Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2015/106 E. 2015/417 K. 21.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2015/106
KARAR NO : 2015/417
KARAR TARİHİ : 21.05.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Ağır Ceza

Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 158/1-e-f, 204/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, aynı suçlardan sanık… …beraatine, sanık … ise mahkumiyetine karar verilmiştir.
Hükmün katılan vekili ve sanık…arafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 05.03.2015 gün ve 8981-21979 sayı ile; “Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 342/1. maddesinde iki yıldan sekiz yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezası ise aynı Kanunun 504/3. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde; İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek (11.) Ceza Dairesinin görevi dâhilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince 19.03.2015 gün ve 1501-24053 sayı ile; “12.08.2009 günlü iddianamede; suç tarihi 15.08.2005 olarak gösterilerek, sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 37/1. maddesi uyarınca iştirak halinde, bankanın maddi varlığı olan çeki icra yoluyla tahsil etmeye çalışmaları suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinden bahisle, 5237 sayılı TCK’nun 158/1-e-f ve 204/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları talebi ile kamu dava açılmış, sanık V.. K..’ın Kars 2. İcra Müdürlüğünün 2005/293 esas sayılı dosyasında suça konu çeki 12.08.2005 tarihinde icraya koyması nedeniyle eylemin sübutu halinde anılan tarihin suç tarihi olduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, tebliğname tarihine, iddianamedeki tavsife, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesi’ne ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının, tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan halinde;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, tebliğname tarihindeki ceza miktarları esas alınarak suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İncelenen dosya içeriğinden;
12.08.2009 günlü iddianameyle, sanıkların iştirak halinde sahte olarak düzenlendikleri 6.550 TL bedelli çeki icra takibine koydukları iddiasıyla nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davasının açıldığı, suç tarihinin 15.08.2005 olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Tebliğname tarihi itibariyle görev uyuşmazlığının çözümünde esas alınması gerekli olan iddianameye göre suç tarihinin gerek resmi belgede sahtecilik, gerekse nitelikli dolandırıcılık suçu bakımından icra takibinin yapıldığı 15.08.2005 olduğunun belirtilmesi karşısında, görev uyuşmazlığının çözümüyle sınırlı olarak anılan suç tarihi dikkate alınarak görev hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Buna göre, temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d maddesi uyarınca iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para; resmi belgede sahtecilik suçunun ise aynı kanunun 204/1. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olup, nitelikli dolandırıcılık suçu daha ağır yaptırım içermektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan, yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin, nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 15. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 05.03.2015 gün ve 8981-21979 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

.