Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/117 E. 2015/428 K. 21.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/117
KARAR NO : 2015/428
KARAR TARİHİ : 21.05.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 2 ve 15. Ceza
Mahkemesi : Asliye Ceza

Hırsızlık, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından sanık hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda Aksaray 3. Asliye Ceza Mahkemesince 03.05.2012 gün ve 102-338 sayı ile; sanığın aynı suçlardan mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesince 20.03.2014 gün ve 20260-7763 sayı ile;
“İddianamedeki anlatıma, temyizin kapsamına göre 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesi, 6110 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 2. fıkrası ve 26.01.2013 gün ve 28540 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21/01/2013 gün ve 2013/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca sanığa yüklenen suçlardan en ağır yaptırımı içeren 5237 sayılı TCK’nun 152/2-a maddesine uyan mala zarar verme suçundan temyizi inceleme görevi Yüksek 15. Ceza dairesine ait olduğu”,
Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 08.04.2015 gün ve 8153-23233 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan hırsızlık suçunun cezasının 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesi uyarınca 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasının öngörüldüğü, mala zarar verme suçunun cezasının 5237 sayılı TCK’nun 152. maddesinin ikinci fıkrasında müstakil ceza öngörülmediğinden aynı kanunun 151. maddesi uyarınca dört aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun cezasının 5237 sayılı TCK’nın 116/2-4. maddesi uyarınca 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 2. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 2 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; hırsızlık, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucu verilen hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamede suç adının hırsızlık, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali, sevkin de TCK’nun 142/1-b, 151/1 ve 116/2-4. maddeleri olarak gösterilmesine karşın, eylemin; “…suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde gece vakti kabul edilen 21.00 sıralarında müştekiye ait Rosso Cafe ünvanlı iş yerine sürgülü camını zorlamak suretiyle girdiği, içeride bulunan meşrubat dolabındaki kolaları alarak yanında getirdiği poşete doldurduğu, daha sonra da iş yerinin içerisinde bulunan koltukları emanetin 2012/279 sırasında kayıtlı çakmak ile yakmak suretiyle zarar verip olay yerinden ayrıldığı” şeklinde anlatılarak TCK’nun 152/2-a maddesi uyarınca yakarak mala zarar verme, 142/1-b maddesi uyarınca da hırsızlık ve 116/2-4. maddesi uyarınca işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinin tebliğname tarihi itibarıyla yürürlükte olan hali; “daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır, açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiştir.
Buna göre; tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevlerinin tespitinde esas alınması gereken iddianamede yargılamaya konu eylem anlatılarak yakarak mala zarar verme işyeri dokunulmazlığının ihlali ve hırsızlık suçlarından kamu davası açıldığı belirlendikten sonra, aynı tarihte yürürlükte bulunan 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesindeki;
“Ceza dairelerinde;
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” (b) bendinde de; “çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklindeki kanuni düzenlemeler birlikte değerlendirilmelidir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı uygulamalarına göre, çeşitli suçlardan açılan davalardan en ağırı belirlenirken, hapis cezasının üst sınırı fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırlarının eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır.
Temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri de gösterilen hırsızlık suçunun müeyyidesi daha ağır olduğundan, hükmü temyizen inceleme görevi, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesine istinaden hazırlanan işbölümü kararı uyarınca Yargıtay 2. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 20.03.2014 gün ve 20260-7763 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 2. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.