Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/122 E. 2015/433 K. 21.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/122
KARAR NO : 2015/433
KARAR TARİHİ : 21.05.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 8. Ceza
Mahkemesi : Ağır Ceza

…. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten TCK’nun 158/1-f ve 35. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda sanığın aynı suçtan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Sanığın temyizi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 19.06.2014 gün ve 19500-12423 sayı ile;
“Sanığın, telefon düzeneği ile kartların sıkışmasını sağlayan aparatı, atm cihazlarına yerleştirdikten sonra para çekmek için cihaza kartını takan şikâyetçinin, kartının sıkışması nedeniyle cihaz üzerinde bulunan sanıklar tarafından yerleştirilen telefonla müşteri temsilcisi zannettiği bir kişi ile görüştüğünde, bu kişinin kendisini banka görevlisi olarak tanıtarak, katılandan kart bilgilerini öğrendiği ve kartın iptal edildiği bilgisini veren şahsa inanıp dışarı çıktığı sırada yanına gelen tanığın, atm kulübesindeki şahıslardan şüphelendiğini, makineye düzenek yerleştirmiş olabileceklerini söylemesi üzerine şikâyetçinin tekrar kulübeye gittiği, sanığın kartı almaya fırsat bulamadığının iddia edildiği somut olayda; eylemin banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu oluşturduğu anlaşılmakla;
İddianamedeki anlatıma göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 8. Ceza Dairesinin görevi dâhilinde olduğu, …”
Yargıtay 8. Ceza Dairesince de 16.03.2015 gün ve 20398-13784 sayı ile;
“İddianamedeki anlatıma göre; şikâyetçilere ait gerçek bir kredi kartının henüz ele geçirilememiş ve dolayısıyla kullanılmasına yönelik icra hareketlerine başlanamamış olması nedeniyle kredi kartının kötüye kullanılmasından söz edilemeyeceği, Ceza Genel Kurulu kararlarında kabul edildiği üzere kartın ele geçirilmesine yönelik fiilin TCK’nun 245/1. maddesi kapsamında olmayıp ayrı bir suçu oluşturacağı, fiilin iddianamede dolandırıcılığa teşebbüs olarak nitelendirildiği cihetle, 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen Geçici 14. madde uyarınca oluşturulan Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanan ve 22.01.2015 gün 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 19.01.2015 gün ve 8 sayılı işbölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin 15. Ceza Dairesine ait olduğu, …”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçeyle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 8. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, TCK’nun 158/1-f ve 35. maddeleri uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde sanığın aynı suçtan cezalandırılmasına ilişkin hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sincan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamede suç adının bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçuna teşebbüs, sevkin de TCK’nun 158/1-f ve 35. maddeleri olarak gösterildiği ve eylemin; “müştekinin atm cihazına giderek kartını makineye taktığı, ancak tam olarak oturmaması üzerine ekranda ‘kartınızı geri vereceğim’ diye bir ibare çıktığı, müştekinin kartı geri almak için uğraştığı sırada şüphelilerin yanına geldiği, şüphelinin müştekiye durumu sorduğu, müştekinin kartın sıkıştığını söylemesi üzerine kendi kartını çıkararak müştekinin sıkışan kartını içeriye doğru ittirip yerleştiğini söylediği, müştekinin kartının makinenin içine tam olarak yerleşmediğini görmesi üzerine cihazın yanında ayrılmak istemediği, şüphelinin makine üzerinde takılı olan ahizeli telefonu göstererek ‘buradan ilgili bankayı arayabilirsizin’ dediği, müştekinin ahizeli telefonu alarak söz konusu bankanın müşteri temsilciliğini aradığı, ancak telefonda ses ve cevap gelmemesi üzerine kapattığı, bu kez şüphelinin ahizeli telefonu alıp kulağına götürerek ‘bak ses geliyor’ diyerek tekrar müştekiye verdiği, müştekinin telefonu tekrar aldıktan sonra karşıda müşteri temsilcisi olduğunu söyleyen bayanla görüşmeye başladığı, kartın sıkıştığını söylemesi üzerine telefondaki bayanın ‘önce sil tuşuna bas, sonra şifreni gir, giriş tuşuna bas, sinyal alacağım ve ona göre kredi kartınızı kullanımını iptal edeceğim’ dediği, müştekinin de ‘makine kartı henüz yutmadı, nasıl iptal edeceksiniz’ diye sorması üzerine telefonda bayanın ‘siz söylediğimin işlemleri yapın, biz kartınızı iptal edeceğiz, daha sonra kartınızı şubenizden alabilirsiniz’ dediği, müştekinin bunu kabul etmesi üzerine adını soyadını, anne kızlık soyadını ve şifresinin son iki rakamını söylediği, telefondaki bayanın bilgileri aldıktan sonra ‘tamam kartınız iptal edildi, şubenizden alabilirsiniz demesi üzerine müştekinin atm cihazından dışarı çıktığı, arkasından şüphelilerin dışarı çıktığı, on onbeş metre uzaklaştıktan sonra müştekinin yanına gelen tanığın şüphelilerin devamlı olarak cihaz çevresinde dolaşıp şüpheli hareketler yaptığını, kesinlikle şifre veya herhangi bir bilgisini vermemesi gerektiğini söylemesi üzerine müştekinin tekrar cihaza geldiği, kartının makine içerisinde halen sıkışık vaziyette durduğunu görmesi üzerine cihazı incelemeye başladığı, kartın takıldığı yerde yapıştırıcı ile siyah plastik parçanın yapışmış olduğunu görmesi üzerine yerinden söküp çıkardığı, bu kez kartının ucu iyice ortaya çıktığı, ancak kartını makineden yine kurtaramadığı, bu sırada polis ekiplerinin yanına gelerek kendisine ‘bu cihazda düzenek kurulmuş, şahısları yakaladık’ demesi üzerine karakola götürülüp ifadesine başvurulduğu” şeklinde anlatılarak bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçuna teşebbüsten kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinin tebliğname tarihi itibarıyla yürürlükte olan hali; “daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır, açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiştir.
Buna göre; tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevlerinin tespitinde esas alınması gereken iddianamede yargılamaya konu eylem anlatılarak bilişim sisteminin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçuna teşebbüsten kamu davası açıldığının belirtilmesi ve aynı tarihte yürürlükte bulunan 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesindeki;
“Ceza dairelerinde;
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklindeki kanuni düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçuna ilişkin hükümleri temyizen inceleme görevi, Yargıtay Kanunun 14. maddesi uyarınca Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 19.06.2014 gün ve 19500-12423 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.05.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.