Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/337 E. 2015/648 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/337
KARAR NO : 2015/648
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 21 ve 23. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Ağır Ceza

Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 204/1 ve 158/1-f. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, aynı suçlardan sevk maddeleri doğrultusunda cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesince 16.02.2015 gün ve 10622-14218 sayı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümüne ilişkin 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı gereğince dosya Yargıtay 21. Ceza Dairesine devredilmiş, Yargıtay 21. Ceza Dairesi ise 30.06.2015 gün ve 2091-2506 sayı ile;
“İddianamedeki sevk ve tavsife, tavsifin ağırlığına, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 23. Ceza Dairesine ait olduğu” ,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 23. Ceza Dairesince de 15.10.2015 gün ve 18362-5260 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.’, (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir.’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
19.01.2015 tarih ve 2015/8 tarihli Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararına göre, tebliğname tarihi 28.06.2014 tarihinden önce olan dosyalarda, görev hususunda iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme dikkate alınacağı belirtildiğinden incelenen dosya içeriğine göre, temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen ‘resmi belgede sahtecilik’ suçunun cezasının, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 342/1. maddesinde iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası olarak düzenlendiği, yine iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen nitelikli dolandırıcılık suçu için ise suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 504/3. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis ve sağladığı haksız menfaatin iki misli kadar ağır para cezasının öngörüldüğü anlaşılmakla;
İddianamedeki ve mahkeme kararındaki nitelendirme ve temyiz kapsamına göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararı gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 21. Ceza Dairesi’nin görevi dâhilinde olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 21 ve 23. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinin 3. fıkrasının, tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan halinde;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü yer almaktadır.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen ve cezaları diğerlerine göre yüksek olan nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nun 158/1-f. maddesinde üç yıldan yedi yıla kadar hapis; resmi belgede sahtecilik suçunun cezası aynı kanunun 204/1. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, nitelikli dolandırıcılık suçu daha ağır yaptırım içerdiğinden temyiz incelemesinin bu suçlara ilişkin davalara bakmakla görevli olan Yargıtay 23. Ceza Daireleri tarafından yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 21. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olup yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 23. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden 23. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 15.10.2015 gün ve 18362-5260 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 23. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.