Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/149 E. 2015/460 K. 21.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/149
KARAR NO : 2015/460
KARAR TARİHİ : 21.05.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 3 ve 19. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Ağır Ceza

….İnfaz Hakimliğince 10.12.2014 gün ve 5167-5119 sayı ile 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesi uyarınca hükümlü… kasten yaralama suçundan verilen cezasının şartla salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ilişkin kararına Cumhuriyet savcısı tarafından itiraz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesince 10.12.2014 gün ve 2003 sayı ile itirazın kabulüne, Kocaeli İnfaz Hakimliği’nin 10.12.2014 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bu karara karşı .. Bakanlığınca kanun yararına bozma isteminde bulunması üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 3. Ceza Dairesince 18.03.2015 gün ve 7074-9981 sayı ile;
“Kanun yararına bozma isteminin kapsamına, talebin niteliğine göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı Kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümüne İlişkin Ortak Hükümler” kısmı ile Yargıtay Yasasının 14. maddesi uyarınca işin incelenmesinin Yüksek Yargıtay 19. Ceza Dairesine ait olduğu…”,
Yargıtay 19. Ceza Dairesince de 16.04.2015 gün ve 1929-409 sayı ile;
“5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile bunun dışında kalan ve ceza hükmü içeren özel ceza yasalarıyla verilen ceza ve güvenlik tedbirlerinin uygulanmasındaki temel ilke ve amaçlar ile infaz şekilleri, infazın ertelenmesi, infazla ilgili kararlar, denetimli serbestlik, kamuya yararlı bir işte çalıştırma, koşullu salıverme, seçenekli yaptırımların uygulanması, tutuklama kararının yerine getirilmesi, özel infaz hükümleri, mükerrirlere özgü infaz rejimi gibi cezaların infazına ilişkin usul ve esasları düzenleyen, temel bir yasa olup, ceza hükmü içeren yasalar uyarınca verilen ceza ve güvenlik tedbirlerinin uygulama usul ve esaslarını düzenleyen ve içerisinde ceza hükmü içeren bir düzenlemenin de yer almadığı temel yasa niteliğindeki bu yasa özel ceza yasası olarak değerlendirilemez.
Yargıtay Dairelerinin süregelen uygulamalarında; infaz edilmekte olan cezaya ilişkin ortaya çıkan infaz sorunlarına ilişkin ihtilafların kanun yolu incelemeleri, infazı yapılan hükümde uygulanan ceza normunun temyiz incelemesini yapan Daireler tarafından yapılmıştır. 5275 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra da; Yargıtay 11.C.D.’nin 20/11/2013 gün ve 2013/20450 esas, 2013/17234 karar sayılı, Yargıtay l. C.D.’nin 27/01/2014 gün ve 2014/693-234 E.K. sayılı, Yargıtay 8.C.D.’nin 17/03/2014 gün ve 2014/915-6613 E.K. sayılı ve 10/02/2014 gün ve 2014/913-2593 E.K. sayılı, Yargıtay l0.C.D.’nin 17/02/2014 gün ve 2014/904-1059 E.K. sayılı ve 04/03/2013 gün 2012/28685 esas, 2013/2014 karar sayılı, Yargıtay 4.C.D.’nin 16/01/2014 gün ve 2012/36844 esas 2014/992 karar sayılı, Yargıtay 15.C.D.’nin 24/02/2014 gün ve 2014/2207-3249 E.K. sayılı kararlarda olduğu üzere, 5275 sayılı Yasanın infaz sırasında uygulaması ile ilgili ortaya çıkan hususlar yönünden verilen kararlara ilişkin kanun yolu incelemeleri Yargıtay’ın ilgili suça bakmakla görevli Dairesince yapılmakta, aynı şekilde anılan yasanın 111 ve devamı maddelerinde yer alan tutuklama kararının yerine getirilmesi, tutukluların hakları ve kısıtlayıcı önlemlerle ilişkin yerel mahkemelerce verilen ve temyize konu olmayan kararlar yönünden olağanüstü kanun yoluna başvuruları da yargılama konusunu oluşturan suça bakmakta olan ceza Dairelerince karara bağlanmaktadır.
Bu uygulamanın aksi düşünülecek olursa, Yargıtay’ın ceza dairelerinin tamamının bakmakta olduğu her türlü suç ve kabahatin infazı ile ilgili tüm hukuka aykırılıkların çözümünün Dairemizce yapılması sonucu doğacaktır ki bu da Yargıtay Kanunundaki iş bölümüne ilişkin hükümlere aykırılık teşkil edecektir.
Yargıtay Kanunu’nun 6110 sayılı Kanunla değişik 14.maddesine dayanarak Yargıtay Büyük Genel Kurulunca hazırlanan işbölümüne göre, Dairemizin görevi özel ceza yasalarından veya Kabahatler Kanunu’ndan doğan ve başka bir dairenin görev alanına girmeyen suç ve kabahatlere ilişkin temyiz incelemesi görevinden ibaret olup, Kanun Yararına Bozma talebinin konusu olan dosyanın yapılan incelemesinde;
Kanun yararına bozma talebinin hükümlü …. koşullu salıverilme tarihine iki yıldan az süre kaldığından ve 0-6 yaş grubu çocuğu olduğundan dolayı 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesi kapsamında cezasının koşullu salıverilmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; hükümlü hakkında hükmolunan ceza, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlenen kasten yaralama suçuna ilişkin olup, bu cezanın infaz sırasında uygulanan ve temel yasa özellikleri taşıyan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun, özel ceza yasası kapsamında değerlendirilemeyeceği cihetle, Kanun Yararına Bozma istemine konu hükmün konusuna ve Yargıtay Kanununun değişik 14.fıkrası ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 19.01.2015 ve 2015/8 sayılı kararına göre, işin incelenmesi Yargıtay Yüksek 3. Ceza Dairesinin görevine dahil olduğu…”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu tarafından değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 3 ve 19. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; hükümlü hakkında 5275 sayılı Kanun uyarınca verilen karara yönelik kanun yararına bozma talebinin hangi Özel Dairece değerlendirilmesi gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca yeni oluşan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararına göre; özel ceza kanunlarından doğan ve başka dairelerin görev alanına girmeyen suçlar ve kararlara ilişkin inceleme görevi Yargıtay 19. Ceza Dairesine ait olduğundan, özel ceza kanunları uyarınca hükmolunan kararlara yönelik kanun yararına bozma istemlerinin de Yargıtay 19. Ceza Dairesi tarafından yapılması gerekmektedir. 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca infaz hakimlikleri veya diğer mahkemelerce infaza ilişkin verilen kararlar başka bir dairenin görev alanına girmemekte olup, bu kanundan kaynaklanan işlere bakma görevi Yargıtay 19. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 3. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olup, kanun yararına bozma isteğine konu kararla ilgili incelemenin Yargıtay 19. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 19. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Başkanlar Kurulu Üyesi R. Özkepir; “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, tıpkı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu gibi temel Kanun olup, ceza hükmü içeren özel kanun niteliğinde olmadığından 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un yürürlükte olduğu dönem dahil elli yıllık yerleşik uygulamanın aksi yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum” görüşüyle,
Çoğunluk görüşüne katılmayan iki Başkanlar Kurulu Üyesi de; benzer düşüncelerle kanun yararına bozma incelemesinin Yargıtay 3. Ceza Dairesince yapılması gerektiği yönünde karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 16.04.2015 gün ve 1929-409 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 19. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.05.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.