YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/250
KARAR NO : 2015/561
KARAR TARİHİ : 22.12.2015
Yargıtay Daireleri : 4 ve 18. Ceza Daireleri
Mahkemesi : … Asliye Ceza
Kasten yaralama, tehdit, konut dokunulmazlığının ihlali ve hakaret suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde sanıkların beraatlarına karar verilmiştir.
Hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince … gün ve … sayı ile;
“İddianamede anlatılan eylemlerin niteliğine, sevk maddelerine, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesini ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararına göre temyiz inceleme görevinin Yargıtay 4. Ceza Dairesine ait olduğu, …”
Yargıtay 4. Ceza Dairesince … gün ve … sayı ile;
“İddianamede açıklanan eyleme, Yargıtay Kanununun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararına ve temyizin kapsamına göre işin incelenmesinin 18. Ceza Dairesinin görevine girdiği, …”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 18. Ceza Dairesince … gün ve … sayı ile;
“İddianamede açıklanan eyleme, Yargıtay Kanununun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararına ve temyizin kapsamına göre, işin incelenmesinin 4. Ceza Dairesinin görevine girdiği, …”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4 ve 18. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; kasten yaralama, tehdit, konut dokunulmazlığının ihlali ve hakaret suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucu verilen beraat hükmünün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen Geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde de; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına dair kararı Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen Geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” bölümünde de; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerdeki nitelendirme esas alınır” hükmü kabul edilmiştir.
İlkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 tarih ve 245-281 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere; Yargıtay Ceza Daireleri arasındaki görev ilişkisi, adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolan kamu düzenine ilişkin görev ilişkisi niteliğinde olmayıp, Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer alan “hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere idari nitelikte işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler, işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümü kararındaki hükümlerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek Yargıtay’ın ilgili kurullarına aittir.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Buna göre;
20.05.2014 olan tebliğname tarihinde ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede, yargılamaya konu eylem; “şüphelilerin müştekinin evine gittikleri, müştekinin kapısının önünde aralarında meydana gelen tartışma sırasında ölümle tehdit ettikleri” şeklinde anlatılıp, birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı uygulamalarına göre, çeşitli suçlardan açılan davalardan en ağırı belirlenirken, hapis cezasının üst sınırı fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırlarının eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır.
Tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan Yargıtay Kanunun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesindeki;
“Ceza dairelerinde;
Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır, açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklindeki kanuni düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri de gösterilen birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçunun yaptırımı TCK’nun 106/2. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis, kasten yaralama suçunun müeyyidesi aynı kanunun 86/1. maddesinde bir yıldan üç yıla kadar hapis, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun cezası 116/4. maddesinde bir yıldan üç yıla kadar hapis, hakaret suçunun yaptırımı 125/1. maddesi uyarınca üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası olup, nitelikli tehdit suçun müeyyidesi, diğer suçların cezasından fazla bulunduğundan, hükmü temyizen inceleme görevi, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesine istinaden hazırlanan işbölümü kararı uyarınca tehdit suçlarını incelemekle görevli Yargıtay 4. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin … gün ve… sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 4. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.