Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/64 E. 2014/100 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/64
KARAR NO : 2014/100
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 2. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 22.04.2010
Sayısı : 515-325

Milas Cumhuriyet Başsavcılığının 14.07.2009 gün ve 1739-831 sayılı iddianamesi ile; sanık … hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 142/1-e, 151/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Milas 2. Asliye Ceza Mahkemesince 22.04.2010 gün ve 515-325 sayı ile; her iki suçtan da sanığın beraatine karar verilmiştir.
Hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 28.02.2013 gün ve 21390-3764 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen ‘açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık’ suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nun 142/1-e maddesinde iki yıldan beş yıla; ‘mala zarar verme’ suçunun cezası ise aynı yasanın 151/1. maddesi uyarınca dört aydan üç yılda kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek (2.) Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 2. Ceza Dairesince 15.01.2014 gün ve 11070-631 sayı ile;
“İddianamede yargılama konusu eylemler:
‘Şüpheli … ün 31.05.2009 tarihinde müşteki …’e ait dikenli tel ile çevrili araziye dikenli tellere zarar vermek sureti ile girip içeride bulunan 4 adet zeytin ağacını budamak sureti ile zarar verip budama ile açığa çıkan odunlarını aldığı,’
Şeklinde anlatılarak hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kamu davası açıldığı, sevk maddelerinin de 5237 sayılı TCK’nun 142/1-e ve 151/1. maddeleri olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesindeki; ‘Ceza dairelerinde: Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmü gözetildiğinde, mala zarar verme suçuna ilişkin sevk maddesi 151/1 olarak gösterilmiş ise de, iddianamedeki anlatım içeriğinden sanık hakkında mala zarar verme suçunun nitelikli şekli olan 5237 sayılı TCK’nun 152/1-c maddesi uyarınca kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianame de anlatılan mala zarar verme suçunun müeyyidesi, 5237 sayılı TCK’nun 152/1-c maddesi uyarınca bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası olup, iddianamede belirtilen hırsızlık suçundan daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerektiği” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 2. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanığın hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından uyarınca cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında verilen hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden; sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK’nun 142/1-e ve 151/1. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı belirtilmiş ise de, iddianamede yargılama konusu eylemin; “…müşteki …’e ait dikenli tel ile çevrili araziye dikenli tellere zarar vermek sureti ile girip içeride bulunan 4 adet zeytin ağacını budamak sureti ile zarar verip budama ile açığa çıkan odunlarını aldığı…” şeklinde anlatılmak suretiyle hırsızlık suçunun yanında, TCK’nun 152/1-c maddesinde düzenlenmiş olan dikili ağaç hakkında mala zarar verme suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinin 3. fıkrasında;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, iddianamedeki anlatımın içeriğinden sanık hakkında hırsızlık suçu ile birlikte dikili ağaç hakkında mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK’nun 152/1-c maddesi uyarınca kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen hırsızlık suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nun 142/1-e maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis; mala zarar verme suçunun cezası aynı kanunun 152/1-c maddesi uyarınca bir yıldan altı yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, mala zarar verme suçunun yaptırımı daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 2. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve temyiz incelemesinin yargılama konusu mala zarar verme suçundan açılan kamu davası sonucunda kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 15. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 28.02.2013 gün ve 21390-3764 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.03.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.