Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/62 E. 2014/98 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/62
KARAR NO : 2014/98
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 8. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 10.05.2011
Sayısı : 1114-348

Sanık hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 13.08.2009 gün ve 13862-8084 sayılı iddianamesi ile; genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan 5237 sayılı TCK’nun 170/1-a maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesince 10.05.2011 gün ve 1114-348 sayı ile;
Eylemin mala zarar verme suçunu oluşturduğu kabul edilerek 5237 sayılı TCK’nun 151/1. maddesi yollamasıyla 152/2-a ve 43/2. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 18.10.2012 gün ve 10426-43803 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 2011/ Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’, (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCY’nın 170/1-a maddesinde altı aydan üç yıla kadar hapis; mala zarar verme suçunun cezası ise aynı Yasanın 151/1. maddesi uyarınca dört aydan üç yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 8. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince de 18.12.2013 gün ve 32449-29451 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde ‘Ceza Dairesinde, Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 13.08.2009 tarihli iddianamesinde sanığın alacak borç ilişkisinden kaynaklı husumeti nedeniyle şahıslara zarar vermek amacıyla kasaları kasten yaktığının iddia olunması karşısında; eylem ‘yakarak mala zarar verme’ suçundan ibaret olmak üzere tavsif edilerek dava açılmıştır.
Bu itibarla, sanık hakkında düzenlenen iddianame ve temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 18.02.2012 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı kararına ve tebliğname tarihine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 8. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanığın 5237 sayılı TCK’nun 170/1-a maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında verilen hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yukarıda belirtilen aşamalar da gözetilerek dosya incelendiğinde;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 170/1-a maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davasının açıldığı belirtilmiş ise de, iddianamede yargılama konusu eylem, “…şüphelinin karakolda alınan ifadesinde, muhtelif zamanlarda, halde bulunan farklı işyerlerinde çalıştığını, tanıklar Mustafa ve Abidin Kara isimli şahıslara 12.000 lira borcunun bulunduğunu ve bu borç nedeniyle de bu şahıslara 100.000 liralık arsayı sattığını, bu olayı hazmedememesi nedeniyle şahıslara zarar vermek amacıyla 1-2 bin lira değerindeki kasaları yaktığını, tanık …’nın ise; yanan kasaların kendisine ait olmadığını beyan ettiği…” şeklinde anlatılarak, mala zarar verme suçundan kamu davası açıldığı, ancak suç adının kasten yangın çıkarma olarak yazılıp, sevkin 5237 sayılı TCK’nun 170/1-a maddesi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinin 3. fıkrasındaki;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü gözetildiğinde, iddianamedeki anlatımın içeriğinden sanık hakkında mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK’nun 151/1. maddesi uyarınca kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay 8. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçla ilgili temyiz incelemesinin, mala zarar verme suçundan açılan kamu davası sonucunda kurulan hükümleri incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 15. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 18.10.2012 gün ve 10426-43803 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.03.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.