Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/366 E. 2014/402 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/366
KARAR NO : 2014/402
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 13. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 20.09.2012
Sayısı : 167-448

Edirne Cumhuriyet Başsavcılığınca, sanığın hırsızlık ve kamu malına zarar vermek suçlarından cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesince 20.09.2012 gün ve 167-448 sayıyla, TCK’nun 142/1, 143/1; 142/1, 143/1, 35/2; 152/1, 53/1, 54 ve 63. maddeleri gereğince cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, müsadereye ve mahsuba karar verilmiştir.
Sanık müdafiinin temyizi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 23.09.2014 gün ve 32269-15270 sayı ile;
“6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle, 04.02.1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde yapılan değişikliğin 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak, söz konusu kanun değişikliğinde; ‘Ceza dairelerinde, daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır, çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde, bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
20.09.2012 tarihli kararda, sanığın TCK’nun 142/1 ve 152/1. maddeleri gereği nitelikli hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından mahkûmiyetine karar verilmiş olmakla;
İncelenen dosya içeriğine göre; temyiz incelenmesine konu suçlardan hırsızlık suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nun 6545 sayılı Kanunla değişik 142/1-a maddesinde üç yıldan yedi yıla kadar hapis, mala zarar verme suçunun cezası ise aynı kanunun 152/1. maddesi uyarınca bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
Mahkûmiyet kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yargıtay 13. Ceza Dairesinin görevi dâhilinde olduğu”,
Yargıtay 13. Ceza Dairesince de 15.10.2014 gün ve 31271-28575 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk ve uygulama maddelerine, 5237 sayılı TCK’nun 152/1. maddesinde öngörülen temel cezanın alt ve üst sınırına, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14 ve 17. maddeleri ve tebliğname tarihine göre, işin incelenmesinin Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevine girdiği” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu tarafından değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 13. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; nitelikli hırsızlık ve kamu malına zarar vermek suçlarından açılan kamu davasının yargılaması sonucunda kurulan hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Daire tarafından yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında, suç tarihinden sonra değişiklik yapılması halinde, görevli ceza dairesinin tespit edilmesinde hangi aşamadaki ceza miktarlarının esas alınması gerektiği hususu öncelikle ele alınıp değerlendirilmelidir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun ceza dairelerinin görevini düzenleyen 14. maddesinde 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6110 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe dayanılarak, Yargıtay Büyük Genel Kurulunca alınan 09.02.2012 gün ve 1; 21.01.2013 gün ve 1; 24.01.2014 gün ve 1 sayılı kararlarda; işbölümü kararlarının, tebliğnamesi bu tarihten sonra düzenlenen işler için geçerli olacağı hükme bağlanmıştır.
6545 sayılı Kanunun 37. maddesiyle 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 13. maddesi uyarınca, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile değişik 14. maddesine göre hazırlanarak 31.07.2014 tarihinde yürürlüğe giren 17.07.2014 gün ve 2014/2 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararının “Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün 1 ve 2. maddelerinde de;
“1- Bu iş bölümündeki düzenlemeler, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle geçerlidir.
2- İş bölümünün yürürlüğe girdiği tarih itibariyle düzenlenen tebliğnameler, iş bölümündeki düzenlemeler esas alınarak görevli Ceza Dairesine gönderilir” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, Yargıtay Daireleri arasındaki görev ilişkisi, adlî yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolan ve kamu düzenine ilişkin olan görev ilişkisi niteliğinde bulunmayıp, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesindeki; “Hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı üzere idari nitelikte bir işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler, işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümündeki düzenlemelerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak Yargıtay Büyük Genel Kuruluna aittir.
Bu düzenlemeler gözönüne alındığında temyiz incelemesine konu suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra tebliğname tarihine kadar yapılan değişikliklerin, dikkate alınması ve tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları gözönüne alınarak görevli ceza dairesinin belirlenmesi gerektiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
Temyiz incelemesine konu olan suçların tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları nazara alınarak yapılan değerlendirmede;
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının, tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan halinde;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamalara göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması durumunda, bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde göz önünde bulundurulması gereken iddianamede anlatılıp, sevk maddeleri de gösterilen nitelikli hırsızlık suçunun cezası TCK’nun 142/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis, kamu malına zarar verme suçunun müeyyidesi ise aynı kanunun 152/1. maddesinde bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası olup, bu ceza; üst sınırı itibarıyla nitelikli hırsızlık suçunun müeyyidesinden daha ağır olduğundan hükmü temyizen inceleme görevi Yargıtay Kanunun 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan işbölümü uyarınca kamu malına zarar verme suçlarını incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 13. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyesi …;
“Yargıtay Dairelerinin görevleri, 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 14. maddesinde belirlenmiştir. Bu madde; 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 31. maddesiyle değişikliğe uğramış olup, yeni metin Ceza Daireleri için;
‘a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır’ şeklinde düzeltilmiştir.
Aynı kanunun 62. maddesiyle;
5237 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yürürlükten kaldırılmış, aynı fıkrada yer alan ‘iki yıldan beş’ ibaresi ‘üç yıldan yedi’ şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasının (d) bendine ‘kilit açmak’ ibaresinden sonra gelmek üzere ‘veya kilitlenmesini engellemek’ ibaresi eklenmiş, (g) bendinde yer alan ‘barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan’ ibaresi madde metninden çıkarılmış, aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiş, fıkrada yer alan ‘üç yıldan yedi’ ibaresi ‘beş yıldan on’ şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
‘h) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında’,
‘5) Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır’ hükmü getirilirken, 65. maddesiyle;
5237 sayılı Kanunun 152 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ‘altı’ ibaresi ‘dört’, ikinci fıkrasında yer alan ‘iki’ ibaresi ‘bir’ şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
‘3) Mala zarar verme suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır’ hükmü getirilmiştir.
Değişiklik yapan kanunun 104. maddesi; ‘Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer’ hükmünü amirdir.
Kanun 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İleriye doğru derhal uygulanmak zorunluluğu oluşmuştur.
Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrar kazanmış tüm kararlarında belirlendiği gibi, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde ‘Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir’, (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede hırsızlık suçunun cezası, mala zarar verme suçundan daha ağır yaptırım içermektedir. Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin, hırsızlık suçundan açılan kamu davası sonucunda kurulan hükmü incelemekle görevli 13. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 13. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir” görüşüyle karşı oy kullanmıştır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 23.09.2014 gün ve 32269-15270 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.