Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/402 E. 2015/22 K. 05.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/402
KARAR NO : 2015/22
KARAR TARİHİ : 05.02.2015

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 13. Ceza Daireleri
Mahkemesi : Ağır Ceza

Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesince 29.11.2005 gün ve 268-366 sayı ile sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 18.09.2007 gün ve 6963-5533 sayı ile;
“Sanığın, şikayetçilere ait hesaplardan internet aracılığı ile kendi hesabına para aktarmaktan ibaret eyleminde gerçek kişiye yönelik hile ve desise bulunmadığı gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nun 244/4. maddesi yerine suç vasfında hataya düşülerek dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
Kabule görede;
Bilişim sistemindeki verileri değiştirmek suretiyle haksız menfaat elde edilmesi suçunun sanık tarafından havalenin şikayetçilerin hesaplarından kendi hesabına intikali anında tamamlandığı gözetilmeyerek eylemin teşebbüs aşamasında kaldığından bahisle eksik ceza tayini” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesince 07.02.2008 gün ve 347-31 sayı ile sanığın TCK’nun 244/1. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmiştir.
Bu hükmünde sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 14.10.2010 gün ve 10776-11185 sayı ile;
“1-29.11.2005 günlü mahkumiyet hükmün sanık ve dosyada vekaleti bulunan müdafii tarafından temyiz edildiği, Dairemizin bozma ilamı üzerine 26.11.2007 tarihli tensip zaptında sanığın seçilmiş müdafiine Yargıtay bozma ilamının tebliği ya da duruşma gününün bildirilmesine ilişkin tebligat yapılması yönünde alınmış bir karar bulunmadığı gibi tebligat parçasına da rastlanmadığı,tensipten sonraki 07.02.2008 günlü ilk oturumda müdafiinin yokluğunda sanığın yüzüne karşı hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Kabul ve uygulama göre de;
a-Sanığın Garanti Bankası Beşiktaş Şubesi’nde açtırdığı hesaba müştekilerin hesaplarına internet bankacılığı şifrelerini kırarak erişip hesaplarındaki paraları kendi hesabına havale ettiğinin, aynı gün kendi hesabına aktardığı paraları çekmek isterken yakalandığının iddia ve kabul olunması karşısında; sanığın fiillerinin Dairemizin 18.09.2007 gün ve 2007/6963-5533 sayılı bozma kararından sonra verilen ve Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17.11.2009 gün ve 2009/193 esas,2009/268 karar sayılı ilamında ayrıntıları belirtildiği üzere suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK.nun 142/2-e madde ve bendinde düzenlenen ‘bilişim yoluyla hırsızlık’ suçunu oluşturacağının gözetilmemesi,
b-Müşteki ve katılan yönünden cezalar tayin olunurken hapis cezalarının alt sınırdan belirlenmesine rağmen, adli para cezalarına esas alınan gün sayılarının aynı gerekçe ile alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye neden olunması,
c-Sanığın 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan koşullu salıverilme, diğer bendlerde sayılan haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde anılan maddenin uygulama şekli gösterilmeden karar verilmesi” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan yerel mahkemece 09.03.2011 gün ve 478-69 sayı ile sanığın TCK’nun 142/2-e maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmiştir.
Bu hükmünde sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 29.09.2014 gün ve 8614-15717 sayı ile;
“09.03.2011 tarihli kararda, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 142/2-e maddesi gereğince hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmiş olmakla,
Mahkumiyet kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 13. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince de 23.10.2014 gün ve 31963-29462 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk ve uygulama maddelerine, 5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinde öngörülen temel cezaların alt ve üst sınırlarına, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14 ve 17. maddelerine ve tebliğname tarihine göre, işin incelenmesi Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevine girdiği” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçeyle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 13. Ceza Daireleri arasındaki uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanun ile değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihine göre uygulanması gereken 21.01.2013 gün ve 2013/1 sayılı yeni iş bölümünün “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü-Ortak Hükümler”in 1. maddesinde;
“Bu iş bölümü; işbölümünün yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere, tebliğnamesi bu tarihten sonra düzenlenen işlerin temyiz incelemesi, bu iş bölümüne göre görevli bulunan ceza dairesi tarafından yapılır” denildikten sonra 2. maddesinde;
“Daireler, bu iş bölümü kararının yürürlüğe girdiği tarihte esasına kayıtlı bulunan işler ile daha önce kendisine gelip bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakarlar” hükmü getirilmiştir.
İncelemeye konu dosyanın daha önce Yargıtay 11. Ceza Dairesince incelenerek 14.10.2010 gün ve 10776-11185 sayı ile bozulmasına karar verildiği ve tebliğname tarihinin 23.03.2013 olduğu anlaşıldığından, hükmü temyizen inceleme görevi Yargıtay 11. Ceza Dairesine aittir.
Diğer taraftan, Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 23.11.2006 gün ve 6-6 ile 03.03.2005 gün ve 1-1 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere, temyizen inceleme görevinin görevsizlik kararlarını veren Ceza Dairelerinden başka bir Ceza Dairesine ait olması durumunda dosyanın bu daireye gönderilmesi de mümkündür.
Bu itibarla, yargılama konusu suçla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 11. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 05.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.