Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/285 E. 2015/596 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/285
KARAR NO : 2015/596
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 8 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi Ağır Ceza

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 13.11.2007 gün ve 7799-3910 sayılı iddianamesi ile, dolandırıcılık ve bilişim sistemine girme suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 157/1, 243/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sırasında Diyarbakır 6. Asliye Ceza Ceza Mahkemesince 26.11.2007 gün ve 639-541 sayı ile; sanığın eyleminin kül halinde eylemin bilişim sisteminin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan bahisle verilen görevsizlik kararı üzerine yargılama yapan Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesince; sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme ve değiştirme suretiyle haksız çıkar sağlama,
25.01.2010 gün ve 124-19 sayı ile; sanığın tek olan eylemi nedeniyle hem dolandırıcılık suçundan beraatine hem de bilişim suçundan TCK’nun 244/4, 43, 62, 50 ve 53/1 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 2500 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 04.12.2013 gün ve 37188-28229 sayı ile;
“Görevsizlik kararındaki suç nitelemesine ve temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 02.06.2011 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 09.02.2015 gün ve 32619-10128 sayı ile;
“…Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Mahmut Aslanoğlu’na ait email adresini ele geçiren sanığın, söz konusu sistemde kayıtlı olan katılana mesaj atarak bir süre Mahmut Aslanoğlu adına sohbet ettikten sonra kontör istemesi üzerine, arkadaşı Mahmut Aslanoğlu ile sohbet ettiğini düşünen katılanın, sanığın kullandığı cep telefonu hattına kontör gönderdiği ve bu şekilde sanığın, üzerine atılı olan suçu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Nitelikli dolandırıcılık ve bilişim sistemine girme suçlarından açılan kamu davasına ilişkin yapılan yargılamanın neticesinde; sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan “Beraat”, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme ve değiştirme suçundan ise “mahkumiyet” kararının verildiği, sanığın ise sadece hakkında verilen mahkumiyet hükmüne konu edilen suçu temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; temyiz istemine konu olan hükmün ve temyiz kapsamının sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme ve değiştirme suçuna dair olduğu değerlendirilmekle;
İddianamedeki nitelendirmeye ve sevk maddesine göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 8. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Yargıtay 8. Ceza Dairesince 30.09.2015 gün ve 4670-21961 sayı ile;
“Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.11.2007 tarihli görevsizlik kararında sanığın eylemlerinin bir bütün halinde nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun kabulü ile TCK.nun 158/1-f maddesi uyarınca cezalandırılması talep olunmakla, iddianame yerine geçen görevsizlik kararındaki nitelendirmeye ve temyizin kapsamına göre inceleme görevi Yargıtay Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 8.ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiştir.
Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına ilişkin kararı yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
02.12.2014 gün ve 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde uyarınca da;
“Yeni oluşan Birinci Başkanlık Kurulu iş durumunu dikkate alarak daireler arasındaki iş bölümünü yeniden belirler ve buna ilişkin karar derhâl Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu karar, yayım tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanır. …
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun iş bölümü kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur.”
Bu maddeye dayanılarak Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 8 sayılı işbölümü kararının “Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde;
“Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
Tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianame yerine geçen görevsizlik kararında sanığın hukuken tek olan eyleminin; “…müştekinin e-mail adresini ele geçiren sanıkların müştekinin arkadaşıymış gibi davranıp, cep telefonlarına kontör istedikleri, müştekilerin de bu kişileri arkadaşı zannedip 250’şer kontör gönderdiği, bu kontörleri sanıkların kullandığı, ..” şeklinde anlatılması karşısında, TCK’nun 158/1-f maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı kabul edilmelidir. Buna göre hükmü temyizen inceleme görevi ise Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, temyiz incelemesinin Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 09.02.2015 gün ve 32619-10128 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

.