YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/234
KARAR NO : 2015/545
KARAR TARİHİ : 22.12.2015
Yargıtay Daireleri : 15 ve 8. Ceza Daireleri
Mahkemesi : … Asliye Ceza
Özel belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde sanığın aynı suçlardan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince … gün ve … sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 tarih ve 2011/42-42 sayılı kararında belirtildiği üzere, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde; ‘daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir’ (b) bendinde de; ‘çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
28.07.2011 tarihli karara esas olan iddianamede, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu izah edilerek kamu davası açılmış olmakla,
İddianamedeki nitelendirmeye, anlatıma, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin 8. Ceza Dairesinin görevi dâhilinde olduğu, …”
Yargıtay 8. Ceza Dairesince de … gün ve … sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasasının 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır, açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun kararlarında belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
İddianamede; .., …, …, … adına sahte başvuru formlarının hazırlayıp düzenlenen sahte sözleşme ile işlemleri yaptırıp mesleki eğitim işlemlerini başlattığı, şahısların staj yapmadıkları ve staja gelmedikleri halde, dokuz ay süre ile staj yapmış gibi gösterip şahıslar adına katılan şirket tarafından kişi başı yatırılan 1.765.71 Lira çektiğinin iddia olunması karşısında, ‘banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık’ suçu tavsif edilerek dava açılmıştır.
Sanık hakkında düzenlenen iddianamedeki anlatıma, temyizin kapsamına ve muhtelif suçlara ait temyiz incelemesinin suçlardan en ağırını incelemeye yetkili daireye ait olmasına, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 22.01.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı kararına göre temyiz inceleme görevinin Yargıtay 15. Ceza Dairesine ait olduğu, …”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 8. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, özel belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucu, bu suçlardan verilen mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen Geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde de; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına dair kararı Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen Geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” bölümünde de; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerdeki nitelendirme esas alınır” hükmü kabul edilmiştir.
İlkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 tarih ve 245-281 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere; Yargıtay Ceza Daireleri arasındaki görev ilişkisi adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolan kamu düzenine ilişkin bulunan görev ilişkisi niteliğinde olmayıp, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer alan “hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere idari nitelikte işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler, işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümündeki hükümlerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek Yargıtay’ın ilgili kurullarına aittir.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Buna göre;
24.01.2013 olan tebliğname tarihinde ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede, yargılamaya konu eylem; “sözleşmeli eleman sıfatıyla çalışan şüphelinin, kurumla ilişkileri kesilen mesleki eğitim kapsamındaki öğrencilerin durumlarını muhasebe birimlerine bildirmesi gerekirken bu bilgileri vermeyip öğrencilerden temin ettiği bankomat kartlarını ve şifrelerini kullanarak hesaplarına yatan paraları çektiği” şeklinde anlatılıp, banka veya kredi kurumlarının aracı olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan Yargıtay Kanunun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesindeki;
“Ceza dairelerinde;
Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır, açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklindeki kanuni düzenleme birlikte değerlendirildiğinde dolandırıcılık suçuna ilişkin hükümleri temyizen inceleme görevi, Yargıtay Kanunun 14. maddesi uyarınca Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin … gün ve … sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.