Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/184 E. 2015/495 K. 02.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/184
KARAR NO : 2015/495
KARAR TARİHİ : 02.07.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 8 ve 2. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Asliye Ceza

Bilişim sistemine girme suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesi, Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesince 16.12.2009 gün ve 674-1354 sayı ile sanıkların delil yetersizliğinden beraatına karar verilmiştir.
Katılanın temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 24.12.2013 gün ve 31175-29794 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasasının 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde ‘Ceza dairesinde daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 29.04.2009 tarihli iddianamesiyle, şikâyetçinin Yapı Kredi Bankası Koca Mustafa Şubesindeki hesabına sanık K.. K..’in aboneliğinde olan 195.174.6.195 numaralı IP ile üç kez yetkisiz erişim sağlanarak toplam 18.228 TL’nin S.. S..’in Yapı Kredi Bankası Kızılay Şubesi nezdindeki hesabına havale edilip, paranın çekildiğinin iddia olunması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.11.2009 gün ve 193-268 sayılı kararında açıklandığı üzere TCK’nun 142/2-e maddesinde öngörülen ‘bilişim suretiyle hırsızlık’ suçu olarak tavsif edilerek dava açılmıştır.
Bu itibarla, sanıklar hakkında düzenlenen iddianame ve temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 02.06.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 12.05.2011 gün, 2011/1 sayılı kararına göre temyiz inceleme görevinin Yargıtay 2. Ceza Dairesine ait olduğu, …”
Yargıtay 2. Ceza Dairesince de 01.12.2014 gün ve 42-28353 sayı ile;
“İddianamedeki sevk ve nitelendirmeye, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesi, 6110 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin 2. fıkrası ve 18.02.2012 gün ve 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı iş bölümü kararına, temyizin kapsamına göre, 5237 sayılı TCK’nın 244/4. maddesinde düzenlenen bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale suretiyle haksız çıkar sağlama suçundan temyizi inceleme görevinin Yargıtay 8. Ceza Dairesine ait olduğu, …”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 8 ve 2. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, TCK’nun 244/4. maddesi gereğince açılan kamu davasının yargılaması sonucu verilen beraat hükmünün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca sanıkların bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girip haksız çıkar sağlama suçundan cezalandırılması gerektiği belirtilmiş ise de, iddianamede yargılama konusu fiil; “internet üzerinden şikâyetçinin banka hesabına girip havale yaptığı” şeklinde anlatılarak bilişim sisteminin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının a bendi; “daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açan belgedeki nitelendirme esas alınır, açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen Geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde de; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına ilişkin kararı Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen Geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde de; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerdeki nitelendirme esas alınır” hükmü kabul edilmiştir.
Öte yandan, ilkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 gün ve 245-281 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere; Yargıtay Daireleri arasındaki görev ilişkisi adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolan ve kamu düzenine ilişkin bulunan görev ilişkisi niteliğinde olmayıp, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer alan “hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere idari nitelikte işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler, işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümündeki hükümlerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek Yargıtay’ın ilgili kurullarına aittir.
Bu bakımdan 2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin 28.06.2014 tarihinden önce tanzim edilen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Buna göre;
30.10.2012 olan tebliğname tarihinde ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede yargılamaya konu eylemler, “internet üzerinden şikâyetçinin banka hesabına girerek havale yaptığı” şeklinde anlatılarak bilişim sisteminin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan kamu davası açıldığının belirtilmesi, aynı tarihte yürürlükte olan 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesindeki;
“Ceza dairelerinde;
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklindeki kanuni düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, bilişim sistemi kullanılarak hırsızlık suçlarına ilişkin hükümleri temyizen inceleme görevi, Yargıtay Kanunun 14. maddesi uyarınca Yargıtay 2. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 01.12.2014 gün ve 42-28353 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 2. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02.07.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.