Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/181 E. 2015/492 K. 02.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/181
KARAR NO : 2015/492
KARAR TARİHİ : 02.07.2015

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 2 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Asliye Ceza

Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik, hırsızlık, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 142/1-a, 204/1, 268/1, 267/1 ve 267/5. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda sanığın aynı suçlardan mahkumiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesince 07.05.2015 gün ve 5029-9949 sayı ile;
“İddianamedeki sevk ve nitelendirme ile tebliğname tarihine, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6110 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 14. maddesi, 6110 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin 2. fıkrası ve 26/01/2013 gün ve 28540 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 21/01/2013 gün ve 2013/1 sayılı iş bölümü kararına, temyizin kapsamına göre sanığın atılı suçlardan en ağır cezayı içeren ve TCK’nın 204/1-3. maddesine uyan sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyizi inceleme görevi Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevine dahil olduğu”,
Yargıtay 11. Ceza Dairesince 04.06.2015 gün ve 4855-26671 sayı ile;
“Tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümüne ilişkin 21.01.2013 tarih ve 2013/1 sayılı kararı ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki 14. maddesinde yer alan ‘Ceza dairelerinin görevlerinin tayininde, davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davalarda en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir.’ hükmü uyarınca görevli dairelerin tayininde iddianamedeki tavsif esas alınmalıdır.
31.03.2012 günlü iddianamede; sanığın hırsızlık suçundan yakalandığında üvey kardeşi Y.. D.. adına temin ettiği sahte nüfus cüzdanını ibraz ederek bu kimlik bilgileri ile açılan kamu davasında yargılanıp mahkum olduğundan bahisle TCK’nun 204/1, 268/1 delaletiyle 267/1, 267/5, 142/1-a maddeleri uyarınca resmi belgede sahtecilik, başkalarının kimlik bilgilerini kullanmak ve hırsızlık suçlarını işlediğinin iddia olunması ve iddianamede TCK’nın 204. maddesinin 3. fıkrası kapsamında resmi belgede sahtecilik suçu tavsif edilerek açılmış bir kamu davası bulunmadığı gibi ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 29.04.2014 gün ve 2013/221 esas, 2014/214 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığın kimliği konusunda yalan beyanda bulunması üzerine adını verdiği kişi ile ilgili olarak yapılan yargılama neticesinde kişi hakkında mahkumiyet kararı verilmesi halinde eylemin resmi belgede sahtecilik değil gerçekte var olan bir kişinin kimlik bilgilerinin kullanılması halinde TCK’nın 267/1. maddesinde düzenlenen iftira suçunu oluşturacağı ve tebliğnamenin de dosyanın Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nde bulunan 2013/26601 esas sayılı dosya ile irtibatlı olduğundan bahisle anılan Daireye düzenlendiği cihetle; tebliğname tarihine, iddianamedeki tavsife, temyizin kapsamına göre dosyanın temyiz inceleme görevinin Yüksek 2. Ceza Dairesi’ne ait olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 2 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının, tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan halinde;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen; resmi belgede sahtecilik suçunun yaptırımı TCK’nun 204/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis, hırsızlık suçunun yaptırımı ise TCK’nun 142/1-a maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun yaptırımı ise TCK’nun 268/1 ve 267/1. maddeleri uyarınca bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, hırsızlık ve resmi belgede sahtecilik suçları için kanunda öngörülen cezaların alt ve üst sınırları eşit ise de tebliğnamede dava dosyasının halen Yargıtay 2. Ceza Dairesinde derdest bulunan 2013/26601 esas sayılı dosya ile irtibatlı olduğunun belirtilmesi ve her iki dava dosyasının birleştirilip birleştirilmeyeceğinin değerlendirilmesinin gerekmesi karşısında temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca hırsızlık suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 2. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 07.05.2015 gün ve 5029-9949 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 2. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.