Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/208 E. 2015/519 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/208
KARAR NO : 2015/519
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 13 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Asliye Ceza

Sanık …’in hırsızlık, ibadethane malına zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan beraatına, hırsızlık ve ibadethane malına zarar verme suçlarından ise mahkûmiyetine ilişkin, ..Asliye Ceza Mahkemesince verilen 22.10.2012 gün ve 893-1324 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesince 09.12.2014 gün ve 7610-35078 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevke, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 21.01.2013 gün ve 2014/1 sayılı kararına göre, işin incelenmesi Yüksek 15. Ceza Dairesi’nin görevine girdiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 22.06.2015 gün ve 25755-27188 sayı ile;
“Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen nitelikli hırsızlık suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-a maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis; ibadethaneye ait eşya hakkında hırsızlık suçunun cezası ise aynı Kanun’un 153/1. maddesi uyarınca bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanunu’nun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 13. Ceza Dairesi’nin görevi dâhilinde olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 13 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; ibadete ayrılmış yerde hırsızlık ve ibadethane malına zarar verme suçlarından açılan kamu davasının yargılaması neticesi kurulan hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin tespitine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen Geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde de; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına dair kararı Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen Geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmî Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” bölümünde de; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerdeki nitelendirme esas alınır” hükmü kabul edilmiştir.
İlkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 tarih ve 245-281 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere; Yargıtay Ceza Daireleri arasındaki görev ilişkisi, adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolup, kamu düzenine ilişkin bulunan görev ilişkisi niteliğinde değil, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer alan “hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere idari nitelikte işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümündeki hükümlerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek Yargıtay’ın ilgili kurullarına aittir.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra tebliğname tarihine kadar yapılan değişiklikler dikkate alınıp tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenmeli, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde nazara alınmalıdır.
Buna göre;
18.01.2014 olan tebliğname tarihinde ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede, ibadethaneye zarar verme ve ibadete ayrılmış yerde hırsızlık olarak nitelendirilen eylemlerin, ‘caminin içindeki imam odasının kilitli kapısını kırarak içeri girip masanın çekmecesinden ve altından para çaldığı…’ şeklinde anlatılıp, sevkin de TCK’nun 142/1-a ve 153/1. maddeleri olarak gösterildiği, sevk ile iddianamede anlatılan eylemlerin uyumlu olduğu, hırsızlık suçunun cezasının TCK’nun 142/1-a maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis, ibadethane malına zarar verme suçunun cezasının ise aynı kanunun 153/1. maddesi uyarınca bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasını gerektirdiği, buna göre tebliğname tarihi itibariyle iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri de gösterilen eylemlere ilişkin maddelerdeki cezaların karşılaştırılması sonucunda, hırsızlık suçu daha ağır yaptırım içerdiğinden, hükmü temyizen inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan ve 18.01.2014 olan tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 21.01.2013 tarih ve 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereği, hırsızlık suçlarını temyizen incelemekle görevli Yargıtay 13. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, temyiz incelemesinin Yargıtay 13. Ceza Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 09.12.2014 gün ve 7610-35078 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 13. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.