Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/230 E. 2015/541 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/230
KARAR NO : 2015/541
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 19 ve 4. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Ağır Ceza

Tehdit ve kasten yaralama suçlarından hükümlü ‘nun cezasının, koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının 5275 sayılı Yasanın 6411 sayılı Yasa ile değişik 105/A maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı İlamat ve İnfaz Bürosunun 04.11.2013 tarih ve 2013/4118 sayılı yazısı ile denetimli serbestlik yükümlülüklerine uymadığından bahisle hükümlünün koşullu salıverilme süresine kadar ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmesinin talep edilmesi üzerine, … İnfaz Hakimliğince 06.11.2013 gün ve 2299-2297 sayı ile; “Hükümlü …’nun Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesi talebi konusunda bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
O yer Cumhuriyet savcılığının itirazı üzerine … Ağır Ceza Mahkemesince 14.11.2013 gün ve 1073 sayı ile;
“Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebinin kabulü ile:
5275 sayılı Kanunun 105/A-6-a maddesi gereğince hükümlü… ve … oğlu, 04.07.1993 doğumlu, 23224942772 T.C. kimlik nolu, hükümlü …’nun kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine” karar verilmiştir.
Anılan karara karşı Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozma isteminde bulunulması üzerine , 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek, 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 8 sayılı işbölümü kararı nedeniyle, Yargıtay 7. Ceza Dairesince verilen ve Daire Başkanı tarafından imzalanan 18.02.2015 gün ve 35271-9773 sayılı tevdii kararıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 19. Ceza Dairesince 09.04.2015 gün ve 135-147 sayı ile;
“… Sulh Ceza Mahkemesinin 12.02.2013 tarihli, 2012/187 esas, 2013/102 sayılı kararı ile … Açık Ceza İnfaz Kurumunda tehdit ve kasten yaralama suçlarında içtimalı 10 ay hapis cezasına hükümlü olarak bulunan …’nun cezasının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair … İnfaz Hâkimliğinin 22.07.2013 tarihli, 2013/1555 esas, 2013/1545 sayılı kararım müteakiben hükümlünün denetimli serbestlik yükümlülüklerine uymadığından bahisle Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair Hatay İnfaz Hâkimliğinin 06.11.2013 tarihli 2013/2299 esas, 2013/2297 sayılı kararına vaki itirazın kabulü ile Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesine dair … Ağır Ceza Mahkemesinin 14.11.2013 tarihli ve 2013/1073 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 27.11.2014 gün ve 71058 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.12.2014 gün ve KYB.2014-3392190 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Tüm dosya kapsamına göre hükümlünün cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair Hatay İnfaz Hâkimliğinin 22.07.2013 tarihli kararı üzerine süresinde … Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ettiği ve 24.07.2013 tarihinde hükümlü bilgilendirme tutanağını tebellüğ ettiği, hükümlünün 13.08.2013 tarihinde askere gitmesi nedeniyle Hatay Cumhuriyet Başsavcılığınca kapalı ceza infaz kurumuna iadesinin talep edildiği, Hatay İnfaz Hâkimliğinin 06.11.2013 tarihli 2013/2299 esas, 2013/2297 sayılı kararı ile de hükümlünün yasal bir yükümlülüğü olan askere gitmemesi ve bu durumun ihlal sayılacağı konusunda denetimli serbestlik müdürlüğünce yapılmış bir bildirim bulunmadığından dolayı kapalı ceza infaz kurumuna iadesi konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına kararı verildiği, … Ağır Ceza Mahkemesinin 14.11.2013 tarihli ve 2013/1073 sayılı kararı ile de 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A-6-a maddesinde belirtilen ‘Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne üç gün içinde müracaat etmemesi’ gerekçesi ile … Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin kabulü ile kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmiş ise de hükümlünün yasal süresinde ilgili denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat ettiği, hükümlünün kendisine tebliğ edilen hükümlü bilgilendirme tutanağında yasal bir yükümlülük olan askere gidilmesi halinde nasıl hareket edileceği konusunda bir madde bulunmadığı, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 2/3 maddesinde yazılı olan ‘5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlüler, cezalarının koşullu salıverilmeye kadar olan kısmını denetimli serbestlik altında tamamladıktan sonra askere alınırlar’ hükmünün uygulanmasının idarenin sorumluluğunda olduğu ve bu konudaki hatalı işlemlerin sonucunun hükümlüye yüklenemeyeceği gözetilmeksizin itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile bunun dışında kalan ve ceza hükmü içeren özel ceza yasalarıyla verilen ceza ve güvenlik tedbirlerinin uygulanmasındaki temel ilke ve amaçlar ile infaz şekilleri, infazın ertelenmesi, infazla ilgili kararlar, denetimli serbestlik, kamuya yararlı bir işte çalıştırma, koşullu salıverme, seçenekli yaptırımların uygulanması, tutuklama kararının yerine getirilmesi, özel infaz hükümleri, mükerrirlere özgü infaz rejimi gibi cezaların infazına ilişkin usul ve esasları düzenleyen, temel bir yasa olup, ceza hükmü içeren yasalar uyarınca verilen ceza ve güvenlik tedbirlerinin uygulama usul ve esaslarını düzenleyen ve içerisinde ceza hükmü içeren bir düzenlemenin de yer almadığı temel yasa niteliğindeki bu yasa özel ceza yasası olarak değerlendirilemez.
Yargıtay Dairelerinin süregelen uygulamalarında; infaz edilmekte olan cezaya ilişkin ortaya çıkan infaz sorunlarına ilişkin ihtilafların kanun yolu incelemeleri, infazı yapılan hükümde uygulanan ceza normunun temyiz incelemesini yapan Daireler tarafından yapılmıştır. 5275 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra da; Yargıtay 11. C.D.’nin 20.11.2013 gün ve 2013/20450 esas, 2013/17234 karar sayılı, Yargıtay 1. C.D.’nin 27.01.2014 gün ve 2014/693-234 E.K. sayılı, Yargıtay 8.C.D.’nin 17.03.2014 gün ve 2014/915-6613 E.K. sayılı ve 10.02.2014 gün ve 2014/913-2593 E.K. sayılı, Yargıtay 10.C.D.’nin 17.02.2014 gün ve 2014/904-1059 E.K. sayılı ve 04.03.2013 gün 2012/28685 esas, 2013/2014 karar sayılı, Yargıtay 4.C.D.’nin 16.01.2014 gün ve 2012/36844 esas 2014/992 karar sayılı, Yargıtay 15.C.D.’nin 24.02.2014 gün ve 2014/2207-3249 E.K. sayılı kararlarda olduğu üzere, 5275 sayılı Yasanın infaz sırasında uygulaması ile ilgili ortaya çıkan hususlar yönünden verilen kararlara ilişkin kanun yolu incelemeleri Yargıtay’ın ilgili suça bakmakla görevli Dairesince yapılmakta, aynı şekilde anılan yasanın 111 ve devamı maddelerinde yer alan tutuklama kararının yerine getirilmesi, tutukluların hakları ve kısıtlayıcı önlemlerle ilişkin yerel mahkemelerce verilen ve temyize konu olmayan kararlar yönünden olağanüstü kanun yoluna başvuruları da yargılama konusunu oluşturan suça bakmakta olan ceza Dairelerince karara bağlanmaktadır.
Bu uygulamanın aksi düşünülecek olursa, Yargıtay’ın ceza dairelerinin tamamının bakmakta olduğu her türlü suç ve kabahatin infazı ile ilgili tüm hukuka aykırılıkların çözümünün Dairemizce yapılması sonucu doğacaktır ki bu da Yargıtay Kanunundaki iş bölümüne ilişkin hükümlere aykırılık teşkil edecektir.
Yargıtay Kanunu’nun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayanarak Yargıtay Büyük Genel Kurulunca hazırlanan işbölümüne göre, Dairemizin görevi özel ceza yasalarından veya Kabahatler Kanunu’ndan doğan ve başka bir dairenin görev alanına girmeyen suç ve kabahatlere ilişkin temyiz incelemesi görevinden ibaret olup, Kanun Yararına Bozma talebinin konusu olan dosyanın yapılan incelemesinde;
Kanun yararına bozma talebinin Reyhanlı Sulh Ceza Mahkemesinin 12.02.2013 tarihli, 2012/187 esas, 2013/102 sayılı kararı ile Hatay Açık Ceza İnfaz Kurumunda tehdit ve kasten yaralama suçlarında içtimalı 10 ay hapis cezasına hükümlü olarak bulunan M.. C..’nun cezasının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; hükümlü hakkında hükmolunan ceza, TCK’nun 106/1-1 ve 86/2. maddelerinde düzenlenen tehdit ve kasten yaralama suçlarına ilişkin olup, bu cezanın infaz sırasında uygulanan ve temel yasa özellikleri taşıyan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun, özel ceza yasası kapsamında değerlendirilemeyeceği cihetle, Kanun Yararına Bozma istemine konu hükümlerin konusu ile ceza miktarlarına ve Yargıtay Kanununun değişik 14. Fıkrası ile Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 19.01.2015 tarih, 2015/8 sayılı kararına göre, işin incelenmesi Yargıtay Yüksek 4. Ceza Dairesinin görevine dahil olduğu”
Yargıtay 4. Ceza Dairesince de 18.06.2015 gün ve 14390-31617 sayı ile;
“Reyhanlı Sulh Ceza Mahkemesinin 12.02.2013 tarihli, 2012/187 esas, 2013/102 sayılı kararı ile … Açık Ceza İnfaz Kurumunda 10 ay hapis cezasına hükümlü olarak bulunan …’nun cezasının, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair, …İnfaz Hâkimliğinin 22.07.2013 tarihli, 2013/1555 esas, 2013/1545 sayılı kararını müteakip, hükümlünün denetimli serbestlik yükümlülüklerine uymadığından bahisle Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair, … İnfaz Hâkimliğinin 06.11.2013 tarihli 2013/2299 esas, 2013/2297 sayılı kararına vaki itirazın kabulü ile hükümlünün Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesine dair, …Ağır Ceza Mahkemesinin 14.11.2013 tarihli ve 2013/1073 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.12.2014 gün ve 392190 sayılı tebliğnamesiyle 7. Ceza Dairesine gönderilen dava dosyası, görevsizlik kararıyla Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: ‘Tüm dosya kapsamına göre, hükümlünün cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair … İnfaz Hâkimliğinin 22.07.2013 tarihli kararı üzerine, süresinde … Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ettiği ve 24.07.2013 tarihinde hükümlü bilgilendirme tutanağını tebellüğ ettiği, hükümlünün 13.08.2013 tarihinde askere gitmesi nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığınca kapalı ceza infaz kurumuna iadesinin talep edildiği, … İnfaz Hâkimliğinin 06.11.2013 tarihli 2013/2299 esas, 2013/2297 sayılı kararı ile hükümlünün yasal bir yükümlülüğü olan askere gitmemesi ve bu durumun ihlal sayılacağı konusunda denetimli serbestlik müdürlüğünce yapılmış bir bildirim bulunmadığından dolayı, kapalı ceza infaz kurumuna iadesi konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, … Ağır Ceza Mahkemesinin 14.11.2013 tarihli ve 2013/1073 sayılı kararı ile de, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A-6-a maddesinde belirtilen ‘Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne üç gün içinde müracaat etmemesi’ gerekçesi ile, … Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin kabulü ile kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmiş ise de, hükümlünün yasal süresinde ilgili denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat ettiği, hükümlünün kendisine tebliğ edilen hükümlü bilgilendirme tutanağında yasal bir yükümlülük olan askere gidilmesi halinde nasıl hareket edileceği konusunda bir madde bulunmadığı, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 2/3 maddesinde yazılı olan ‘5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlüler, cezalarının koşullu salıverilmeye kadar olan kısmını denetimli serbestlik altında tamamladıktan sonra askere alınırlar’ hükmünün uygulanmasının, idarenin sorumluluğunda olduğu ve bu konudaki hatalı işlemlerin sonucunun hükümlüye yüklenemeyeceği gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.’ denilmektedir.
Yargıtay Yüksek 19. Ceza Dairesinin 09.04.2015 tarih ve 2015/135-147 sayılı kararı ile dosya görev yönünden Dairemize gönderilmiş ise de, Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 27.12.2012 tarih, 2012/Bşk-41 esas ve 2012/41 karar; 27.12.2013 tarih, 2013/Bşk-213 esas ve 2013/219 sayılı kararları ile Yargıtay Kanununun 14. maddesine dayanarak Yargıtay Büyük Genel Kurulunca hazırlanan işbölümüne göre, özel ceza kanunlarından doğan ve başka bir dairenin görev alanına girmeyen suçlara ilişkin temyiz incelemesi görevi Yargıtay 19. Ceza Dairesine ait olduğu, bu kapsamda özel kanun niteliğindeki 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanundan kaynaklanan dava ve işlere yönelik kanun yararına bozma isteminin de, Yargıtay 19. Ceza Dairesince incelenmesi gerektiği”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 19 ve 4. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; 5275 sayılı Yasanın 6411 sayılı Yasa ile değişik 105/A maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezanın denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ilişkin kararın kaldırılmasına dair karara yönelik kanun yararına bozma talebinin hangi Özel Dairece değerlendirilmesi gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayanılarak Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümüne göre, Kabahatler Kanunu ile özel ceza kanunlarından doğan ve başka dairelerin görev alanlarına girmeyen suç ve kararlara ilişkin temyiz incelemesi görevinin Yargıtay 19. Ceza Dairesine ait bulunduğu göz önüne alındığında, özel ceza kanunları uyarınca verilen kararlara yönelik kanun yararına bozma istemlerinin de aynı dairece yapılması gerekmektedir.
5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca infaz hakimlikleri tarafından verilen ve infaza konu olan suç ya da cezayla herhangi bir ilgisi bulunmayan disiplin hapsi ve benzeri kararlar, başka bir dairenin görev alanına girmemekte olup, bu cezalara ilişkin işlere bakma görevi de Yargıtay 19. Ceza Dairesine aittir.
Somut olayda, kanun yararına bozma isteminin, 5275 sayılı Yasanın 6411 sayılı Yasa ile değişik 105/A maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezanın denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair kararın kaldırılmasına ilişkin olduğu ve bu kararın, infaz edilmekte olan suç veya cezayla herhangi bir bağlantısının da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle kanun yararına bozma istemine ilişkin incelemenin, özel ceza kanunları uyarınca verilen kararlara yönelik temyiz incelemesi yapmakla görevli bulunan Yargıtay 19. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 19. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 09.04.2015 gün ve 135-147 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 19. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.