Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/125 E. 2015/436 K. 21.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/125
KARAR NO : 2015/436
KARAR TARİHİ : 21.05.2015

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 23 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Asliye Ceza

Dolandırıcılık ve resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda sanığın aynı suçlardan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 23. Ceza Dairesince 25.03.2015 gün ve 251-27 sayı ile;
“…Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen ‘resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme’ suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nın 205/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis; ‘dolandırıcılık’ suçunun cezası ise aynı Kanun’un 157/1. maddesi uyarınca bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 11. Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”
Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 09.04.2015 gün ve 2878-25215 sayı ile;
“…11.10.2010 günlü iddianamede; sanığın haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen diğer sanıklarla birlikte, katılanın bono arkasına yazmış olduğu notu okunamayacak şekilde karalayarak bonoya sanık A.. Y..’ı alacaklı olarak yazıp icra yoluyla tahsil etmeye çalışması suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia olunması karşısında; 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d ve 205/1 maddelerinde öngörülen ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘resmi belgeyi bozma’ suçları tavsif edilerek kamu davası açılmıştır.
Bu itibarla, tebliğname tarihine, iddianamedeki tavsife, temyizin kapsamına göre;22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun işbölümüne ilişkin kararı uyarınca Yüksek 15. Ceza Dairesinden devir edildiği anlaşılan dosyanın temyiz inceleme görevinin Yüksek 23. Ceza Dairesi’ne ait olduğu”
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 23. ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
İddianamede sanık hakkında sevk maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nun 157/1/1 ve 205/1. maddeleri gösterilmiş ise de eylem; “Şüpheli B.. S..’ın ticari ilişki nedeniyle borçlandığı, borçlandığı kişinin söz konusu borcu müşteki B.. T..’a temlik etmesi üzerine müştekiye borçlandığı, müştekinin şüphelinin söz konusu borcu ödememesi üzerine icra takibine başladığı, bu takip sonucu şüpheli Bülent İlker’e ait araçların Yahyalı İcra Dairesi’nin 2007/124 talimat sayılı evrakı üzerinden 24.08.2007 tarihinde haczedilerek borç nedeniyle satışa çıkartılması üzerine Bülent İlker ve babası olan diğer şüpheli B.. S..’ın müştekiden aracların satışının ertelenmesi kaydı ile borcu ödemeyi taahhüt ettikleri, müştekiden söz konusu aracı satmayacağına dair bir adet senet alarak bu senedin arkasına satışın yapılmayacağına bir senet düzenlendiği, bu senedin arkasında teminat amacıyla verildiğinin yazıldığı ve şüphelilerden B.. S..’a verildiği, şüpheliler Bayram ve Bülent İlker’in söz konusu senedin arkasını karalayarak teminat kısmındaki yazıların okunmasını engelledikleri suça konu senedi diğer şüpheli A.. Y..’ı alacaklı göstererek Kayseri 2. İcra Dairesi’nin 2008/ 10148 esas sayılı dosyasında takibe koydukları …” şeklinde anlatılmıştır.
2797 sayılı Kanunun, 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan halinde yer alan; “Ceza dairelerinde; Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklindeki düzenleme gözetildiğinde, iddianamedeki anlatım içeriğinden sanık hakkında TCK’nun 158/1-d ve 205. maddelerinde düzenlenen nitelikle dolandırıcılık ve resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçlarından kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Bununla birlikte Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İncelenen dosya içeriğine göre;
İncelemeye konu dosyada temyiz incelemesine konu olan suçlardan, iddianamede anlatılan nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d. maddesinde iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve adli para; resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçunun cezası ise aynı kanunun 205/1 maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibarettir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olup, yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin hırsızlık suçundan kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 23. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden 23. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 25.03.2015 gün ve 251-27 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 23. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.