Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/344 E. 2015/655 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/344
KARAR NO : 2015/655
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 6. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Asliye Ceza

Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesi, Asliye Ceza Mahkemesince 13.12.2007 gün ve 202-318 sayı ile sanıkların aynı suçlardan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 02.11.2011 gün ve 7510-45941 sayı ile;
“1- …Hırsızlık eylemleri hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık A.. B.. hakkında önceden kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunması 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. Maddesi ve 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanıklar savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına,
2- …Mala zarar verme eylemleri hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
5237 sayılı Yasanın 50. maddesinde öngörülen kısa süreli hapis cezalarının para veya seçenek yaptırımlardan bir tanesine çevrilmesi maddenin gerekçesinde de açıklandığı üzere cezanın sanığın kişiliğine uydurulması gereken bir kurum olup, anılan yasa maddesini de içerdiği dikkate alındığında, mahkemece sanığın kişiliği ve sair haller dikkate alınmalıdır. Bu hususlar Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 02.03.2004 gün ve 39-56 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığın kişiliği ve sair hallerden amacın; sanığın sabıkası bulunup bulunmadığı, medeni hali, muhitteki hali, işi, muhitteki durumu, duruşmadaki tutum ve davranışları, mahkemeye karşı tavrı ile bunların olumlu olup olmadıkları da belirlenerek bir yargıya varılmalıdır. Suçun işlenmesindeki özellikler ise, sanığı suç işlemeye iten sebep ve saiki, kast ve taksirdeki yoğunluk, suçun işlenmesinden sonraki davranışların gözetilmesidir. Kısa süreli hapis cezasının para ve seçenek yaptırımlara çevrilmesi, gerekse cezanın ertelenmesinde suçlunun yargılanma sürecinde gösterdiği pişmanlığın gözetileceği 50 ve 51. maddelerde hükme bağlanmıştır. Pişmanlıktan sanığın suçu kabul etme ve işlediğinden dolayı pişman olduğunu bildirme şeklinde olmayıp sanığın duruşmadaki davranışları, mağdura yönelik hareketleri, zararı karşılaması, yardım etmesi gibi olay sonrası ve yargılama sürecindeki tutumu gözetilerek pişmanlık duyup duymadığına ilişkin davranışlarına bakılmalıdır. Hükmedilen kısa süreli hapis cezasının para cezasına veya tedbire çevrilmesinin talep edilmesi veya edilmemesi hallerinde dahi bu kriterlere göre inceleme yapılıp ulaşılan kanaat olumlu veya olumsuz olsa bile yasal ve yeterli gerekçe karar yerinde gösterilerek tartışılması gerekir. Sanıklar A.. B.. ve Durmuş Özkaşıkçı savunmanının 13.12.2007 günlü oturumda lehe olan hükümlerin uygulanması isteminin 5237 sayılı TCK’nın 50.maddesini de kapsadığının anlaşılması karşısında; sanık Durmuş Özkaşıkçı hakkında yakınan Hasan Kaya’ya yönelik mala zarar verme suçundan kurulan 2 ay 6 günlük kısa süreli hapis cezası ile ilgili olarak; öncelikle 5237 sayılı Yasanın 50/3. maddesi uyarınca suç tarihi itibariyle yaşı küçük olması dikkate alınarak para veya seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmemesi ve uygulama koşullarının karar yerinde tartışılmaması; suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan sanık A.. B.. hakkında yakınan M.. A..’a yönelik mala zarar verme suçundan 2 ay 20 gün kısa süreli hapis cezasının suç tarihi itibariyle adli sicil kaydına göre hapis cezasına ilişkin mahkumiyeti bulunmayan, bekar, boşta gezer, belli bir aylık geliri olup, dosyaya yansıyan başka bir olumsuzluğu da bulunmayan sanık için bazı kavramları yazım ile denetime olanak vermeyen, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrasında Seydişehir Asliye Ceza Mahkemesince 08.03.2012 tarih ve 34-101 sayı ile, sanıkların mala zarar verme suçundan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanıklar müdafileri ve sanık A.. B.. tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin gönderme kararı üzerine 17. Ceza Dairesince 01.07.2015 gün ve 12448-4841 sayı ile;
“Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun dairelerin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararının ortak hükümler başlığını taşıyan üçüncü bendinde daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğname bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli dairenin belirleneceği, bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirmenin, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmenin esas alınacağı, ceza dairelerinin yürürlük tarihinden önce kendisine gelip bozma veya başka nedenlerle daire dışına gönderdiği işlerden kendisine gelenlere bakacağı, ancak bu işbölümüyle konusu bakımından başka daireye verilen bozma veya başka nedenlerle incelemeden geçmiş olan dosyaların tekrar gelmesi durumunda yeni iş bölümüne göre görevli daire tarafından inceleneceğinin düzenlendiği;
Suça sürüklenen çocukların, 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b, 143, 151/1, 31/3 maddeleri gereğince yargılanması için açılan davada mahkemenin 13.12.2007 gün 202-318 sayı ile atılı suçlardan mahkumiyetine ilişkin hükmün suça sürüklenen çocuk müdafileri tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 02.11.2011 gün ve 7510-45941 sayılı ilamıyla hırsızlık suçundan kurulan hükmün onanmasına, mala zarar verme suçundan kurulan hükmün bozulmasına ve bozma kararı sonucunda adı geçen suçtan cezalandırılmalarına ilişkin hükmün temyiz edildiğinin anlaşılmakla;
İddianamedeki sevk ve nitelendirmeye, sevk maddelerine, uygulamaya, temyizin kapsamına, tebliğname tarihine, Yargıtay Kanununun 14. maddesine, Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih, 8 sayılı kararına göre, işin incelenmesinin Yüksek 15. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Yargıtay 15. Ceza Dairesince 07.10.2015 gün ve 13275-29547 sayı ile;
“Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 19.01.2015 tarih, 2015/8 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümünü düzenleyen iki nolu bölümün, ortak hükümler başlığının beşinci bendinde, ‘Ceza daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelip bozma veya başka nedenlerle daire dışına gönderdiği işlerden kendisine geri gelenlere bakar’ hükmüne yer verilmiştir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Seydişehir Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/202-318 sayılı 13.12.2007 tarihli kararı ile suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen hüküm, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 02.11.2011 tarih ve 13275-29547 sayılı kararı ile bozularak mahalline gönderilmiştir.
Açıklanan nedenlerle Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararı gereğince temyiz incelemesinin 6. Ceza Dairesinin görevi dâhilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 6. Ceza Dairesince de 20.11.2015 gün ve 7835-45191 sayı ile;
“Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı iş bölümüne ilişkin kararında ‘ceza daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelip bozma veya başka nedenle daire dışına gönderdiği işlerden kendisine geri gelenlere bakar, ancak; bu iş bölümü ile konusu bakımından başka bir daireye verilen ve bozma veya başka nedenlerle Yargıtay incelemesinden geçmiş olan dosyaların tekrar gelmesi halinde yeni iş bölümüne göre görevli daire tarafından incelenir’ şeklinde düzenlemeye yer verildiği, konunun hırsızlık suçu olması nedeniyle dosyanın dairemiz tarafından incelenerek kısmen bozma kararı verildiği, anılan iş bölümü ile hırsızlık suçlarına ilişkin dosyaların dairemiz tarafından konu bakımından görevli dairelere devredildiği anlaşıldığından, hükümdeki nitelendirmeye ve uygulama maddelerine, temyizin kapsamına, tebliğname tarihine ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre; işin incelenmesinin Yüksek 15. Ceza Dairesinin görevine girdiği, …”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 6. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen Geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde de; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına dair kararı Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
İlkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 tarih ve 245-281 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere; Yargıtay Ceza Daireleri arasındaki görev ilişkisi, adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolup, kamu düzenine ilişkin bulunan görev ilişkisi niteliğinde değil, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer alan “hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere idari nitelikte işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümündeki hükümlerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek Yargıtay’ın ilgili kurullarına aittir.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanıp 01.02.2013 günü yürürlüğe giren ve 26.09.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı iş bölümünün; “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” kısmının birinci maddesinde; “İş bölümünün yürürlüğe girdiği tarih dâhil olmak üzere, tebliğnamesi bu tarihten sonra düzenlenen işlerin temyiz incelemesi, bu işbölümüne göre görevli bulunan ceza dairesi tarafından yapılır” denildikten sonra, ikinci maddesinde; “daireler, bu işbölümü kararının yürürlüğe girdiği tarihte esasına kayıtlı olan işler ile daha önce kendisine gelip bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakarlar” hükmü getirilmiştir.
İncelemeye konu dosyada, mahalli mahkemece kurulan ilk hükmün, Yargıtay 6. Ceza Dairesince incelenerek 02.11.2011 gün ve 7510-45941 sayı ile bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla, hükmü temyizen inceleme görevi, 07.09.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 21.01.2013 tarih ve 2013/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca Yargıtay 6. Ceza Dairesine aittir.
Öte yandan, temyiz incelemesine konu mala zarar verme suçu Yargıtay 6. Ceza Dairesince 19.01.2015 gün ve 2015/18 sayılı iş bölümü uyarınca konusu bakımından başka daireye devredilebilecek işlerden değildir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin görevsizlik kararlarının kaldırılmasına, dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 20.11.2015 gün ve 7835-45191 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.