Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/205 E. 2015/516 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/205
KARAR NO : 2015/516
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 2 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Asliye Ceza

Sanığın hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 142/1-a ve 152/1-a maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Lüleburgaz 1. Asliye Ceza Mahkemesince 03.05.2012 gün ve 46–405 sayı ile; işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan da dava açıldığı kabul edilerek hırsızlık, kamu malına zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 28.10.2014 gün ve 35781–24927 sayı ile;
“İddianamedeki sevk ve nitelendirmeye, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesi, 6110 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 2. fıkrası ve 26.01.2013 gün ve 28540 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 21.01.2013 gün ve 2013/1 sayılı iş bölümü kararına, temyizin kapsamına göre sanığa atılı suçlardan en ağır cezayı içeren ve 5237 sayılı TCK’nun 152/1-a maddesine uyan mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyizi inceleme görevi yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 24.06.2015 gün ve 20341–27399 sayı ile;
“Sanığın, …’nun ….etrafı tel örgülerle kaplı üretim alanına girerek buradan muhtelif mahiyet arzeden toplam 450 metre kablo ve 3 adet pompayı çaldığı ve bu şekilde hırsızlık, kamu malına zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarını işlediği somut olayda; iddianame anlatımından da anlaşılacağı üzere sanığa atılı eylemin, kamu malına zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçları yanı sıra 5237 sayılı TCK’nun 142/3. maddesine tarif edilen nitelikli hırsızlık suçunu da oluşturduğu gözetilerek;
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun 29.12.2011 gün ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun dairelerin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen kamu malına zarar verme suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nun 152/1-a maddesinde bir yıldan altı yıla kadar hapis; hırsızlık suçunun cezası 5237 sayılı Kanunun 142/3. maddesi uyarınca beş yıldan oniki yıla kadar hapis, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun cezası ise aynı Kanunun 116/4. maddesi uyarınca bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 2. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu” gerekçeleriyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 2. ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanığın 5237 sayılı TCK’nun 142/1-a, 116/4 ve 152/1-a maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında verilen hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
İddianamede sanık hakkındaki eylem; “…şüphelilerin olay tarihi olan 31.12.2007 günü 39 NA 568 plakalı araçla …. …Üretim Şefliğinde bulunan etrafı tel örgülerle kaplı üretim alanına gittikleri, burada tel örgüleri keserek içeriye girdikleri, kamu kurumu niteliğinde bulunan …. ait 450 metre kablo ve 3 adet pompayı aldıkları…” şeklinde anlatılmıştır.
2797 sayılı Kanunun, 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan halinde yer alan; “Ceza dairelerinde; Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklindeki düzenleme gözetildiğinde, iddianamedeki anlatım içeriğinden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 142/1-a maddesinde düzenlenen kamu kurumundan hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı kabul edilmelidir. İddianamede anlatılan eylemin gerçekte hangi suçu oluşturacağı ise temyiz incelemesi sonucu belirlenecektir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan hırsızlık suçunun yaptırımı, 5237 sayılı TCK’nun 142/1-a maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis; kamu malına zarar verme suçunun cezası aynı kanunun 152/1-a maddesi uyarınca bir yıldan altı yıla kadar hapis, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun cezası ise aynı kanunun 116/4. maddesi uyarınca bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, kamu malına zarar verme suçu daha ağır yaptırım içermektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 2. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin, kamu malına zarar verme suçundan açılan kamu davası sonucunda kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 15. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 24.06.2015 gün ve 20341–27399 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.