Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/280 E. 2015/591 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/280
KARAR NO : 2015/591
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 21 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Asliye Ceza

Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda,…. Asliye Ceza Mahkemesince 04.05.2011 gün ve 240-228 sayı ile; sanığın aynı suçlardan mahkumiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesince 13.02.2015 gün ve 5908-12934 sayı ile, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümüne ilişkin 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı gereği dosya Yargıtay 21. Ceza Dairesine gönderilmiş, Yargıtay 21. Ceza Dairesi de 17.06.2015 gün ve 806-2093 sayı ile;
“2297 sayılı Yargıtay Yasasının 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde ‘Ceza Dairelerinde, Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25.03.2010 tarihli iddianamesi ile sanığın suç tarihi olan 30.12.2008 günü, …adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanı ve şirket karar metni ile Akbank’a giderek şirket hesabından para çektiğinin iddia olunması karşısında; 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d ve 204/1. maddelerinde öngörülen ‘resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık’ suçları tavsif edilerek dava açılmıştır.
Bu itibarla, iddianamedeki anlatıma, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 05.10.2015 gün ve 12611-29388 sayı ile;
“6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle, 04.02.1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, ‘Ceza dairelerinde, daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır, çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verildiği,
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İncelenen dosya içeriğine göre; temyiz incelemesine konu suçlardan resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 204/1-3 maddesinde üç yıldan yedi yıl altı aya kadar hapis; nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası ise aynı Kanun’un 158/1-d maddesi uyarınca iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki anlatım, temyizin kapsamı ve Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 21. Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu” gerekçeleriyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 21. ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucu kurulan mâhkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” biçiminde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklinde değiştirilmiştir.
Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra tebliğname tarihine kadar yapılan değişiklikler dikkate alınıp tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenmeli, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde nazara alınmalıdır.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık hakkında düzenlenen iddianamede sevk maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nun 157/1 ve 204/1(2 kez ) maddeleri gösterilmiş ise de eylemin; “Şüphelinin müşteki … adına sahte bir nüfus cüzdanı tanzim ettirip 30.12.2008 tarihinde …. Üçkuyular Şubesine gittiği, şüphelinin kendisini .. olarak tanıtıp sahte nüfus cüzdanını ve …Ankara…hesabı bulunan… San. Tic. A.Ş ‘nin yönetim kurulu başkan yardımcısı olup şirketin bankalardaki hesabından para çekmeye yetkili olduğuna dair …Noterliğince onaylanmış …. Mağazacılık A.Ş. yönetim kurulu karar metnini ibraz ederek para çekmek isteğini söylediği, şüphelinin ibraz ettiği sahte kimlik ve noter onaylı karar metnini gerçek zanneden gişe görevlisi… ….Mağazacılık A.Ş. ‘nin banka hesabından mahsuben 3000 TL’yi şüpheliye verdiği, şüphelinin aynı gün … ….Merkez Şubesine gidip yine sahte nüfus cüzdanı ve noter onaylı karar metnini gişe görevlisi …. vererek… Mağazacılık A.Ş.’nin hesabındaki para miktarını öğrenmek istediği, tanık … kuşkulanması üzerine şüphelinin sahte nüfus cüzdanı ve sahte olarak oluşturulmuş karar metnini şubede bırakarak hızla olay yerinden uzaklaştığı…” şeklinde anlatılarak nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Tebliğname tarihinin 20.02.2013 olduğu göz önüne alındığında, temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan nitelikli dolandırıcılık suçunun yaptırımı 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d maddesinde iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezası; resmi evrakta sahtecilik suçunun yaptırımı ise aynı kanunun 204/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olup, TCK’nun 204/3. maddesinin temel ceza değil artırım içerdiği, ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde artırım maddelerinin dikkate alınamayacağı hususları göz önüne alındığında, nitelikli dolandırıclık suçunun müeyyidesi, resmi evrakta sahtecilik suçundan fazla olduğundan, hükmü temyizen inceleme görevi, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan işbölümü kararı uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçunu temyizen incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 21. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 05.10.2015 gün ve 12611–29388 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.