğine göre, “Ceza dairelerinde, daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır, çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
11.10.2011 tarihli kararda, sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b. ve 157. maddeleri gereğince hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarından mahkûmiyetine; resmi belgede sahtecilik suçundan ise beraatına karar verilmiş olmakla;
İncelenen dosya içeriğine göre; temyiz incelemesine konu suçlardan hırsızlık suçunun cezasının, 5237 sayılı TCK’nın 142. maddesinde beş yıldan on yıla kadar; sahtecilik suçunun cezasının anılan kanunun 204/1. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar; dolandırıcılık suçunun cezasının ise, aynı kanunun 157. maddesinde bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret oldukları gözetildiğinde;
Mahkûmiyet kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek (2.) Ceza Dairesi’nin görevi dâhilinde olduğu,…”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu yerine sehven Özel Daireye gönderilen dosya, Yargıtay 2. Ceza Dairesince 21.01.2015 gün ve 37406-445 sayı ile; oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 2 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin a bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle a bendi “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş, b bendinde de “çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen Geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına ilişkin kararı yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
02.12.2014 gün ve 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen Geçici 14. madde uyarınca da;
“Yeni oluşan Birinci Başkanlık Kurulu iş durumunu dikkate alarak daireler arasındaki iş bölümünü yeniden belirler ve buna ilişkin karar derhâl Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu karar, yayım tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanır. …
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun iş bölümü kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur.”
Bu maddeye dayanılarak Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 8 sayılı işbölümü kararının “Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde;
“Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, ilkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 gün ve 2455-281 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere; Yargıtay Daireleri arasındaki görev ilişkisi adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolan ve kamu düzenine ilişkin bulunan görev ilişkisi niteliğinde olmayıp, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer alan “Hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı üzere idari nitelikte bir işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler, işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümündeki düzenlemelerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek Yargıtay’ın ilgili kurullarına aittir.
Bu bakımdan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
15.09.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemin; “tanıklardan …. adına …. İli …. İlçesi trafiğinde kayıtlı bulunan …. tescil plakalı 2006 model ……..I tipi ….. marka aracı kaza nedeniyle tamir edilmeyecek şekilde hasarlı olduğundan, 2009 yılı nisan ayı içerisinde diğer tanık ….tanık …. ….. İlçesindeki tamir servisine gittiğinde kazalı araç var mı diye sorduğu,tanık …. tanık …aracının hasarlı olduğunu söylediği,tanık …önceden araba sattığı kişi olan açık kimliği belirlenemeyen Mürsel Alaparslan adlı kişiyi arayarak kazalı araç var ilgilenip ilgilenmeyeceğini telefonla sorduğu, … ilgileneceğinin söylemesi üzerine,tanık …bu durumu tanık … ilettiği,tanık… aracının satabileceğini söylediği ,tanık… Mürsel adlı kişiye bildirdiği, Mürsel adlı kişi takip eden günlerde … İlçesine meçhul 1 kişi ve tanık … ile tanık …işyerine geldikleri ve araca baktığı, hasarsız şekilde trafik kaydını alabileceklerini söylediği, tanık … da teklifi kabul ettiği ve … adlı kişi de tanık Y.. B..’ya vekaletname göndereceğini söylediği ve 5.000 TL nakit para ödediği,şüpheli …hasarlı aracı hasarsız şekilde resmi yolla satın alınması için tanık…adına …3.Noterliğinden 27.04.2009 tarih -13734 yevmiye nolu çıkardığı vekaletnameyi gönderdiği,tanı…da gönderilen vekaletnameye istinaden hasarlı aracı 22.500 TL kasko bedeline … Noterliğinde 28.04.2009 tarih- 3434 yevmiye nosu ile araç satış sözleşmesi yapılarak tanık an satın aldığı ve araca ait belgeler ile satış sözleşmesi ve hasarlı araç İstanbul iline giden bir nakliye aracının şoförüne teslim ettikleri,
Şüpheli…muamelecilik ile uğraşan tanık…. adlı kişiye aracın… İlçe trafiğinde adına tescil edilmesi için İstanbul 10 Noterliğinden 06.05.2009 tarih -10325 yevmiye nosu ile vekalet çıkartarak araca ait trafik belgeleri,satış sözleşmesi ile plakaları teslim ederek verdiği,tanık.. aracın durumunu bilmeksizin.. İlçesi trafiğinde vekalete istinaden şüpheli… adına 07.05.2009 tarihinde … plakası ile trafiğe tescil ettirdiği, çıkartığı belge ve plakaları şüpheli …teslim ettiği, şüpheli … ve kimlikleri belirlenemeyen kişilerle birlikte satın aldığı aracın renk, tip ve modeline uygun olan … ilçesi … Mahallesi …. Doktorlar Sitesi …. Sitesi otoparkın yanında park halinde bulunan müştekisi… şirketi adına kayıtlı olan … plakalı aracı 09.05.2009 günü gayri muayyen bir saatte hırsızladığı ve bu aracın motorunu hasarlı aracın motoru ile değiştirdiği, ayrıca hasarlı aracın şaşesini çalıntı aracın şaşesine alınan ekspertiz raporunda belirlendiği üzere iğfal kabiliyetine haiz olacak şekilde monte ettirdiği ve resmi olarak çıkarmış olduğu … plakaları da araca taktığı,takip eden günlerde de sahibinden com adlı internet sitesine aracın fotoğrafın da koyarak satışa arz ettiği,
Müşteki… arabaya ihtiyacı olması nedeniyle 17.05.2009 günü sahibinden com adlı internet sitesine baktığında aracı gördüğü ve şüpheli Vedat’ın irtibat için vermiş olduğu 0532 564 30 20 numaralı hattı arayarak şüpheli Vedat ile görüştüğü, aynı gün şüpheli Vedat çalıntı aracı müşteki Battal’ın Kağıthane İlçesindeki emlak ofisinin önüne getirdiği,müşteki Battal ile 21.000 TL satın almak konusunda anlaştıkları ve 180 TL de kaparo verildiği, ertesi gün şüpheli Vedat müşteki Battal’ın isteği üzerine aracı servise baktırmak için ….meydana getirdiği ve birlikte aracı yakında bulunan Birlik Oto …Bayi servisine götürdükleri, aracın bir sıkıntısının olmadığı söylenmesi üzerine müşteki Battal kaparo parası düşüldükten sonra geri kalan parayı şüpheli Vedat’a verdiği ve aynı gün Gaziosmanpaşa 3 nolu notere gidilerek şüpheli Vedat çalıntı aracı … plaka ile müşteki … resmi satışının 16058 yevmiye nosu ile verdiği,müşteki B attal muamelecisine önceden vermiş olduğu vekalete istinaden satın almış olduğu bu aracı Güngören trafiğinde adına tescilini 21.05.2009 tarihinde aynı plaka üzerine yaptırdığı ve aracını kullanmaya başladığı, bir zaman sonra aracını satmak için sahibinden com adlı internet sitesine ilan verdiği, 26.05.2009 günü müşteki …. internet sitelerinde aracını araştırırken müşteki … koyduğu resimlerden aracını tanıdığı ve irtibat telefonunu arayarak müşteri olduğu, aynı gün verilen adrese geldiği, müşteki Battal’ın işyeri önünde park halindeki aracı incelediği ve kendisinin çalınan aracı olduğunu anlaması nedeniyle en yakın karakola giderek başvurduğu, araç üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenmiş ekspertiz raporunda;aracın motoru satın alınan araca ait ve yine şaşesinin de önceden satın alınan araca ait olup kaynakla monte edildiğinin belirlendiği” şeklinde anlatılması karşısında 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b, 204/1. maddelerinde yer alan nitelikli hırsızlık ve resmi evrakta sahtecilik suçu yanında aynı Kanunun 158. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçundan da kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Diğer taraftan Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra tebliğname tarihine kadar yapılan değişiklikler dikkate alınıp tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenmeli, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde nazara alınmalıdır.
Somut olayda tebliğname tarihinin 15.09.2013 olduğu göz önüne alındığında, temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan hırsızlık suçunun cezası tebliğname tarihi itibarıyla iki yıldan beş yıla kadar hapis, nitelikli dolandırıcılık suçunun müeyyidesi iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası, resmi evrakta sahtecilik suçunun cezası ise iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca anılan suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.

Buna göre, temyize konu edilen eylemlere ilişkin kanun maddelerindeki cezaların karşılaştırılması sonucunda, iddianamedeki anlatıma göre atılı suçlardan en ağırı 5237 sayılı TCK’nun 158. maddede düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçu olup, bu suçlara ilişkin temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, temyiz incelemesinin Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 24.11.2014 gün ve 33189-19572 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.