Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/27 E. 2015/338 K. 05.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/27
KARAR NO : 2015/338
KARAR TARİHİ : 05.02.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 8 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Asliye Ceza

Sanık hakkında sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda 5809 sayılı Kanunun 63/9, 5237 sayılı TCK’nun 62 ve 52. maddeleri uyarınca 16.660 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince;
“2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde ‘Ceza Dairesinde, Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
Serik Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30.11.2007 tarih ve 2007/1116 esas sayılı iddianamesiyle, sanığın katılana bir adet cep telefonu sattığı, bu telefonun İMEİ numarasından kayıt dışı olduğunun GSM şirketi tarafından mesajla bildirilmesi üzerine katılanın sanığa telefonu değiştirmek istediğini söylediği, sanığın da telefonun İMEİ numarasını başka bir telefondan kopyalayarak sorunu çözebileceğini, başka şekilde yardımcı olamayacağını söylemesi ve katılanın şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında yapılan aramada, cep telefonlarının İMEİ numaralarını kopyalamaya yarayan programların olduğunun iddia olunması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 157. maddesinde öngörülen ‘dolandırıcılık’ suçu tavsif edilerek dava açılmıştır.
Sanık hakkında düzenlenen iddianame ve temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 18.02.2012 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı kararına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Yargıtay 15. Ceza Dairesince de;
“6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 04.02.1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, ‘Ceza dairelerinde, daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır’ hükmüne yer verilmiş olması karşısında;
25.03.2010 tarihli kararda, sanığın, 5809 sayılı Kanun’un 63/9. maddesi gereğince mahkûmiyetlerine karar verilmiş olmakla,
Mahkûmiyet kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 8. Ceza Dairesi’nin görevi dâhilinde olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 8 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin a bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiştir.
Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen Geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına ilişkin kararı yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
02.12.2014 gün ve 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen Geçici 14. madde uyarınca da;
“Yeni oluşan Birinci Başkanlık Kurulu iş durumunu dikkate alarak daireler arasındaki iş bölümünü yeniden belirler ve buna ilişkin karar derhâl Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu karar, yayım tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanır. …
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun iş bölümü kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur.”
Bu maddeye dayanılarak Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 8 sayılı işbölümü kararının “Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde;
“Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
Buna göre;
İncelenen dosyada, tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamenin sonuç bölümünde eylemin; “Şüphelinin cep telefonlarındaki verileri bozarak bilgisayarında kullandığı program ile cep telefonlarına veri yerleştirerek cep telefonlarının imei numaralarını değiştirdiği ve bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğı” şeklinde anlatılıp suç tarihindeki düzenlemelere göre (5809 sayılı Kanun suç ve iddianame tarihinden sonra 10.11.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir) bu anlatımla uyumlu olacak şekilde sevk maddesinin de 5237 sayılı TCK’nun 244/2. maddesi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
İddianamedeki sevk maddesi ile iddianame metni arasında bir uyumsuzluğun bulunmaması, sevk maddesinin bir yanılgı sonucu değil, aksine somut olayın verilerin değiştirilmesi boyutuna vurgu yapılarak bilinçli bir hukuki değerlendirmeye dayalı olarak belirlenmiş olması karşısında hükmü temyizen inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca sitemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 8. Ceza Dairesine aittir. Eylemin gerçekte hangi suçu oluşturduğu ise görevli Özel Dairece yapılacak temyiz incelemesi sonucunda belirlenebilecektir.
Bu itibarla, temyiz incelemesinin Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 23.09.2013 gün ve 28975-23073 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 8. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 05.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.