Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/274 E. 2015/585 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/274
KARAR NO : 2015/585
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 6. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Çocuk

Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozmak ve mala zarar vermek suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda ….Çocuk Mahkemesince 27.11.2008 gün ve 2417-1431 sayı ile sanıkların TCK’nun 142/2-d, 143/1, 31/3, 62. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis, TCK’nun 116/4, 62, 50/1-a. maddeleri gereğince 6.000 Lira adli para ve TCK’nun 151/1, 62, 52/4. maddeleri gereğince 2.000 Lira adli para cezaları ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Hükmün sanık …..ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 18.06.2014 gün ve 3520-12562 sayı ile;
“I-Sanıklar hakkında, mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelemesinde; Hükmolunan cezanın tür ve miktarı bakımından, 5219 sayılı Yasa ile değişik 1412 sayılı CMUK’nın 305/1.maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan, sanık ….. ve o yer Cumhuriyet savcısı’nın temyiz isteklerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II- Sanıklar hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükmün incelemesine gelince;
Birden fazla kişiyle birlikte işlenen işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun uzlaşmaya tabi olmaması karşısında; tebliğnamedeki (4) numaralı bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğinin kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) 5271 sayılı CMK’nun 232/2-c maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği yer ve zaman diliminin yazılmaması,
2-) Hırsızlık suçunun, olay günü, gece vakti, fikir ve eylem birliği içerisindeki sanıklar…ve … ile yaşı büyük olduğu için evrakı ayrılan …. ile birlikte, yakınanın…., H……… No: … adresindeki işyerinin demir kepenk asma kilitlerini kesip, demir kapının alt camı kırarak işyerine girip, işyerinden 50-60 adet doğalgaz vanası, 10-15 adet musluk vanası ile hurda vanaları çaldıkları, yapılan ihbar üzerine olay yerine gelen polis ekibi tarafından, çevrede yapılan araştırma neticesi eşkal tarifi üzerine önce sanık Naci Toparlak’ın çöp topladığı el arabası ile içinde bir kısım çalınan malzemelerle yakalandığı, diğer iki sanığın gittiği istikamet öğrenildikten sonra bir başka sokak üzerinde onların da eldiven, bere, tornavida gibi suçta kullanılabilecek malzemeler ile birlikte yakalandıkları anlaşılıp, kabul edilmesi karşısında; eylemlerin 5237 sayılı Yasanın 142/1-b maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde anılan Yasanın 142/2-d maddesi ile uygulama yapılması,
3-) İşyeri dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılıp, kabul edilmesi karşısında; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCY’nin 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-) İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden; suç tarihi olan 04.04.2006 tarihi itibariyle, 15-18 yaş grubunda yer alan sanıklar hakkında, 5237 sayılı Yasa’nın 31/3 maddesi uyarınca hükmedilen cezalarından 1/3 oranında indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-) Sanık N.. T.. hakkında, 5237 sayılı TCK’nıun 35.maddesinin uygulanması iddianamede istenmiş bulunduğu halde yararlandırmama yönünden CMK’nın 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı verilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
6-) 5237 sayılı Yasa’da cezaların toplanmasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı ve 5275 sayılı Yasa’nın 99. maddesi uyarınca ancak kesinleşmiş hükümlerde toplama kararı verilebileceği gözetilmeden yazılı biçimde adli para cezaları hakkında toplama kararı verilmesi,
7-) Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca sanıklara savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, atanan savunmana ödenen avukatlık ücretinin, onsekiz yaşından küçük olduğu anlaşılan sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi…” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan verilen ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen hükümlerin infazı sırasında, infaz savcılığının mala zarar verme suçunun mağduru …. …, 08.11.2008 tarihli oturumda suça sürüklenen çocuklar hakkındaki şikâyetinden vazgeçmiş olması karşısında, düşme kararı verilmesi gerektiği ve suçun işlendiği 04.04.2006 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuklar hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmayarak fazla ceza tayin edilmesinde isabet olmadığı yönündeki talebini değerlendiren Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma isteminde bulunulması üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 13.04.2015 gün ve 4958-23476 sayı ile; “Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuklar ….. ve … 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesinin 27.11.2008 tarihli ve 2006/2417 esas, 2008/1431 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18.02.2015 gün ve 2014/4388/13022 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/02/2015 gün ve 2015/65682 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
1-Mala zarar verme suçunun mağduru Sebahattin Abonoz’un, 08.11.2008 tarihli oturumda suça sürüklenen çocuklar hakkındaki şikâyetinden vazgeçmiş olması karşısında, düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ceza tayin olunmasında,
2-Suçun işlendiği 04.04.2006 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuklar hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmayarak fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
Gereği Düşünüldü:
Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 02/02/2015 tarihinde yürürlüğe giren 19/01/2015 günlü iş bölümüne ilişkin kararının ceza daireleri ortak hükümler başlıklı 2. maddesinin “bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakarlar” düzenlemesine ve aynı dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 18/06/2014 tarih ve 2012/3520 esas, 2014/12562 sayılı kararıyla temyizin reddine karar verildiğinin anlaşılmasına göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince kanun yararına bozma incelemesinin Yüksek (6.) Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğundan Dairemizin görevsizliğine, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine…” karar verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 6. Ceza Dairesince de 07.05.2015 gün ve 2015/1220-40374 sayı ile; “mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuklar …ve …, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair …… Çocuk Mahkemesinin 27.11.2008 tarihli ve 2006/2417 esas, 2008/1431 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 18.02.2015 gün ve 2014/4388/13022 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/02/2015 gün ve …… sayılı ihbar yazısı ile infaz dosyası Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 13/04/2015 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle; 27/04/2015 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi:
Anılan Yazıda;
(1-Mala zarar verme suçunun mağduru Sebahattin Abonoz’un, 08.11.2008 tarihli oturumda suça sürüklenen çocuklar hakkındaki şikâyetinden vazgeçmiş olması karşısında, düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ceza tayin olunmasında,
2-Suçun işlendiği 04.04.2006 tarihinde 18 yaşını ikmal etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuklar hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmayarak fazla ceza tayin edilmesinde, isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması) Dairemizden istenilmiş ise de;
Kanun yararına bozmaya konu hükümdeki nitelendirmeye ve uygulama maddelerine, tebliğname tarihine ve Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı iş bölümüne ilişkin kararına göre; işin incelenmesi Yüksek 15. Ceza Dairesinin görevine girdiği”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 6. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen Geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmî Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihine göre uygulanması gereken 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” bölümünde; “Ceza daireleri yürürlük tarihinden önce esasına kayıtlı olan işleri kendisi sonuçlandırır. Ancak bu işbölümüyle konusu bakımından dairesi değiştirilen dava dosyaları daha sonra her dairenin başkanları, üyeleri ve tetkik hakimlerinin belirlenmesi tarihinden itibaren on gün içerisinde mevcut halleriyle ilgili daireye gönderilir. Ceza daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelip bozma veya başka nedenlerle daire dışına gönderdiği işlerden kendisine geri gelenlere bakar. Ancak bu işbölümüyle konusu bakımından başka daireye verilen ve bozma veya başka nedenlerle Yargıtay incelemesinden geçmiş bulunan dosyaların tekrar Yargıtay’a gelmesi halinde yeni işbölümüne göre görevli daire tarafından incelenir” düzenlemesi kabul edilmiş, aynı işbölümünün 6. Ceza Dairesine ilişkin bölümünde de; “6. Ceza Dairesinin arşivinde bulunan TCK’nın 141 ilâ 147, 160 ve 165. maddeleri kapsamındaki suçlara ait dava dosyaları, yeni kurulan dairelerin başkanları, üyeleri ve tetkik hakimlerinin belirlenmesinden itibaren on gün içinde işbölümü değişikliği nedeniyle 17 ve 22. Ceza Dairelerine 1/2 oranında devredilir” şeklindeki düzenlemelere yer verilmiştir.
İncelemeye konu dosyada, yerel mahkemece işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme ve hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin sanık ….. ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince 18.06.2014 gün ve 3520-12562 sayı ile mala zarar verme suçu yönünden temyiz isteğinin reddine, işyeri dokunulmazlığını bozma ve hırsızlık suçu yönünden ise hükmün bozulmasına karar verildiği ve mala zarar verme suçu yönünden kanun yararına bozma talebine konu dosyanın 19.01.2015 gün ve 8 sayılı işbölümü kararının yürürlüğe girdiği tarihte anılan dairenin arşivinde bulunmayıp, bu işbölümünün 02.02.2015 olan yürürlük tarihinden sonra Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderildiği ve anılan işbölümü kararıyla mala zarar verme suçlarına ilişkin bir değişiklik de yapılmadığı hususları birlikte göz önünde bulundurulduğunda kanun yararına bozma isteğini inceleme görevi, Yargıtay 6. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin görevsizlik kararlarının kaldırılmasına, dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 07.05.2015 gün ve 2015/1220-40374 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 6. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.